Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

03 Aralık '16

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Çakmak

Çakmak
 

Bu yazıda ki bıyıklı adam ve bıyıksız adam tamamen hayal ürünü filân değildir. Genelde hasta ruhlu olmalarına rağmen iyi insanlardır.


Bıyıksız adam rakısından bir yudum daha çekti. Ani bir hareketle eski ahşap konsolun üzerinde duran ve konsoldan daha da eski olan kapağı kırık tek hoparlörlü pikabının yanına gitti...  Bıyıklı adam ise onu sadece izliyordu elinde tuttuğu rakı bardağına bakarak.. Sonra o da dayanamadı kalktı oturduğu koltuğundan ve onun yanına gitti. Bakıştılar bir süre. Bıyıksız adam dolu olan rakı bardağındaki rakının yarısını bıyıklı adamın boş olan rakı bardağına boşalttı ikisi de hafifçe tebessüm ettiler. Bıyıksız adam bir kırkbeşlik koydu kapağı kırık tek hoparlörlü pikabına. Sonra bıyıklı adama bir sigara uzattı. Ama çakmak yanmadı, yakamadı bıyıklı adam çakmağı.

Bıyıklı adam- Bu sene çakmaklar çok kötü..

Bıyıksız adam- O da mı yanmıyor ? dedi.

Pikapta çalan kırkbeşlik ise sona gelmiş ve pikap iğnesindeki cızırtılar artmaya başlamıştı. Bir anda kulaklarına pikap kolunun o mekanik sesi geldi sanki bir şeyler kırılıyordu pikabın üzerinde bakıştılar bıyıksız adam ile bıyıklı adam.. O sırada bıyıksız adamın gözü eski ahşap konsolun üzerinde duran mızıkaya ilişti aralarında konuşmaya başladılar.

Bıyıksız adam- Mızıka çalmayı bilir misin?

Bıyıklı adam- Hayır mızıka çalmayı bilmem.

Bıyıksız adam - Ben bilirim, dedi ve tiz bir ses çıkarttı mızıkadan tam o sırada plakta bitmişti.

Bıyıklı adam - Bitti müzik bitti kahretsin!  Mızıka çal dedi bıyıksız adama . Ama bıyıksız adam hala elinde olan yanmayan çakmağa bakıyordu, sonra dönerek bıyıklı adama .

Bıyıksız adam- Eskiden ne boldu çakmak. Yavrularını kullandılar. Hep ondandır bu çakmak kıtlığı, dedi Bıyıklı adam- Evet ya haklısın boyları üç santimi bulmayan çakmakları çaka, çaka, yaka, yaka çakmak neslini tükettiler, dedi elinde yanmayan çakmağa kızgın gözler ile bakan bıyıksız adama.

Bıyıksız adam - Çakmayı düşündüğün anda, sen yorulmayasın diye otomatik çakardı eski çakmaklar. Şimdikilerde bir inat, bir, ben yanmayacağım tripler. Böyle kolum gibi çakmaklar vardı. Bizim evin penceresinden çakar, karşı komşu Rıza amca'nın birinci sigarasını yakardı tek seferde.

Rüzgar bile eğilirdi karşısında. De heyy de Heyy, dedi gülerek .

Bıyıklı adam - Rahmetli dedemin muhtar çakmağı vardı, sigara içmez ama pipo içerdi. Birinci sigarasını tütün yapar piposuna doldurur ve çakardı o çakmağı. Çakmak taşının çarka sürtmesini takiben çıkan o kıvılcım benzini emmiş pamuk fitili ateşler ve çakmak yanardı. Dedem çakmağını ve piposunu yan çevirerek derin bir nefes çeker ve dumanını savururdu keyif ile. Bazen de koyduğu benzin kötü çıkar ve çakmak yanınca her tarafa simsiyah isler uçuşurdu. Sanki karbüratörü çiğ benzin yakan bir araba gibi, dedi bıyıksız adama beraberce gülüştüler bir süre. Bıyıksız adam boşalan rakı bardaklarını tekrar doldurmak için mutfağa giderken pikaba bir kırbeşlik daha koydu, bıyıklı adam ise elinde yanmayan ya da yakamadığı çakmağı alarak balkona doğru yöneldi elinde yakamayacağı sarma tütünden yapılan sigarası ile . . .

 

 
Toplam blog
: 37
: 234
Kayıt tarihi
: 05.09.12
 
 

Munis, halis öyle işte .. Bazen ben bile şaşırıyorum kendime... Ya bu ben değilim diye... Ben bende..