Çağpaylaş turizm modeli

Bugüne kadar baktığımızda, en azından Akdeniz ülkeleri için konuşacak olursak, uzayan yılların ve artan turist sayısının yükünü çeken hep deniz-kum-güneş üçlüsü olmuştur. Ürün çeşitlendirme anlamında belki alansal yapılaşmalar gerçekleşmiştir ancak ulusala yayılan etkin çabalar belki de kısıtlı kalmıştır. Bu düzlemde devam ettiğimiz zaman, bir şekilde, oluşan yapının günümüz ihtiyaçlarını etkili anlama ve yerine getirme açısından yetersiz olduğu varsayılabilir mi?

Çağpaylaş turizm, temelde şu mantığı gütmektedir: Bir ulusun sınırları dahilinde bulunan tarihi değerler; ilkçağ-ortaçağ-yeniçağ-yakınçağ ve modernçağ anlamında bölümlere ayrılacak. Örneğin ilkçağda yapılmış bir tarihi eser ilkçağ grubunda yer alacak, ortaçağda yapılmış bir han, ortaçağ grubunda yer alacak, yeniçağın yapısı kendi çağında gruplanacak ve benzeri gibi. Ve sonra da, turizmin tüm unsurları kendilerine çağ seçecekler ve bu seçimle birlikte de bir büyük değişim ve yeniden yapılanma süreci başlayacak.

Konunun ne olduğu ve sistemin nasıl işleyeceği ile ilgili bir örnek vermek gerekirse, örneğin seyahat acentaları, üyeleri ile bir araya gelerek "çağ paylaşımı" yapacak ve bir kısım acentalar, ilkçağ unsurlarını kapsayan turizme yönelirken, bir başka kısmı ortaçağ unsurlarını kapsayan turizme yönelecek. Bu başlıklar altında ve Türkiye'nin tamamında ya da acentanın arzusuna göre belirli bir bölgesinde, bu tip ürünlere verilecek hizmeti sağlamakla görevli olacaklar.

Bu tip bir yapılanma, turizme yeni bir hareket ve hız kazandırır ve aynı zamanda "çağpaylaş" pazarlama şekli, başka ülkelerde de reklamımız olur ve insanları bu yeni yaklaşıma doğru yöneltir.

Bir bölgede bulunan on otelin, o bölgede bulunan üç çağa bölündüğünü ve her bir otelin, sadece kendi çağı için gelen turistleri kabul edebileceğini varsayarsak, pazarlama anlamında etkili bir yöntem olur. Düşünün ki, pazar açık ve net şekilde belli: Örneğin Ortaçağ turistleri (yani ortaçağ için gelenler). Ve siz, otel olarak müşterinizi biliyorsunuz, ortaçağ turizmi ile görevli acenta sizi biliyor.

Yerli, yabancı turistler, böyle bir ürüne sahip tek ülke ve tek alternatif olacağımız için, diğer çağları da gezmek ve "yüzyılın turunu" tamamlamak isteyeceklerdir.

Çağpaylaş terimi, turizmin tanımlanması ve pazarlanması anlamında yeni bir boyut ve önemli bir adımdır. Çağpaylaşan turizm camiası, bu paylaşım sonucu, hem imkanları dahilinde Türkiye genelinde operasyon yapabilecek ve hem de normal şartlarda kendi turistini bir daha ki sefer başka bir ekibe emanet ederken, kendisi de yeni müşteriler ile karşılaşacaktır.

Çağpaylaş turizmi bir örnekle açıklayalım:

Çağpaylaştan önce:
Acenta, müşterisine deniz, kum, güneş ve diğer ürünleri sunmakta, bulunduğu bölge örneğin Mersin ise, buranın tarihi ve doğal güzelliklerini bir ürün dokusu içerisinde pazarlamaktadır. Müşterinin bu ürüne ilgisi, o ürünü algılaması kadardır ve "Turizmin Zaman Ayarları" yazımda belirttiğim gibi (henüz bloga koymadım), genelde ürünü algılayış, bizim sunduğumuz ürün algısı ile farklılıklar gösterir ve bu da "görüntü kayması" ve "zaman kayması" dediğim boşluklara sebep olur.

Çağpaylaştan sonra:
Acenta, müşterisine örneğin İlkçağ turizm ürününü sunmaktadır. İlkçağ algısı, dünyanın her yerindeki kişiler için aynıdır. Çünkü insanlığın bu ilk çağda yaşadığı tecrübeler, tükettiği ürünler ve hafızasına kaydederek sonraki nesillere aktardığı hatıralar benzerdir. Dolayısıyla müşterinin ürünü algılama seviyesi otomatikman artacaktır. Bu artış, beraberinde, o ürüne olan ilgiyi artıracak ve hem de tüketilme sayısı ile fiyat seviyesini de olumlu yönde tetikleyecektir.

Bu basit anlatımdan da görüleceği gibi, turizm sektöründe slogan "Çağpaylaş turizm" olmalıdır.

Turizmin yüzyılına damgasını vuracak ürün Çağpaylaş Turizmidir ve bunu sağlayan düşünce sistemi de Her Adım Bir Turizmdir.

Ertuğrul Şahin.