Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

13 Eylül '13

 
Kategori
TV Programları
 

Çağatay Ulusoy- Serenay Sarıkaya ile Medcezir görücüye çıkıyor!

Çağatay Ulusoy- Serenay Sarıkaya ile Medcezir görücüye çıkıyor!
 

Geri sayım için saatler doldu ve Star’ın iddialı dizisi “Medcezir” bu akşam başlıyor.

Medyada şenliklerle tanıtım ve reklamları yapılan O.C’den uyarlanan ve yapımcılığını Ay Yapım’ın üstlendiği dizide Çağatay Ulusoy, Serenay Sarıkaya, Barış Falay, Hazar Ergüçlü, Mine Tugay, Taner başrolleri paylaşıyor. 

Sadece dizi tanıtımı ile değil Çağatay Ulusoy’un ve Serenay Sarıkaya’nın aşk yaşantılarını ileri geri savurarak körüklenen reklam fırtınası zaten çok sevilen iki oyuncunun başrollerini paylaştıkları diziye iyiden iyiye kilitlenmemize neden oldu. Kiminle aşk yaşadıkları değil ama aşk yaşamaları beni açıkçası sevindirir. Umarım delici ve seviyeli aşkları olur da hayatlarının bambaşka tadı olur!

 Set hayatının memnuniyeti, setteki eğlencenin de bolluğunun altı çizilerek karşımıza gelen Medcezir, bakalım bu akşam istediğini elde edebilecek mi? Yönetmenliğini Ali Bilgin’in, senaristliğini  Ece Yörenç ve Melek Gençoğlu’nun üstlendiği “Medcezir”, 13 Eylül akşam saat 20.00’da Star TV’de başlıyor!

Mart ayından bu yana yeni karakterine odaklanan ve hazırlık süreci geçiren Çağatay Ulusoy, hayranlarını hem fiziksel değişimiyle hem de geliştirdiği oyunculuk performansıyla şaşırtacak mı?

Serenay Sarıkaya halka açık sette repliklerini unuttu! Manşeti ile haberin medyada yer alması reklamın iyisi kötüsü olmazını hatırlara getirdi. Abdi İpekçi Caddesi’deki sette, halkın ilgisi yoğun oldu. Konsantrasyon sorunu yaşayan Sarıkaya, sık sık repliklerini unuttu. Minisi ile dikkati çeken oyuncu, sahnesi bitince monitörden performansını izledi. Umarım memnun kalmıştır!

Serenay Sarıkayave Hazar Ergüçlü, ekranların yeni dizisi Medcezir’de iki yakın arkadaşı canlandırıyor. Mira ve Eylül karakterlerini canlandıran Sarıkaya ve Ergüçlü, çok heyecanlı olduklarının altını çizdi.

Konumuz şöyle Türkleştirilmiş:İstanbul'un kenar mahallelerinden birinde, Tozludere'de yaşayan Yaman'ın başı ağabeyi yüzünden büyük derde girer. O güne kadar kaderini değiştirmek için başarılı bir öğrenci olmaya çalışan Yaman, O gece, istemeden suçla tanışır ve Yaman'ın temiz sicili lekelenir.

Yaman bütün ümitlerini kaybettiği anda, Av. Selim Serez'le tanışır.  Selim, Yaman'ın üstüne bulaşan çamurun arkasında, gelecek vaat eden bir genç adam olduğunu görür. Beladan uzak durmak için çırpındıkça daha çok batan Yaman'ı kendi gençliğine benzetir ve bu çocuğun hikayesinin,  demir parmaklıklar ardında son bulmasına izin vermez. 

Yaman zengin bir avukat olan Selim'in yardım teklifini, önce (gerçek olamayacağını düşünerek) ciddiye almaz, ama eve döndüğünde  çıkan olaylardan sonra  artık hayatına kaldığı yerden devam edemeyeceğini anlar. Yoksul evden yükselen sesler bir kez daha Selim'e kadar ulaşır.  Yaman bu kez Selimin teklifini geri çevirmez  ve kötü bir olay yüzünden hayatına giren bu adamın  araladığı kapıdan bambaşka bir dünyaya adım atar. 

Yaman mucizelere gerçek hayatta yer olmadığını bilse de, o kapıdan içeri girmekten başka şansı olmadığını anlar. Yaman'ı, sırtında taşıdığı geçmişiyle, hiç tanımadığı insanların arasında, Tozludere'dekinden daha zor bir hayat beklemektedir.  

“O gün, sakin hayatımıza bir bomba düştü... Ve o günden sonra hiçbir şey eskisi gibi olmadı...”

Evet, asıl bu akşamdan itibaren ekrana bomba düşecek ve reyting canavarını izleyeceğiz! Herkesi bir telaşe aldı ve dizisine sahip çıkmaya çalıştıklarını görüyorum. Öyle ki hedef kitleler bile belirlenmiş!Bugün ilk bölümüyle ekrana gelecek Med Cezir dizisi ve Sana Bir Sır Vereceğimdizisinin sevenleri Twitter'da etiket yarıştırdı. Hatta güç gösterisi niteliğindeki bu taglar beni korkutmaya bile başladı!
Dizi sezonun açılmasıyla Twitter'da dizi tagları yaygınlaşmaya başladı. Med Cezir dizisi ise daha başlamadan Twitter'da sevenleri tarafından Trend Topic listesine girmeyi başardı. Dizinin başlamadan oluşan hayran kitlesi Sana Bir Sır Vereceğimdizisine gönderme yaparak #SBSViEzmeyeGeliyoruz şeklinde bir etiketle TT listesine girdi. 

Buna karşı atağa geçen Sana Bir Sır Vereceğimdizisinin hayran kitlesi

ise #MEDCEZiriezmeyegeliyoruz etiketiyle karşılık verdi. İyi de Kayıp ne olacak Kayıp? Dizi hengamesi arasında geçecek olan Cuma geceleri inanın bir tag kıyameti ile gidecek! Yazımın bence asıl okunması gereken kısmı biraz sonra geliyor. Madem beni okuyup, her zaman sevginizi ve görüşlerimin saygınlığı, doğruluğundan bahsediyorsunuz, o zaman asıl şimdiden sonrasını satır araları ile okuyun istiyorum, kırmayın beni!

Şimdi biraz sektörden bahsedelim de akıllar başlara gelsin istiyorum!

Bildiğiniz üzere hep satırlarımda yer verdiğim Dünya Dizi Sektörünün artık 2 devi var. Bilindiği üzere Amerika ve Türkiye…

Türk dizileri yayınlandığı birçok ülkede tıpkı Amerikan dizileri gibi alt yazılı yayınlanıyor. Kalitesi yüksek ve seyirci kalitesi de bir o kadar üstün ki kendi dilinde dünyayı dolaşıyor. Yavaş yavaş bu Amerikalıların pabucunu dama atıyoruz demek oluyor.

Amerika dizi sektörünün 2 devi bu yüzdendir ki Türkiye’yi mesken tuttu. Warner Bros ve Walt Disney Türkiye bürolarını kurdular. Çok mu gururlandınız? Cevabı duydum hep beraber “evet” dediniz. Ama işin aslı öyle değil kapitalist ve gayri Müslim olan bu güçlerin gözlerini çevirdikleri başka taraflar var. Müslüman ülkeler üzerinden nasıl nemalanırız? İşte bu yüzdendir ki bize tıpa tıp aynı konfeksiyon dizileri çekmemiz için getiriyorlar. Sonra ki planda diğer giremedikleri ülkelere Türk Malı damgası ile sızmak.  Yozlaştırmak, bağımlı kılmak, sömürmek adına sunuyorlar bunları. Haliyle seyirciyi uyarma gereği duydum!

 Çünkü sizler sevdiğiniz ünlü için dizinizi seyrederken üzerinizde oynanan aslında siyasi ve ucu sömürüye dayanan kaotik çarkın dişlileri arasında un ufak edileceksiniz. Arkasından da gelsin diğer ülkeler. İşte özgün senaryo dememin sebeplerinden biri bu! Eğer biz bu konfeksiyon senaryoları çekersek veya Kore, Çin, Hint, Amerikan filmlerinin kopyalarını yapmaya devam edersek yaratıcılığımız öldüğü gibi entrika, yalan-dolan, çalıp-çırpma, dedikodu, iftira gittikçe bize normalmiş gibi gelecek. Hayatlarımız yozluğun dibine vurup birer çöplüğe dönüşecek. Şimdi seyretmek istediğinizi seyredin ama unutmayın ki bir oyunun içerisindesiniz ve oyunun kurallarına dikkat! Ben seyretmeyecek miyim? Evet, seyredeceğim ama öncelikle özgün senaryoları…

Özgün olanlara şans tanıyacağım, biliyorum onlarında esin kaynakları dış menşeli gene de biraz olsun bizden bir şey var ve son söz olarak Warner Bros ve Walt Disney’in konfeksiyon dizilerine bir bakın bakalım ahlaki değerler ne durumda?  Şimdi ne diyeceksiniz?

Hayatta doğru yoldan ayrılmamanız dileği ile…

www.televizyongazetesi.com

https://www.facebook.com/pages/Ece-Er-%C4%B0le-Ba%C5%9Fb 

 

 

 

 

 

 
Toplam blog
: 781
: 3899
Kayıt tarihi
: 23.09.12
 
 

16- 06- İstanbul'da doğdum. Tatbiki Güzel Sanatlar Tekstil Ana sanat dalı Moda tasarımı bölümünde..