Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

01 Eylül '10

 
Kategori
Güncel
 

Buzdolabında dört çocuk

Buzdolabında dört çocuk
 

BUZDOLABINDA DÖRT ÇOCUK VE AVCILAR KATLİAMI

-Bu ülke beni iyice gündem yazarı yaptı.

Kusura bakmayın beyler, "Ay çok üzüldüm" tarzında gözyaşlarımızı anlatmayacağız. Sorumlulara nefretimizi kusacak, editör abilerimizin izin verdiği ölçüde basacağız küfürü. "Bir daha olursa canınıza okuruz" şeklinde tehditlerimiz olacak. Aklı olan ciddiye alır. Bu düzen yolcu. Biz geliyoruz çünkü!

- Düşünüyorum, düşünüyorum kafayı cıvdıracağım. Dört çocuk bir soğutucunun içine giriyorlar ve dışarı çıkamayarak orada ölüyorlar. Suçlu var mı? Yok. Sorumlu? O da yok. Olayın nedeni? Çocukların akılsızlığı. Soruşturma açıldı mı? Son yirmi yılda bu şekilde 1000 soruşturma açılmış. Hiç mahkum yok.

- "Ben bu olaya çok üzüldüm" diyen adam bunu yanımda demesin! Allah göstermesin ya ona ya da bana birşey olur! Böyle bir olaya sadece üzülen adam vicdansızın ta kendisidir. Bu olay Türkiye'de devletin olmadığının açık kanıtıdır. Suçlu yok. Niye? O soğutucuyu oraya ben mi koydum? Soğutucunun kapağı kapanıyor ve içeriden açılamıyor. Bunu oraya koyanlar bu durumu biliyorlar. Bunun içine bir canlının girme ihtimali yok mu? İçine çocuk çoluk girerse çıkamaz diye düşünmüyorlar mı? Üzerinize kaynar su dökülmemesinin tek şartı nedir? Kaynar suyun sizden yukarıda, yüksekçe bir yerde olmaması. Yerdeki kaynar su siz ayaktayken başınıza dökülebilir mi? Adam caddenin kenarına kum yığmış. Bu nedenle tam orada sıkışıp kenara kaçan birine araba çarpmış ve öldürmüş. Burada suçlu var mı? Ne diyorsunuz siz ya? Kumu oraya yığan kişi ölenin resmen katilidir. Sizce başbakan bu olay karşısında nasıl tepki göstermiştir? Size yemin ediyorum ki sadece üzülmüştür. Böyle acı bir olaya kargalar bile üzülür. Bir başbakanın tavrı bir kargayla aynı olamaz. İşte bu nedenle bu ülkenin başına Kerim Korkut geçmelidir. Çünkü doğru ondadır. Onun tavrı doğrudur.

-Bu soğutucunun içine çocuk çoluğun girbileceği ve kitlenecek kapıyla dışarı çıkamayacakları nasıl düşünülemez? Haberlerden okuduğumuza göre çocukların cesetleri incelenmek için adli tıp kurumuna getirilmiş. Bu arada jandarma da inceleme başlatmış. Metruk bir bina ve içinde kullanılmayan bir soğutucu. Kime ait burası? Ne demek ya? Bu adam şu anda her kimse ihmal ve dikkatsizlikten ve de sorumsuzluktan hapiste olması gereken biri. Olay nasıl meydana gelirse gelsin bu kişi ya da kişilerin bu ölümlerle direk bağlantısı var. O soğutucu orada olmasaydı bu çocuklar ölecek miydi? Jandarmanın incelemesi çocuklar acaba oraya öldürülüp mü konuldu şeklinde. Değilse olay kapanacak. Ne biçim ülkede yaşıyoruz ya? Ben resmen bu ülkenin vatandaşlığından çıkıyorum. Benim evimin çatısından bir tuğla düştü ve birisi öldü. Şimdi ben suçsuz muyum? O ölen adamın ne suçu var? Ben binamda koruma tedbirlerini almak zorundayım.

- Oh ne ala! Başlarım lan senin evine de kullanılmayan soğutucuna da. Konya Cumhuriyet savcısını göreve çağırıyorum. Böyle kanun olmaz. Kerim Korkut böyle bir kanunu yırtar atar. Suç işlemiş olmak için birşeyi bizzat ellerinle yapmak gerekmez. Sebep olma diye birşey var. Sinirimden yazamıyorum, bağışlayın!

- Ve Avcılar katliamı. Bir şey moda oldu son zamanlarda. Cinnet geçirmek. Ülkemizdeki psikiyatri çalışanlarına boşa para veriyoruz. Hiçbirisine aldıkları parayı helal etmiyorum! Bir sürü olay oldu, bir sürü suçsuz insan öldü, bir vicdan sahibi uzman çıkıp cinnet geçirmenin ne olduğunu bize açıklamadı. Ben olaylardaki cinnet nedenini inandırıcı bulmuyorum. Olaylar çünkü hep aynı şekilde cereyan ediyor. Çok nadir hastalıklı ruhlu bazı kadınlar hariç başrolde hep erkekler. Cinnet olayına sığınarak katil ruhlarını tatmin ediyorlar. Kadınler hiç cinnet geçirmiyorlar. Alacaksın eline sopayı. Yatıracaksın. Gebertinciye kadar döveceksin. Ne cinnet kalır ne birşey. Tamam cinnet geçirdin, güçsüz korumasız zavallı kadın ve çocukları bırak tıpan yiyorsa gel beni vur. Ne cinneti ya!

- İyi valla. Kocalarımız, babalarımız, ağabilerimiz sinirlendikçe bizleri koyun gibi kessinler. Ben bu ülkenin kanunları değişmelidir diye basbas bağırıyorum. Bu kanunlarla aşiret bile yönetilmez. Biz korumasızız o zaman. Alçak bir babamız, ağabeyimiz ve kocamız, akrabamız varsa biz hayatımızın bir yerinde bu alçak katilleri kızdırırsak bizi öldürürler. Gerçekten söylüyorum. Durumunuz böyleyse ya kaçın bu adamlardan ya da ölüme hazırlanın. Sizi birileri kurtaramaz. Yok böyle birşey. Sakın olmaz demeyin. Devlet suçluyu yakalıyor, ölenlerin yakınlarına da başsağlığı diliyor; o kadar. Bu şekilde devletin önlediği bir tane bile olay gösteremezsiniz. Sonra biz bir milyon asker polis kuş mu avlıyor deyince kızıyorlar.

- Kardeşim bu olay uzayda mı meydana geldi? Bir sürü olay oluyor. Adam önce ikisini öldürüyor. Sonra da ikisini. Savaş alanı gibi. Polis nerde?Hepsini öldürdükten sonra geliyor. Gelme kardeşim. O saatten sonra gelme! Açık ve net söylüyorum. Ben bu ülkede güvenliğe güvenmiyorum. Böyle birşey olur mu ya? Karakolda oturacağına çıkıp dolaşsan adam seni görecek ve belki korkup vazgeçecek. Valla bu karakolları kaldıracaksın. Şuna bak ya. Dört tane suçsuz insan. Hele de torunu. Kerbela da Hz. Hüseyin'e ağlayan cemevleri ne oldu sesinize? El kadar sabi. Bu da bir Hüseyin! Bütün bu olaylar halkın tepkisi olmadığı için oluyor.

 
Toplam blog
: 6332
: 653
Kayıt tarihi
: 21.09.08
 
 

Sadece sayfalarda kalan yazılar şaheser olsalar bile önemsiz ve anlamsızdır. İnsanlara ulaşan ve ..