Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 
 

Neslihan ERDOĞDU Serbest

http://blog.milliyet.com.tr/kariyerkoc

07 Ekim '07

 
Kategori
Aile
 

Çalışan Anne-Çocuk ilişkisi-1

Çalışan Anne-Çocuk ilişkisi-1
 

Çocuk sahibi olmak kararını verdiğimiz andan itibaren, annelik misyonunu yüklenmeye başlamışızdır. Annelik şimdilerde çatışma yaratan ve kadınları zorlayan bir statü ve misyon haline geldi. Çünkü günümüz kentli kadını, ev yaşamının dışında iş yaşamında da etkin olmaya ve önemli görevler üstlenmeye başladı. Çalışma yaşamı, kendi iç koşulları gereği ve erkeklerle rekabet edebilme zorunluluğu sonucunda kadının evine ayırdığı zaman dilimi son derece sınırlı olmaktadır. Bu durum kadının annelik rolü ile statüsü arasında sıkışmasına ve zaman zaman ciddi sorunlar yaşamasına yol açabilmektedir. Aynı durum çocuk açısından da ciddi sorunlar oluşturabilmektedir. Yapılan araştırmalar özellikle ilk beş yaşta çocuğun anne babayla geçirdiği sürenin duygusal açıdan çok önemli olduğunu göstermektedir. Çocuğun özgüven düzeyi ya da kişilik özellikleri ona ayrılan zaman ve bunun kalitesiyle yakından ilgilidir.

Çocuğunuza zaman ayırıp onunla oyun oynadığınızda ya da kitap okuduğunuzda verdiğiniz mesaj “Sana değer veriyorum.” dur.

Günlük yaşam koşuşturması içinde sıkışıp kalan bir anne “Günün nasıl geçti, karnın aç mı?” gibi sorularla annelik yapmaya kalkıştığında, çocuk kendisinin önemsenmediğini, hesaba katılmadığını kolaylıkla hissedecek, kendine olan güven duygusu azalacaktır. Çocuğa zaman ayırmanın onun ileriki yaşlarında stresle başa çıkabilme becerileri kazanma noktasında da çok büyük etkiye sahip olduğu araştırma sonuçlarıyla ortaya çıkmıştır.

Çocuklarınızla geçirdiğiniz zaman aranızdaki bağın kuvvetlenmesini sağlayacağından onun size karşı daha rahat, duygusal olarak daha bağlı olması, iç dünyasında hissettiklerini daha kolay ifade edebilmesi açısından önemlidir. Aksi taktirde sizden uzak, duygularını gizleyen, içe dönük, sorunlarını paylaşmayan bir çocuk haline gelecektir. Gelecekte ise belki de psikolojik pek çok soruna daha açık bir birey olacaktır.

O halde çalışan, kısıtlı bir zamanı çocuğuna ayırabilecek anneler neler yapmalıdır?

Öncelikle çocuk ile geçirilen zamanın uzunluğundan çok, içeriği ve kalitesi önemlidir. Şunları saptayalım: Hep beraber televizyon izliyor olmanız birlikte zaman geçirdiğiniz anlamına gelir mi? Mutfakta salata yaparken okulda olan biteni konuşmanız birlikte zaman geçirdiğiniz anlamına gelir mi? Kesinlikle hayır.

Çocuğunuza ayırabileceğiniz zaman 30 dk. ya da 45 dk. olabilir ama bu zaman tamamen ona ait olmalıdır, o bilmelidir ki bu zaman onundur ve o önemlidir.

Başka bir işle ilgilenirken onu dinlediğinizde verdiğiniz mesaj “Senden daha önemli işlerim var.” oluyor ve bu da onun ilişkinize yükleyeceği anlamı ve gelecekteki iletişiminizi şekillendiriyor.

Çocuğuna zaman ayıramayıp suçluluk duygusuyla maddi istekleri yerine getirmeye çalışan aileler ne kadar doyumsuz ve gelecekte ne büyük problemlerin temelini atmakta olduklarını bilseler eminim bundan vazgeçerler.

Şunu hepimiz bilmeliyiz ki fırsatlar bizim içimizdedir sadece onu yaratmak istememiz yeterlidir. Bunun dışında kalan her şey bahanedir. Bahanelere sığınmayı ve bahaneler yaratmayı önce biz öğretiyoruz çocuklarımıza. Bir düşünün öğretmek istediklerimiz bahaneler mi?

Bilimsel çalışmaların da desteklediği bu bilgiler ışığında çocuklarımıza daha yakın olmamız onların olumsuzluklarla karşılaşmasını büyük bir oranda engelleyecektir.

<ı>Hayatınızda, kendinize ve çocuğunuza daha çok zaman ayırmanız ve fırsatlar yaratmanız dileğiyle...

 
Toplam blog
: 157
: 876
Kayıt tarihi
: 10.09.07
 
 

HAYAT YÜZ ÇİZGİLERİ YÖNÜNDE İLERLER.. ..