Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

17 Temmuz '12

 
Kategori
Sosyoloji
 

Çağları değiştiren yazılar/ kel

Çağları değiştiren yazılar/ kel
 

(Kelliğin K’sinden anlamam; bu bir sorgulama yazısıdır)

Ya tamam her şey Tanrı’nın işi ama Tanrı bizim böyle daha 30’unda saçları dökülen bir canlı yaratık olmamızı istemiş olamaz. Neye yarar bu ya! Bizim saçlarımızın dökülmesinin sebebi hikmeti ne olabilir ki? Tutturmuşsunuz “niye dökülüyor, niye dökülüyor” Bir de benim gibi düşünün, olmaz deyin, itiraz edin, karşı gelin! Bir şeyler değişmezse değişmesin; hiç değilse insan olduğunuz belli olur. Kafamız kıçımızda olsa ona bile itiraz etmeyeceksiniz.

İsteyen istediğini söylesin, 30’unda birinin saçlarının dökülmesi yaradılışa aykırı. Kelliğin insanlığın çözemediği bir sırrı var. Adam bir sağlık sorunu olarak kabul ediyor ya! Ulema mısın nesin, her konuda fetva veriyorsun. Çıkıp diyeceksin ki 30 yaşında birinin saçları dökülüp kafası cıpcıbış kalamaz diyeceksin. Arşimet bağırıyor: “Buldum, buldum!” Ne buldun? Suyun kaldırma kuvveti varmış. Neye yarar! Milenyum çağında benim delikanlımın bütün güzelliğinin simgesi aslan yelesi saçları daha gencecik yaşında yok oluyor. Sadece kafadan bacaklıların üreme organlarını anlatan ilmi reddediyorum! Kitabını elime alır okursam bana yazıklar olsun! Bilim hâşâ Tanrı kadar güçlüdür, aciz olamaz. Bilimde imkânsızlık diye bir şey yoktur. Bilimin yumruğu sıkılıdır. Yanlışa müdahale eder. Beğenmediğini değiştirir. Dünyayı yıkar, yeniden kurar!

Şunlara bak şunlara! Mars türkücüleri belki 200 yıldır saç dökülmesi konusunda bana detay anlatıyorlar. Sözde kelliğe ilaç arıyor. Ben o bilim adamlarını Camoka’ya çeri yapmam çeri! Daha 30’unda dökülen saçların ilacı mı olurmuş. Bana “niye dökülüyoru” bulacaksın. Çünkü mantıksız, olamaz böyle bir şey. Olağanüstü bir durum olmadığı takdirde daha yeni gelişen bir ağacın, bitkinin dallarının yapraklarının döküldüğünü gördünüz mü siz? Bir insan düşünün, 30’unda kafası cascavlak ve 90’ında ölüyor. 60 yıl kel yaşıyor. Böyle bir kaderi yaratmış bir Tanrı olamaz. Hem de milyonlarca insana.

Bilim insanlığı aldatıyor! Şundan olurmuş da, bundan olurmuş da, nedeni buymuş da, şu bitki iyi gelir, şu ilaç dökülmeyi önlermiş de… Korkut’a yutturamazsınız bunu! İsteseydiniz nedenini hatta çaresini bulurdunuz. Ama bulmadınız. Bulsaydınız milyar dolarlık ilaç dağları kime satılacaktı! Bazılarınız sömürüyle ortak çalışıyor; biliyorum, biliyorum!

Utanmaz arlanmazlar, bilim sahtekârları! Nedeni bulsaydınız, çözümü bulsaydınız da bizler ilaç dağlarının bedelini yine ödeseydik. Çocuk çok seviyordu. Fakat kız saçları yok diye onu kabul etmedi. Ve çocuk kendini öldürdü. Anlı şanlı Nobel bilim ödülünüze bunu da ekleyin!

Sevgili halkım! Kök salmış yanlış zihniyetleri bu topraklardan silmek ve insanlarımıza yeni bir dünya kurmak için çizgi dışı yazdığımız yazılardan bazıları sitenin sansürü nedeniyle sizlere ulaşamıyor. Yazılarımız (hakaret, aşağılama ve küfür içermesi) dışında (anlaşılamama, aykırı bulunma, iyiyi eleştirip kötüyü övme) gibi nedenlerle yayına alınmıyorsa sitenin özgür basın anlayışında soru işareti var demektir. Ben şahsım adına böyle olmadığını umut etmek istiyorum. Editörler anlamayabilirler, ben anlıyorum, belki okuyanlar da anlayacak. Aykırı yazılar insanı bilinmeyen, bugüne kadar bulunamamış doğrulara götürebilir. Ben özellikle bu yöntemi kullanıyorum. Yazılarımızı okuyanlar kendilerine sorular soruyorlar. Böyle de olabilir mi diyorlar. Bu, ezber bozuyor, onları araştırmaya sevk ediyor. Yazarın kalemi sınır tanımaz; gerektiğinde iyi ve doğru bilineni eleştirip kötüyü övebilir. Ben yazılarımda bunu çok yapıyorum. Bu, yazarın özgürlüğüdür. Bu nedenle yazı reddedilmez. Ben işte reklam veriyorlar, kazanıyorlar gibi mesnetsiz eleştirilere katılmıyorum. Adamlar kurmuşlar güzel bir sistem bizler de bu sayede halkımızla kültürel iletişim sağlıyoruz. Burası bir internet medya. Burası hacı baba tekkesi değil; elbette sitenin maliyeti var. Para da kazanabilirler. Tamamen normal. Benim derdim ciddi halk sorunlarını incelediğim yazılarımın yazdığım nedenlerle reddedilmemesi. Türkiye’de bazı konulara ve kişilere ulaşılamadığını biliyoruz. Ne yapsak bu duvarı aşamıyoruz. Bu nedenle o alanda yazmayacağız. Sizler neyi ve kimi kastettiğimizi yazılarımızın satır aralarından öğreneceksiniz. Bütün herkes bilsin ki Kerim Korkut Türkiye’de gerçekten tarafsız olan tek kişidir.

 
Toplam blog
: 6332
: 653
Kayıt tarihi
: 21.09.08
 
 

Sadece sayfalarda kalan yazılar şaheser olsalar bile önemsiz ve anlamsızdır. İnsanlara ulaşan ve ..