Cahiliye dönemi insanlarına temenmim

Şu an Türkiye’de günden başörtüsü hatta türban.

Her kesimden herkes kendince bir yorum yapıyor.

“Türban özgürleşirse laiklik gider, türban özgürleşirse, özgürlükler daha çok artar.”

Doğru ya da yanlış, bilen bilmeyen herkes tarafından farklı yorumlar ele alınıyor.

Türban ile okula gidemezsiniz, hemşire, doktor, olamazsınız.

Kısacası türban ile devlet memuru olamazsınız.

Bay Baykal ne diyor: “Türbanlı doktor hastasını nasıl muayene eder?”

Başı açık nasıl muayene ediyorsa, başörtülü doktorda öyle muayene eder.

Başörtüsüne o kadar sınırlama getiriyorlar ki, anlamak elde değil.

Sanırım cahiliye dönemine tamamen geri döndük.

Her şeyi anladım da başörtülü öğrenci velilerini dahi okul bahçesine almayan zihniyeti anlamadım.

Sanki öğrenci değil, veli sınava giriyor.

Hatırlarsınız geçen hafta 9 Eylül Üniversitesi’nde bir sınav olmuş ve sınava giren öğrencilerin başörtülü velileri okul bahçesine dahi alınmamıştı.

Başörtülü veliyi okul bahçesine dahi almayan zihniyete bir tavsiyem olacak naçizane.

—Bir öğrenci ilkokula kayıt edilmeden önce ailesi hakkında araştırma yapılsın.

Acaba annesi başörtülü mü değil mi? Başörtülü ise çocuk okula kayıt edilmesin.

—Evlenecek olan geçlerin ailelerini de araştıralım. Evlenecek gençlerin anneleri başörtülü mü? Anneleri başörtülü ise evliliğine izin vermeyelim. Hatta geline de bakılsın, başı açık mı kapalı mı? İleride doğacak çocukların da başörtülü olmasını engellemiş olunur.

Çok yakın gelecek zamanda başörtüsü sorunu olmaz bu sayede. En azından böyle bir uygulama olursa başı kapalı kimse de kalmaz.

Başı açık ya da kapalı mı diye uğraşan insanları, cahiliye döneminde ki cahil insanlara benzetiyorum. Ha o zaman ki zihniyet ha şimdi ki zihniyet. Sizce aralarında bir fark var mı? Bence de yok.