Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

03 Ekim '13

 
Kategori
Güncel
 

Cahil Okumuşlar Ülkesi Türkiye ve Sessiz Devrim

Cahil Okumuşlar Ülkesi Türkiye ve Sessiz Devrim
 

Türkiye'de insanların %90'nından  fazla istatistiki olarak okur-yazar olarak belirtiliyor.

Yani insanların büyük çoğunluğu az da olsa okuma yazma biliyor, gazete okuyabiliyor, devlet dairelerinde adını, soyadını ve imzasını atabiliyor.

Dolayısıyla okur ve yazar.

Ülkenin büyük çoğunluğu okur yazar olarak sadece ve sadece bu işleri yapıyor.

Okumak ve yazmak tanımı kapsamında, adlarını, soyadlarını, ev ve iş adres ve telefon numaralarını biliyorlar ve imza atıyorlar.

Bu bilinenler Türkiye'de okur yazar istatistiğine girmek için yeterli. Fazlasına gerek yok.

Bu yüksek okur-yazarlık çerçevesi ile seçimde oy kullanmak ve yönlendirildiği siyasi bir partiye oy vererek vatandaşlık görevini yerine getirmek mümkün.

Toplumumuzun maalesef % 70-80'i bu insanlarımızdan oluşuyor.

Toplumun ikinci grup okur yazarı ise ülkenin %15-20'lik dilimini oluşturuyor.

Bu grup ise çoğunlukla ortaokul, lise, üniversite, az sayıda da yüksek lisans ve doktoralı insanımız var.

İkinci grup istatistiki olarak gerçek okur-yazar grubu içinde yer alıyor.

Bu grup ilk dilime göre daha fazla konuşuyor, daha fazla fikir beyan ediyor ve daha fazla toplumun temel direklerini ayakta tutuyor.

İkinci grup aslında ülkede yönetim, iş faaliyetleri, yatırım, ticaret, siyaset, ekonomi, sanayi gibi ön önemli sosyo-ekonomik durumunu yöneten ve geliştiren grup.

Bir nevi ülkeyi ayakta tutan yönetici grup ikinci grup.

İkinci grup okur-yazar olmasına rağmen, ülkenin her türlü yatırımını yapmasına rağmen gerçek anlamda entellektüel değil, gerçek anlamda okur-yazar ise hiç değil.

Düşünüyor, yapıyor, başarılı da oluyor ama aydın, ileri görüşlü değil.

İkinci grup okur-yazarın %95'i hayatında ders kitabı ve gazete haricinde 5'ten fazla kitap okumamış, o kitapların da yarısını yarıda bırakmış. 

Hiç tiyatroya gitmemiş. Sinemayı evde sinema keyfi sanıyor.

Opera, bale, festival kısmını ise hiç saymıyorum.

Dolayısıyla işi iş olmuş, para olmuş, yatırım olmuş ama sosyal ve kişisel olarak gelişmemiş, gelişememiş. Ama ekonomik olarak başarılı.

Son grup %5-10 ise en üst düzeyde okumuş ve kendini geliştirmiş.

Halktan uzak, entellektüel, bilgi ve görgüsü süper ama uygulamada zayıf kalıyorlar.

Toplumu yönelendirme, toplumla entegre olma yolları yok.

Tek ve en önemli entegre olabilecekleri alan spor yani bizdeki anlayışla futbol, diziler ve karı-kız muhabbeti.

Bu 3 konuda etkin olurlarsa toplumun büyük kesimiyle yani ilk kesimiyle gayet başaırlı bir ilişki sürdürlebilirler.

Son grup içinde az sayıda çok başarılı insanlar var ama çok sayıda umutsuz ve üzüntülü bir hayat tarzına sahip olmuşlar.

Son söz; toplumunun büyük bir kesimi okuma yazmayı adı ve soyadını yazmak olarak bilen insanlar tarafından oluşturulan toplumlar hokkabaz siyasiler tarafından her türlü oyuna alet edilmeye ve süslü laflarla kandırılmaya mahkumdurlar.

 
Toplam blog
: 537
: 1884
Kayıt tarihi
: 10.06.10
 
 

Gündemi ve olayları yakından takip etmeye çalışıyorum. Sinema, kitaplar, spor, doğa, siyaset, miz..