Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

28 Mayıs '07

 
Kategori
Yurtiçi Tatil
 

Çal onu lingo lingo

Çal onu lingo lingo
 

Foça sapağından geçerken içim biraz cızladı. (Ah şu Foça 26 km yazan tabela)

Gezi programında Çandarlı var.

"Çandarlı nereden aklına geldi" diye sorarsanız?

Yazayım.

Uyku ile pek aram yok diye anlatıyorum ya.

Gecenin kör yarısı, kalktım mutfakta "ne yesem" diye turluyorum..

Televizyonu açtım.

"Hakanla geziyorum" diye bir program var.

Tekrar veriyorlar. Hakan Çandarlı’da. ( Bulamadım böyle bir iş)

Bir baktım ilçenin ortasında kale var, arkadaş.

Hemen notumu aldım.

Ertesi günde Çandarlı araştırmasına girdim.

Uzatmayayım.

Buralara kadar geldim işte

Yağmur damlaları iri iri vuruyor cama, silecek yetiştiremiyor.

Aliağa’yı geçtik, ana yoldan sola girdik. Yaklaşık on kilometre sonra Çandarlı

Karnımız nasıl aç.

İlk gördüğümüz lokantaya girdik.

Karnımız doyurduk. Sağ olsunlar otel konusunda da bize yardımcı oldular.

Çandarlı nasıl desem, çocukluğum gibi; eski.

Tek katlı kiremitleri kırık evler, parke taştan dar sokaklar, ahşap kapılı avlular boyalarla yazılmış kapı numaraları, Peynir tenekelerine ekilmiş fesleğenler, kapı önlerinde sohbet eden, biz geçerken yüzünü kaçıran kadınlar.....

Sanki sanki bir rüzgâr esecek,

Kapılardan bir tanesi açılacak, ayağında şalvarı, elinde çalı süpürgesi ile Rahmetli Babaannem önümüze çıkıp, seslenecek.

— Hadi Ali yemeğe

Kapıdan içeri gireceğim, bir bakacağım yer sofrası kurulmuş. Ördek pişmiş ( Ne zamandır yemedim) Yanında buz gibi ayran maşrapalara konmuş, bahçeden soğan sarımsak çıkarılmış.

Sofra bezini üzerime çekeceğim ve girişeceğim.

Neyse be! (Yazı nereye gidiyor)

Bocaladım işin açığı, şaşırdım.

Sokaklarda bakına bakına gezmeye başladık. Hasta bir amca gördük, kerpiç evde camın kenarına yatırmışlar, yorganı göğsüne kadar çekmişler, küçücük camdan solgun yüzüne gün ışığı vuruyor.Gözlerinin feri yok.

Anlıyoruz

Amca bekliyor.....

( Eğlenceli bir yazı olmayacak belli oldu, unutsam ya bazı şeyleri anımsamasam, yazmasam)

Çıkarttım fotoğraf makinesini hangi kareyi yanımda götüreceğimi seçiyorum

İlçenin her yerinden, beni Çandarlı’ya getiren kale gözüküyor.

Mahalle aralarından geçip Asar kalesine giden yolu bulmaya çalışıyoruz.

Surlardan denizi fotoğraflayacağım.

Yolu bulduk.

Kapıya geldik.

Kapıda koca bir kilit

Haydaaaa!

Buradan gedeceğsin Kars’a,
Karsta var bir arsa,
Arsada var bir yapı,
Yapıda var bir kapı,
Kapıda var bir dingo,
Çal onu lingo lingo

Dingoyu lingo lingo çaldık, gelen giden yok.

Kısmet.

Döndük...

Devam edecek

 
Toplam blog
: 1280
: 1114
Kayıt tarihi
: 09.08.06
 
 

Deniz tutkunu.Amatör kıyı balıkçısı. Aynı Şarkı ve Ilık Havada Hoşça Kal adlı kitapların yazarı ..