- Kategori
- Edebiyat
Çağrışım
Uzak.. Yanmış bir tütsünün küllerinde çağrışan eski bir sevgili kokusu.. Yalnız uyanılan sabahlarda hala kapalı tutulan gözlerin duvarlarında titreşen ve aslında hiç de o kadar olmayan mutlu anların siluetleri.
Özlem.. neye neden duyulduğu pek aşikar olmayan.. iyi pişirilmiş bir yemeğin tadında ondan hiç yapmamış anne, sızılı, içli bir şarkının yenilmiş, buruk aşk öyküsünde hiçbir zaman kahraman olmamış bir adam, ve serin bahçelerinden ıslak ot kokusu yükselen evlerin önünden geçerken hiç yaşanmamış bir yaz günü resmi..
Kalabalık.. figüranların efendi olduğu caddelerde ufalarak, gizlenerek yürüyen başrolcüler..
Gece.. bir zamanlar.. onlara dek uzanabilecek merdivenler olduğunu düşünebilecek kadarken zihin, daha büyük görünen yıldızlar..
Kış.. ince, usul dökülen yağmur.. Nefesleri bedene kavuşturan soğuk..
Gerçek.. daima ile hiçin tuzağına ağ yapan bir örümcek..
Yalan.. bir ölçek panzehir, iki ölçek zehir..
Yalan.. öldürmeden önce iyileştirir..