Çağdaş ve gelişmiş bir Türkiye burnumda tütüyor

Kurtarıcımızın ortaya koyduğu ama çoğunluğumuzun anlamadığı, anlamak istemediği ilkeleri benimsemiş;

Cumhuriyet ve demokrasi ilkelerini sözde değil, özde anlayan ve uygulayan, onu yıkmak için demokrasiyi kullanmayan siyasetçilerin seçildiği;

Dogmaları değil, bilimi referans alan, ezberci değil, araştırmacı, kendi özgür iradesiyle doğru kararlar verebilen nesiller yetiştirebilen eğitim sistemine sahip;

Aile içinde, okulda veya sokakta şiddetin olmadığı;

Yargı sisteminin hızlı işlediği, “Gökdelen” romanında anlatıldığı gibi, özelleştirmenin bir gün yargı sistemi için de yapılma olasılığının düşünülemeyeceği;

Kültürel mirasımızın ne sebeple olsun talan edilemediği, çalınmadığı, yurt dışına kaçırılmağı;

Çarpık kentleşme ve gecekondu yapılaşmasına olanak vermeyen ve daha da öncesi buna kimsenin tenezzül etmemesini sağlayacak şehirleşme planlamasını sağlayacak yerel ve ülke yönetimlerin bulunduğu,

Tüm yapıların depreme karşı dayanıklı olduğu,

Herkesin Türkçe konuşma çabasında olduğu, konuşurken veya yazarken yabancı sözcükler yerine, ana dilinden sözcükleri tercih ettiği;

Gelecek kaygısının herkes için en aza indirgendiği;

Yayalar dahil kimsenin kırmızı ışıkta geçmediği, trafik kurallarına herkesin uyduğu;

Yasalara herkesin uyuduğu, kendi çıkarı söz konusu olduğunda kuralları çiğneme hakkını kendinde gören bireylerin bulunmadığı, adalet sistemine güvenin tam olduğu;

Sigara tüketiminin en az olduğu ve belki de hiç olmadığı;

Tüm spor branşlarında her zaman şampiyonlar yetiştirebilen, sporda bilimsel kuralları uygulayan, geliştiren yapılanmanın olduğu;

Bilimsel araştırmaların yapılabildiği, makale sayısında dünya sıralamasında birinci olabilecek çok sayıda üniversitelerin bulunduğu, bilimde Nobel ödülü alabilecek bilim adamlarının/ kadınlarının yetiştirildiği;

Milliyetçiliği, ırksal değil, tarihsel bir miras olarak algılayabilen, yaşadığımız topraklarda kültürel miras bırakmış tüm kavimleri, milletleri kucaklayan bir ulusallık duygusun geliştiği, “Ne Mutlu Türk’üm Diyene” özdeyişini, ““Ne Mutlu Türk Olana” olarak algılamayan kişilerin bulunduğu;

Yüksek okumuşluk oranını okur yazarlık oranı olarak değil, yüksek okul-üniversiteyi bitirmişlik oranı olarak gururla söyleyen;

Gelir dağılımının homojen olduğu;

Sivil toplum örgütlerinin demokratik görevlerini tam yerine getirdiği, siyasete ağırlığını koyabildiği;

Tüm gazete tirajlarının yüksek olduğu;

Kitap okunma oranında Dünya birincisi olduğumuz;

Klasik olabilecek romanların yazıldığı;

Görsel veya yazılı sanatlarda çok sayıda eser verebilen;

Ekonomide tüm sorunlarını halletmiş, kendi öz kaynaklarını doğru kullanabilen, üretimde her ülkenin imreneceği seviyede olan çağdaş ve gelişmiş bir Türkiye,

Burnumda tütüyor.

Fotograf: hurriyet.com.tr'den. Şanlıurfa'nın Siverek ilçesine bağlı Görakar beldesinde yaşanan kadınların su çilesi.