Çalışan genç anne

Her geçen gün iyice zorlaşan hayat şartları kadınların da iş gücünü gerekli kılmaktadır. Okur yazarlık teşvikiyle artan kadın iş gücü, beraberinde ailevi sorunlar da getirmektedir. Anne olmak isteyen çalışan kadınlar, bu kararı vermeden önce çok iyi düşünmek zorunda kalıyorlar. Bir yandan gündelik hayatın çilesini çeken kadın, aynı zamanda aile ve ev sorumluluğuna bir yenisi olan çocuk yetiştirme sorumluluğunu eklemek ya da hiç uğraşmamak arasında gidip gelmektedir.

Bir şekilde kararı alınan çocuk yapma fikri, bir çok zorluğu da beraberinde getirir. Gebelik dönemi, çalışma izni, mesai, aşerme, doğumun yapılacağı yer, doktor, beşik, masraf derken birde bakmışsınız dünyalar güzeli yavrunuz kucağınızda!!!

Bebeğiniz artık o sıcak, rahat, güvendiği kucakta hep beslenmek isteyecek. Siz de elinizden geldiğince besleyeceksiniz. Bugün tıp, bebeklerin ilk 6 ay sadece anne sütüyle beslenmesinde ısrar ediyor. Çünkü bu süreçte anne sütünün bebeğin gelişimine katkısı çok fazla. Anne sütünü besin değeri olarak bu sürede karşılayacak başka bir alternatif yok. İlk 6 aydan sonra ek gıdalara geçilmesinden sonra bile ilk iki sene boyunca annenin bebeğini emzirmesi önerilmektedir.

İzni doğumdan sonra 1-2 ay kalmış anne bu durumda ne yapacak?

Anne mümkün olduğunca bebeği ile baş başa kalıp onunla vakit geçirmeli, emzirmeye çalışmalı. İş zamanı bebeğinin beslenmesini sağlayabilmek için göğüsleri her dolduğunda göğüslerini sağmalı ve elde ettiği sütü uygun şekilde saklaması gerekir. Bu şekilde bebeği altı aylık olana kadar devam etmeli sonrasında ek gıdalara geçiş yapmalıdır.

Bebek mutlaka anneyi arayacaktır. Onun kucağında emmek isteyecektir. Her geçen gün ilerleyen teknoloji bunun için bir çözüm bulabilir mi bilinmez ama, siz çalışan bir anne olarak ne olursa olsun bebeğinizi sütünüzle beslemeye devam edin. Anne olarak bunun için ayrı bir gayret göstermekle yükümlüsünüz.