Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

17 Ekim '21

 
Kategori
Kitap
 

Çalıkuşu, Reşat Nuri Güntekin

Feride annesi ve babası ile teyzelerinin yanına gitmek için yola çıkar. Çünkü hastadır annesi. Teyzeleri hem ona hem de Feride'ye bakabilsin, asker babası da görevdeyken yanlarında aileleri olsun diye gidiyorlardır. Çocuktur Feride, anlamaz hayatı. Annesi yoldayken öldüğünde kendisini nasıl bir hayatın beklediğini anlamaz. Babası teyzesinin yanına bıraktığı zaman onu kabullenemez orada olduğunu. Hayata küser ve haylaz mı haylaz Çalıkuşu olur çıkar. 

Sonra teyzesinin emeği ve okulunun yardımıyla Feride güzeller güzeli bir kız olarak büyür. Muallim olacaktır. Aynı evde birlikte büyüdüğü Kamuran ve Necmiye ile yepyeni bir ömür bekler onları. Kamuran doktor olur çıkar, Necmiye evlilik hayalleri ile yanıp tutuşan bir genç kadın. Birbirlerinden çok farklı üç kardeş olarak büyürler. Ama Kamuran ve Feride'yi çok başka bir gelecek beklemektedir.

Şimdi diyeceksiniz ki bildiğimiz Çalıkuşu'nu neden anlatır bu kız. Size de öyle gelir mi, Çalıkuşu'nun Kamuran'a olan aşkı Kamuran'ın Çalıkuşu'na sevgisi tarih oldu. O tarihi arada bir canlandırmak için haklarında yazmak, yeniden filmlerini izlemek, yeniden o romanı okumak bana iyi gelir hep, belki size de iyi gelir.

Çalıkuşu Reşat Nuri'nin Cumhuriyet devrinde kadına biçtiği rolü anlatır aslında. Yeni bir devlet, yeni toplum, yeni roller, yeni görünümler gelmeden, Osmanlı'nın o son dönemlerinde, savaşlar içerisinde olan bir devlette, ayakları yere basan bir kadının aşkı yüzünden kendini yollara vurması ve sonunda ayakları yere basan güçlü bir kadına dönüşüp yine sevdiğine dönmesi, devri için güçlü bir hikayedir.

Feride Kamuran'ı bir başka sever. Utanarak sever, kızarak sever, boyundan büyük adımlar atıp koruyarak sever. Korkarak da sever. Çıkarsız da sever. Sever. Dümdüz. Olduğu gibi. Nasılsa biter diye düşünerek değil, sabahı, günaydını sayarak sever. Şimdiki sevgilere ne kadar yabancı değil mi?

Kamuran'ın da sevgisi temizdir. Ama erkek olmaktan sanırım, yanılır sevgisinde. Uzuun ayrılıklar girince aralarına, çalışsın diye, başka kadının kırılganlığına kapılır. 3. kişi sokar aralarına. Şimdi kimse demesin bana. Genç adamdır uzun zaman nişanlısından ayrılması ne kadar doğru diye. Tamam doğru, hatadır ama. Bir kadın gibi sevmeyi neden beceremez ki erkekler diye sordurur insana işte.

Kitabı On seferden fazla okumuş olabilirim. Türkan Şoray-Kartal Tibet'in başrollerinde olduğu film versiyonunu en az seyrettim. En çok Aydan Şener ve Kenan Kalav ikilisi ile Çalıkuşu'nu sevdim. Ama bugünlerde en son yapılan dizi versiyonuna düştüm. Ondan size hikayeleri ile gelmek istedim. Burak Özçivit ve Fayriye Evcen ikilisini tek sevdiğim yapım sanırım Çalıkuşu oldu. Şahıslarına yönelik değil bu fikrim. Kamuran ve Feride olarak yakışmışlar ekrana. Öyle bir his benim hissettiğim.

Gecenin bir vakti yazdım bu satırları. Gün Pazar oldu. Eminim hepinizin gün içerisinde sosyalleşeceği bir alan olacaktır. Evde olmak zorunda olursanız izlemenizi öneririm Çalıkuşu'nu. Aşka inancımızı kaybettiğimiz, sevginin ve sevgili olmanın değerinin azaldığı bu günlere içimizi ısıtacak bir hikaye olur belki. Belki aşık olduğunu düşünen varsa aramızda onlara sevgilerinin kıymetini hatırlatır. Çıkarsız, yalansız dolansız, dümdüz sevmenin büyüsüyle sarılır kalpleri. Şiir gibi aşklar özleyenlere bir örnek olur belki. Belki aşka dair umudu kaybedenlere de bir hatırlatıcı olur. Şifa olur.. Olur da olur işte. Size iyikilerle ve iyiliklerle dolu bir Pazar dilerim şimdiden. Bir de çokça sevgi. Erken yayınlanırsa yazı, uykusuzlara da selam olsun.

Sevgi ve aşkla!

 
Toplam blog
: 48
: 89
Kayıt tarihi
: 11.01.21
 
 

Profesyonel Koç Bağımlılık Danışmanı Sosyolog Yazar Latin Amerika Çalışmaları Uzmanı Analog Fotoğ..