Caddesi sokağı elli yılda elli defa değişen şehrin sorumlusunun mezarına elli defa tükürmek gerekir

Tabii ki yaşadığımız şehirler değişecek, gelişecek, büyüyecek… Ama lütfen söyleyin ve dürüst olun son on yılda kapınızın önü kaç kere kazıldı? Her ne kadar bugünkü iktidara yükleniyor görünsek de sözlerimiz 70 yıldır ülkeyi yönetenlere. Öyle ya bu şehirleri Tayip kurmadı. Zamanında eksik yapılmış, yanlış yapılmış; tamamlanıyor. Şurası aslında şöyle olacakmış, burası böyle olacakmış, yol şuradan gidecekmiş, buraya park olacakmış falan… Şehir bir defa kurulur, sonradan kuramazsınız. Lakin hani o şehrin sokaklarında yürünemiyorsa, yolu beli belli değilse, altyapı tamamlanmamışsa Tayip naspın!

Yine de on yıldır millete gına geldi. Yapılanlar doğru yetkililer de haklı olabilir ama sanki bu işte bir beceriksizlik ya da üçkâğıt var gibi. Aynı yer beş kere kazılır mı ya! Define mi arıyorsun! Senin kurulmuş bir şehrin şeklini planını değiştirme imkânın var mı? Yolu şuraya alalım, park burada olsun şeklinde çalışmaların bazılarına menfaat sağlamak için mi? Ben 10 yıldır İstanbul’un sokaklarında yürüyemiyorum arkadaş. Madem böyle yıllarca uğraşacağız, yıkıp yeniden yapalım. Eski şehir eskidir, eski kalır; yenilemek güçtür; olabildiğince. Gökdelen bir zihniyet; kıyameti durdurursun da gökdelenleri durduramazsın.

Türkiye’de en büyük soygunun belediyecilikte döndüğünü biliyoruz. Bir adamın dükkânının satışı önünden yol geçince ikiye katlanıyorsa bu normal. Ama adamın işyeri Ağrı dağının tepesindeyse yolu oradan geçiremezsin değil mi! Görmüyoruz zannetmeyin, siz giderken biz geliyorduk; bu kara deden kaldırımlarda büyüdü! Sorumlu da yok, kimin yakasını tutsak acaba. Demirel ölüyü yıkamış. Özal mezarını kazmış. Tayip de gömmüş!

Her gün caddesi sokağı kazılan bir şehirde yaşanır mı, yazık bu millete! Her seçim zamanı bu ülkenin bir yerleri kazılır. Hem de öyle az buz değil. Patates tarlasına çevirdiniz memleketi. Kaldırım yapmak artık partilerin seçim kampanyalarının içinde düşünülüyor. Aslında eksik yapıyorsunuz, kazdığınız çukurlara hangi parti kazdıysa onun bayrağı asılmalı ki bizler kimin boğazını sıkacağımızı bilelim!

Şehir bir defa yapılır. 100 yıl sonrası düşünülerek yapılır. Örneği hep kendi düzenimizden vermek zorunda kalıyoruz. Ağaç Hareketi düzeninde İç Anadolu Bölgesi Mega Kentler yaşam modülünde kurulacak kentlerde binanın ömrü (dayanma süresi) önceden bellidir. Mesela bu bina 100 yıllıktır denilir. Ve 100 yıl dolduğunda bina yıkılır yeniden yapılır. Şehrin nüfusu değişmez (10 milyon standart) 100 yıl sonra şehir tümüyle yenilenir. Şehirler 100 yıllıktır. Eski şehir diye bir şey olamaz. Kurulurken 100 yıl sonrası dikkate alınır. Küçük müdahaleler dışında ( ki o da belli bir sistemle yapılır, insanlar asla rahatsız edilmez) şehre müdahale edilmez. Evlerin boyasının bile ne zaman değişeceği standart bir takvime bağlanmıştır.