- Kategori
- İş Yaşamı - Kariyer
Çalışan kadın ve anne olmak
Dünyanın en güzel duygusudur anne olmak. O güzelliğin ilk sesini duyduğumuzda, gözyaşlarına boğuluruz. Hele büyüdükçe ve paylaşım başlayınca eşşiz bir duygu başlar aranızda.
Zor geçen bir dönemdir aslında. Hayatın akışı aniden değişir. Sosyal hayatımız, aile düzenimiz ve uykusuz geçen gecelerimiz başalar. Yine de her zahmetine rağmen yaşamaya değer duyguyu. Bazıları çok ister bu hamilelik haberini almayı. Bazen süpriz bir hamilelikte olsa sonucunda hep mutluluk vardır.
Biz kadınlar bu heyecan içinde iken, hayat farklı akar bizim dışımızda. Neler mi olur?
Biz neşe içinde hamileliğimizi kutlarken, iş hayatımızda bazı kararlar alınır. Arkamızdan kulisler dönmeye başlar. Bizim mutluluğumuz çalışma arkadaşlarımızın telaşesine dönüşür. Ben de yaşamışım bu durumu. Fakat bu kadar farkına varmamıştım. Ta ki bir arkadaşım, hamile kaldığını sevinç içinde bizlere söyleyene kadar. Arkasından söylenenleri ve alınan kararları duymak gerçeği görmemi sağladı.
Daha sonra fark ettim ki hamilelikle birlikte çok acımasız bir dönem başlıyormuş. Bende aslında adapte olmuşum bu duruma. Anne olmanın heyecanı ve hamileliğimin tatlı sıkıntıları başlamışken, bir yandan da işte kalmaya çalışmanın telaşesi sarmış beni. Hamile kalmanın bir hastalık olmadığını, işimi layığı ile yapmaya devam edebileceğimi, ispatlamaya çalışmışım yönetici ve iş arkadaşlarıma. Bu nedenle eskisinden daha çok çalışıp, bazen herkesten de daha fazla çalışarak herşeyin yolunda olduğunu hissetmelerini sağlamak için, bir çaba harcamışım. Bunu o gün arkadaşımın arkasından acımasızca konuşulmaya başlanınca anladım.
Çalışan kadın olmak, çalışan anne olmak zor bizim ülkemizde. Bir kriz olduğunda ilk gözden çıkartılan da kadın çalışanlar. Hatta hamile olup doğum iznine çıkacak olanlar. Yani en çok moral ve paraya ihtiyaç duyduğunuz dönemde, bir bakıyorsunuz işsiz kalmışsınız..
Avrupa ülkelerinde çalışan kadın sayısının artması için bir çaba varken. Ülkemizde ise çalışan kadına yapılan bu eziyet niye?
İşsiz kalma korkusu ile anne olma hayallerini erteleyen, kariyeri için bütün donanımı sağladığı halde; o kadın, kocasının işi zaten iyi, çocuğu var, bu göreve alırsak çocuk işini aksatmasına neden olur gibi hakkımızda verilen tüm hükümlere rağmen. Çalışmaya devam etmeliyiz.
Özgül YILMAZ ÇAYIRLI
Zor geçen bir dönemdir aslında. Hayatın akışı aniden değişir. Sosyal hayatımız, aile düzenimiz ve uykusuz geçen gecelerimiz başalar. Yine de her zahmetine rağmen yaşamaya değer duyguyu. Bazıları çok ister bu hamilelik haberini almayı. Bazen süpriz bir hamilelikte olsa sonucunda hep mutluluk vardır.
Biz kadınlar bu heyecan içinde iken, hayat farklı akar bizim dışımızda. Neler mi olur?
Biz neşe içinde hamileliğimizi kutlarken, iş hayatımızda bazı kararlar alınır. Arkamızdan kulisler dönmeye başlar. Bizim mutluluğumuz çalışma arkadaşlarımızın telaşesine dönüşür. Ben de yaşamışım bu durumu. Fakat bu kadar farkına varmamıştım. Ta ki bir arkadaşım, hamile kaldığını sevinç içinde bizlere söyleyene kadar. Arkasından söylenenleri ve alınan kararları duymak gerçeği görmemi sağladı.
Daha sonra fark ettim ki hamilelikle birlikte çok acımasız bir dönem başlıyormuş. Bende aslında adapte olmuşum bu duruma. Anne olmanın heyecanı ve hamileliğimin tatlı sıkıntıları başlamışken, bir yandan da işte kalmaya çalışmanın telaşesi sarmış beni. Hamile kalmanın bir hastalık olmadığını, işimi layığı ile yapmaya devam edebileceğimi, ispatlamaya çalışmışım yönetici ve iş arkadaşlarıma. Bu nedenle eskisinden daha çok çalışıp, bazen herkesten de daha fazla çalışarak herşeyin yolunda olduğunu hissetmelerini sağlamak için, bir çaba harcamışım. Bunu o gün arkadaşımın arkasından acımasızca konuşulmaya başlanınca anladım.
Çalışan kadın olmak, çalışan anne olmak zor bizim ülkemizde. Bir kriz olduğunda ilk gözden çıkartılan da kadın çalışanlar. Hatta hamile olup doğum iznine çıkacak olanlar. Yani en çok moral ve paraya ihtiyaç duyduğunuz dönemde, bir bakıyorsunuz işsiz kalmışsınız..
Avrupa ülkelerinde çalışan kadın sayısının artması için bir çaba varken. Ülkemizde ise çalışan kadına yapılan bu eziyet niye?
İşsiz kalma korkusu ile anne olma hayallerini erteleyen, kariyeri için bütün donanımı sağladığı halde; o kadın, kocasının işi zaten iyi, çocuğu var, bu göreve alırsak çocuk işini aksatmasına neden olur gibi hakkımızda verilen tüm hükümlere rağmen. Çalışmaya devam etmeliyiz.
Özgül YILMAZ ÇAYIRLI