Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

11 Temmuz '07

 
Kategori
Anılar
 

Çalan telefonla

Çalan telefonla
 

Sanırım aşağıdaki gibi olaylar hepimizin başından geçmiştir. Sadece cesaretimizi toplayıp kendimize itiraf edememişizdir. Benim başımdan geçmedi. Ama tanık olunan buna benzer bir çok olay yaşadım.... Sizde yaşadınız mı?

.......çalan telefonla irkildi. Neden aramıştı ki? Açmaya cesaret edemedi. Edemezdi de ne de olsa hala yüreğinde kanayan yaranın sahibiydi… Ama bir yandan da merak ediyordu acaba?

Özlemişti, çok uzun zamandır konuşmamışlardı. Telefona efendim dediği anda sesinin titreyeceğinden korktu. Korkardı tabi, kalbini titreten tek kişiydi…

Evde saatlerce dolaştı telefon bir kez daha uzun uzun çaldı. Numara onun numarasıydı. Silmişti telefonundan, silmişti telefon rehberinden ama tabi ki hafızasından silememişti. Ezbere bildiği yegane numaralardan biriydi işte….Hala çalıyordu açmadı…

Biraz daha zaman geçtikten sonra cesaretini topladı. Aradı…

- Efendim…

- Merhaba, beni aramışsın bir iki kere… Televizyon izliyordum duymamışım telefonu…

Neden bu gereksiz ayrıntıyı verdim ki, bilirdi çok iyi tanırdı onu, asla televizyon izlemekten nefret ettiğini bilirdi.

- Yapma güzelim, nefret edersin sen televizyon)a bakmaktan…

- (Kendinin bile inanmadığı bir kahkaha atarak bak değiştim hayatım… Artık kitap okumak yerine bende televizyon karşısında zaman öldürüyorum.

- Anladım…

- ( İç gıdıklayıcı bir kahkaha daha) Sahi Sen neden aradın beni?…. Aramazsın sen kolay kolay beni…

- Şey, yarın senin oraya geleceğim, benimle gelir misin güzel bir boğaz turu yaparız …

- ( Şok Şok Şok) Ay çok isterdim ama ben şu an da Bodrumdayım….

- Anladım güzelim, neyse başka bir zaman gideriz….

- Peki…

- Güzelim, seni özledim

- …………

- Görüşürüz

- Kendine iyi bak tamam mı güzellik?

İşte kazanmıştı. Uzun bir ayrılığın sonunda, aramamış ve aramasını sağlamıştı. Herşeyi akışına bırakmanın yararını görmüştü….

Sessiz kalmış, bu sefer de onun canını yakmıştı. Ayrılsalar bile nereye gittiğinin haberini verirdi. Vermemişti. Haftalardır içini kemiren sıkıntı bir anda dağılmıştı… Kazandım. 1-0 öndeyim yuppi çığlıkları….

Aslında, kendi de biliyordu bu ilişki de ne kazanan vardı ne de kaybeden… Sadece kaybolan zamandı… Sevseler de birbirini iki cambaz bir ipte oynamayı başaramıyorlardı. Başaramadıkları birde birbirlerinden vazgeçmekti….

Ne kadar daha böyle sürer bilinmez. Bilinmez de benden bu iki abdal aşığa tavsiye, zaman geçiyor, ne olur ya vazgeçin yeni limanlara yelken açın, ya da demirleyin artık bu sahile, hiçbir rüzgar sizi ayıramasın…

 
Toplam blog
: 30
: 1810
Kayıt tarihi
: 06.06.07
 
 

Son baharın güzel bir gününde gözlerimi açmışım dünyaya...Yıllar geçmiş okumaya başlamışım, derken ü..