Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

28 Aralık '20

 
Kategori
Psikoloji
 

Çağımızın Bağımlılığı

Teknolojinin hızla geliştiği son yıllarda sosyal medya hayatımızın hemen hemen her alanında ayrılmaz bir parçası haline gelmiş haldedir. Sosyal medya alışkanlığı, kişilerin her an her yerde ulaşılabilir hale gelmesini sağlamıştır. Artık sosyalleşmek için yapılan buluşmalar bir yana kaldırılarak, bu buluşmalar yerini sosyal medyada yapılan sohbetlere bıraktı. Sanal gerçeklik kişiye sınırsız bir özgürlük alanı sunarken aynı zamanda kişilerin duygu ifadelerini ve ilişkilerini en aza indirmiş durumdadır. Sosyal medyanın bir haber kaynağı olmaktan çıkarıp, hayatının en önemli parçalarından biri haline getiren kişilerde tehlikelere yol açmaktadır. Bu yüzden gerçeklik ile sanal gerçeklik arasındaki sınırların iyi çizilmesi gerekmektedir çünkü sanal bağımlılık kişinin kimlik bunalımı yaşamasına da yol açabilmektedir.

Sosyal medya bağımlılığı diğer bağımlılıklar gibi bir bozukluk ya da hastalık olarak tanımlanmamakta. Ancak sosyal medya bağımlısı olmak demek; herhangi bir iş yaparken, bu iş yerinizdeki profesyonel hayatınız da dahil, ya da arkadaşlarınızla sohbet ederken aklınızın sürekli sosyal medya hesabınızda olması durumu. Aslında gerçek hayattan kopup hayatınızı sosyal medyalardan aldığınız beğeni sayılarına göre devam ettirmek. Görünür olma ve başkalarının hayatını takip etme isteğinin günümüzde kimileri için abartılı bir hal alan sosyal medya bağımlılığı kontrol altına alınamazsa, kaygı bozukluklarından depresyona; kişinin yaşamındaki bozulmalardan gerçek ilişkilerin zarar görmesine kadar pek çok zararı olabilir.  Kimine göre çok cazip yanlarına rağmen kişinin bireysel ve toplumsal yaşamında çeşitli bozulmalara ve sorunlara neden olabiliyor. Örneğin kişi sosyal medya hesaplarında o kadar çok vakit harcar hale geliyor ki, gün içinde yapması gereken işleri ihmal etmesine ya da eksik yapmasına neden oluyor. Bağımlılık gerçek ilişkilerde de kopmalara yol açıyor kişi çevresine arkadaşlarına ve ailesine vakit ayıramaz duruma geliyor ve etkileşimlerde kişinin gittikçe daha başarısız hale gelebildiğini görüyoruz.

Sosyal medyada geçirilen zamanın, yaşamın yoğunluğunu kapsamıyor olmasına hayat akışının engellenmemesine ve bu alışkanlığın bağımlılığa dönüşmemesine dikkat edilmelidir.

 

Uzm. Klinik Psk. Cansu ÇAVUŞ

 

 
Kayıt tarihi
: 18.05.19
 
 

Lisans eğitimi Psikoloji İstanbul Arel Üniversitesi'nde 2013 yılında tamamladıktan sonra aynı üni..