Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

07 Aralık '15

 
Kategori
İstanbul
 

Caddebostan'da bir köşk

Caddebostan'da bir köşk
 

1960'lardan


Ragıp Paşa Köşkü, Cemil Topuzlu Caddesi’nde olup 1906 yılında inşa edilmiştir. 
Yığma taş üzerine dışı ahşapla kaplanan köşkün, mermer kaplı bir de rıhtımı bulunmaktadır. 
Mabeynci Ragıp Paşa'nın yaptırdığı bu köşkün mimarı; Sirkeci Garı’nın da mimarı olan Prusyalı August Carl Friedrich Jasmund’dur.

İki tarafını sık meşe ağaçlarının süslediği taşlı yoldan Caddebostan Plajına doğru gidilince , sağ yanındaki yüksek duvarla deniz arasında kalan 27 dönümlük bahçe ve içindeki saray yavrusu beyaz köşk Ragıp Paşa'ya aitti. Paşa uzun yıllar Sultan Hamid Sarayının mabeyinciliğini yapmıştı. Yunan hudutları içerisinde bulunan Eğriboz'da 1857 yılında doğmuş ve Mülkiye Mektebini bitirdikten sonra devlet hizmetine girmişti. 1908 yılına kadar Yıldız Sarayı'nın güvenilir bir mensubu olan Ragıp Paşa, devlet memuriyeti yanında ticaretle de uğraşmış, Beyoğlu'nda birbirine yakın Anadolu, Rumeli ve Afrika Hanlarını yaptırmış, maden ocakları sahibi olmuş ve Umurca rakı fabrikasını kurmuştu.

Debdebeli yaşantısı ve büyük bir serveti olan paşa, yaptırdığı binalarda adeta zevkini ve kültürünü de sergilemiştir.

Ragıp Paşa Köşkü'nün mimarisi oldukça farklı ve kaliteli olup, o nispette pahalı idi.  Odaların döşemeleri önce on santim kalınlığında pres edilmiş kömür plakalarıyla kaplanmış, üzeri kalın bir mantar tabakasıyla örtülmüş, üstü de Viyana'dan getirilen çok kaliteli bir parke ile döşenmişti. Tavanlar ince altın varaklarla süslü idi. İleriki yıllarda bu altın malzemenin satıldığı öğrenildi. Bina kırk bin altına mal olmuş, dört katlı köşkün adalar tarafına bir de kule yapılmıştı. Mehtaplı gecelerde paşa içkisini bu kulede alırdı. Köşkün geniş salonları, renkli camları, aradan yüzyıl geçtiği halde bütün ihtişamını koruyan kapıları vardı. Arabalıkta birbirinden şık lando arabalar, ahırlarda ise çok kıymetli İngiliz atları bulunuyordu. Bahçe her mevsim renkli çiçeklerle dolar, taşar, en güzel çam , çınar ve kestane ağaçları tabii bir orman görüntüsü verirdi.

Ragıp Paşa özenerek yaptırdığı köşkte yılın pek az ayında sadece ilkbahar ve sonbaharda kalır, daha çok Sarıyer'de, halen yanmış olan yalıda ve Yıldız'da otururdu. Köşkün Caddebostan yoluna açılan çift kanatlı büyük, oymalı deniz tarafında en şiddetli lodosların bile bozamadığı beyaz mermerden yapılmış sağlam bir de rıhtımı vardı.

Sultan Hamid döneminin bu varlıklı paşası 1908 Meşrutiyeti’nden sonra padişahın Selanik’de Alatini Köşkü’ne gönderilmesini takiben Rodos’a sürgün edilmiş, orada hastalanarak mide kanserine yakalanmış, tedavi için İsviçre’ye giden paşa, dönüşte de 1920'de köşkünde vefat etmiştir.

Ölümünden sonra konak önce avukat İbrahim Ali bey'e daha sonra Sait Çiftçi'ye satıldı. Bir süre Yacht Kulubü, bir süre de askeri nekahathane olarak kullanıldı. Caddebostan yolu genişletilince, duvarların ve kapının yeri değişti. Bahçenin bir bölümü parsellendi, bazı ağaçlar kesildi. Buna rağmen Ragıp Paşa Köşkü Çiftçi ailesinin mülkiyetinde güzelliğini korumaktadır.

Sayın okurlar, Oya İslimyeli Ulutin hanım efendinin bu güzel yazısını sizinle paylaşmak istedim. Önünden defalarca geçtiğimiz o güzel köşkü bize anlattığı için kendisine teşekkür ederim.

 

 
Toplam blog
: 487
: 1730
Kayıt tarihi
: 01.04.07
 
 

1965 İstanbul doğumluyum. İTÜ Elektrik mühendisliğinden mezun oldum. Özel sektörde Kalite Bölümünde..