Çak kibriti çak (Yaşam odaları yerine kaçış odaları...)

ÇAK KİBRİTİ KAÇ…

Adam diyor ki; “ yasal olarak yaşam odaları yapma zorunluluğumuz yok…”

Haklı, insanın beş kuruşluk değerinin olmadığı yerde “yaşam odalarına” ne gerek var, demiş yasa koyucular, yani “milletvekilleri-bakanlar”

Ülkenin ilk ve tek Müslüman Cumhurbaşkanı da altına basmış imzayı, okumuş okumamış mesele değil, “kardeşim” ne dediyse o olur…

***

Yaşam odaları, sanıyor ki beyefendiler 30 metrelik yatlarının kamaraları gibi…

Uçmayın öyle; son model spor bir arabadan İstanbul daki bir gökdelenin kıytırık dairesinden bile ucuz…

Bunların satıldığı yerde insan hayatı nasıl olmalı; pahalı değil mi?

Yanıldınız; bu ülkede en ucuz şey “insan hayatı” İnanmıyorsunuz tabi çünkü hepiniz aslan gibi yürekli insanlarsınız, “öldüyse geldi geçti” diyemeyecek kadar…

***

Dikkatinizi çekti mi bilmiyorum; dünya da yaşam odaları olmayan üç ülke varmış, alfabetik sırada(?)

Afganistan, Pakistan, Türkiye…

Detaylı resimli açıklamalar yapmış bizim gazete, nasıl kuruluyor nasıl kullanılıyor, kaça mal oluyor ne kadar süreyle faydalı oluyor falan…

Deprem için de sayfalarca bilgi paylaşıyoruz, depreme dünyanın en hazırlıklı ülkesi Japonya da bile “pencereden atlayan tak insan” Türk oluyor…

***

Aynı günkü gazetede şu ünlü manken “Kim Kardashıan’ın resimleri vardı. Daracık elbisesiyle, tangalı birçok resmi basılmış, yukarıda Allah var kadının kalçaları güzel ama “değirmen taşı” kadar…

Şimdi sıkı durun; Yaşam odaları ile yapılan açıklamanın okunma sayısı sadece 8.649 kişi, mankenin okunma sayısı tamı tamamına 2.645.413 kişi…

Ne Başbakanın bilmem nesinin attığı tekme ile ilgili haber ne maden sahibinin deli saçması sözleri…

İnsanın önemini yaşamın kıymetini “değirmen taşı bir kalçaya” tercih eden bir toplum…

*** 

Ve Camilerde hutbeler okunuyor, dualar ediliyor.  “Hocalara” kim talimat vermişse, Fenerbahçeli büyük başkan Ali Şen’in de isyan etmesine neden olan “dua” ediliyor.

Osmanlı padişahlarından hacı hocalara şıhlara tarikat liderlerine, polisine askerine kadar uzun uzun isimler sayarak okunan dualar hediye ediliyor. Ama ne hikmetse bu ülkenin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’e hediye etmek kimsenin aklına gelmiyor…

Kim okutuyor hutbeleri Diyanet İşleri Başkanlığı; geliri ödeneği en fazla olan kurum, üstelik varlığını da Atanın engin görüşüne borçlu…

***

Gına geldi kaç gündür, resmen “ihmal” sonrası 307 kişi ölmüş daha da fazlası yaralanmış bir kısmına iş göremez raporu verilmiş, çoğunun yanarak can verdiği ortaya çıkmış; maden sahibi “yaşam odaları yok” ama birçok kaçış noktaları yaptık, diyor…

Şeytan diyor ki; koy lan bunların alayını o madenin yetmiş yedi metre altına “ çak kibriti kaç” oradan…

Hadi göreyim sizi kaçın oradan kaçabilirseniz, hamam böceği gibi ezer canı sizden tatlı olanlar…

“Yaşam odaları” yerine “kaçış odaları…”

Eh ne de olsa bu ülke de “yiğitliğin onda dokuzu kaçmak” diyenler var, ya da üfürükten “evde zor tutuyorum” dedikleri…

***

Bre lanet adam 307 kişi ölmüş çarp ikiyle üçle kaç kişinin kaç ocağın canının yandığını ocağına ateş düştüğünü gör, manyak hiç mi vicdan yok sizde, özür dile bari özür…

Savcı bazıları için tutuklama kararı vermiş, yarınlarda bunlar mahkemeye çıkacaklar. Şimdiden birbirilerine düşmüşler, adam satan satana…

Çıkıp ortaya “suç benim” diyecek bir tek babayiğit yahu şu ülkede, kıvıran kıvırana, sabah TV deki haberler de izledim Kuzey Kore’de Japonya da özür dileyenleri, utandım…

Bazen soruyorum kendi kendime; acaba onlar mı Müslüman yoksa biz mi Müslümanız, diye…

***

Hakim ne diye soracak sorumlulara(?) “yaşam odaları” neden yok, diye öyle sandınız değil mi? Soramayacak çünkü yasa koyucuların aklına “yaşam odaları zorunludur” kaydını koymak gelmemiş bir türlü…

“Kaçış odaları” zorunlu mu? Hayır, o da değil? Peki, ne zorunlu; daha çok kömür çıkarmak daha çok kazanmak daha az vergi vermek dev kuleler dikmek için; ucuz maliyetli yani düşük maaşlı işçi madenci çalıştırmak…

***  

“Rabia” cılar, Mısır da Suriye de Libya da Fas da Tunus da, ölenler için İstanbul’un bir ucuna ellerinde yeşil bayraklarla yürüyenler, tekbir sesleriyle “Kemalizm’e-Laikliğe ölüm” pankartları taşıyanlar neredeler, gerçekten çok merak ediyorum…

Unutmayın “yukarıda” Allah var, dünyada da “ölüm…” Sanmayın ki bunları yaptınız diye Azrail size “şike” yapacak…

*** 

Neyse kaçıyorum; malum Başbakan Polisler nasıl dayanıyor, merak ediyorum, diyor. Ne olur ne olmaz…

Olur ya içlerinden biri çıkar “dayanamıyorum” der, sonrası malum!

Olur mu olur; emir büyük yerden!

İyi tatiller efendim…

Erdoğan ÖZGENÇ

Adana 24.05.2014 11.20