Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 
 

Erdoğan Özgenç DOST MECLİSİ

http://blog.milliyet.com.tr/erdoganozgenc

23 Aralık '12

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Çalışan kadınlar...

Çalışan kadınlar...
 

Günümüzün en anlamsız tartışmalarından bir tanesidir; “Kadınlarımızın” iş hayatında başarılı olup olmayacakları ya da çalışan kadınların evinin kadını olamayacakları, sadece bizim ülkemizde değil tüm dünya da tartışılır.

Yalnız ben şu “Kariyer de yaparım çocuk da” söylemine çok katılmıyorum, çünkü çocuk yetiştirmek bir iş alanında kariyer yapmaktan çok daha kolay değildir. Annelik başlı başına mucizedir, kariyer değil…

Kendi çalıştığım zamanlardan hatırlıyorum, kadınlarla çalışmayı severim, onları takdir ederim, birlikte çalıştığımız tüm hanım arkadaşlarımın kariyer yapması, yükselmesi başarılı olması için yardımcı oldum, benimle çalışanlar bilir kadın erkek ayırımına da çok prim veren biri değilim.

Sorun erkeklerimizin çalışan başarılı olan yükselen ve en üst nokta da yönetici olan kadınlarımızı kabullenememesidir. Kıskançlığın ötesinde güvenmez, onları bu konumlara layık görmeyiz.

Bakın çok büyük bir ülkede çıkan gazetelere dünyaca tanınmış kadınlar bu konuda neler söylemişler.



“Londra’daki bir araştırma grubunun otuz beş yaşındaki yöneticisi Sasha Havlicek; “Birçok aydın fikirli erkeğin kendilerinden daha başarılı kadınlar yüzünden cinsî ve hissî zorluklar yaşadığını görmek şaşırtıcı…” diyor.

Nitekim bir arkadaşı, eşinin erkeklik duygularını güçlendirmek için çaresiz kalmış gibi görünerek numara yapıyormuş. “Bazen erkek egosu, hırpalanmaya alışan ve bu yüzden mizah duygusu gelişen kadın egosundan daha kırılgan olabiliyor…” diyor.

Alman bir bankacıysa eski kocasının onu bir fizik tedavi uzmanı için terk ettiğini, bunun bir sebebinin de “o kadının ona daha çok vakit ayırması” olduğunu aktarıyor.

Almanya’da bir siteyi yöneten Gesine Haag, “Erkekler kadınların başarılı olmasını değil, kendilerinin takdir edilmesini ister. Kadınların gece BlackBerry’yle oynaması yerine yatakta enerjik olmasını tercih ederler…” diyor.

“Çiftlerde Para” kitabını yazan Psikanalist Bernard Prieur, Fransız Marie-Claire dergisinin geçen yıl ki sayısında, eşlerinden az kazanan erkeklerin iki tür güvensizlik yaşadığını belirtiyor. “Kendilerini hem sosyal hem de ferdî olarak güçsüz hissediyorlar. Sosyal bakımdan, eve ekmek getiren kişi olarak binlerce yıllık bir inanç ve peşin hükme ters düşüyorlar. Bu da yetmezmiş gibi, eşlerinin başarısı onlarda şahsi bir başarısızlık hissi uyandırıyor…” diye yazıyor.

Bir değerli dostum için okuduğum bir kitaptan almıştım, ona yazacaktım bu makaleye kısmet oldu;

Kadınlarla ilgili bir derneğin kurucusu hanımefendi bir dergiye röportaj vermiş. Bakın o hanımefendinin yüksek ücret alan kadınlara tavsiyesi ne olmuş?

“ İlk buluşmada havalı şirket arabasını evinizde bırakın. Erkeğinizi yaşınız 20'lerinizdeyken, henüz fazla başarılı olmadan bulun.”



Ne dünyadaki kadın erkek ilişkilerine bakış değişiyor ne de dünyayı ellerinde tuttuklarına inanan erkeklerin bu konudaki davranışlarında kadınlar lehine en ufacık bir değişim oluyor. Gelmişiz 21.Yüzyıla hala değişen hiçbir şey yok.

Sorun erkeklere sorun nedir diye, kadınların kendilerine saygı göstermelerini istediklerini söyleyeceklerdir.

İyi de kadın hem çalışıp hem saygı gösteremez mi? Bir kısım erkek ise kadınların başarısından rahatsız oluyorlar, kadınların erkeklerin bu tavrından şikâyetçi olduklarından eminim. Ancak benim de şahit olduğum bir başka gerçek de şudur, kadınlar yönetimde söz sahibi olduklarında erkeklere karşı değişebiliyorlar. Daha katı daha emredici ve acımasız…

Çok değerli bir dostum evinde büyük huzursuzluklar yaşıyordu, kendi üniversite mezunuydu ve büyük bir firmada üst düzey yönetici olmuştu, kocası ise bir fabrikada işçiydi. Kadının başarısı erkeğini rahatsız ediyor çağrılan toplantılara kadınının yanında olmak istemiyordu, ona mesleğini sorduklarında işçi diyemiyor yalanlara başvurup başka yüksek mevkilerde meslek isimleri söylüyordu.

Çok sevdiğim bir kadın arkadaşım da vardı kocası memur kendi Bankamızda yönetici iken hiç yükselemeyen kocasını tanıtırken “şef” diye tanıtmak zorunda kalıyordu çünkü erkeğinin kendi mesai arkadaşlarının yanında ezilmesini istemiyordu. Böyle kadınlar kolayca bulunacak kadınlar değildir ama bazıları hep şanslı doğmuşlardır…

Çoğumuz yaşamışızdır veya şahit olmuşuzdur, kadınlar ekonomik özgürlüklerini kazandıklarında erkeklerin otoriterliğinden şikâyet etmeye başlıyor kendilerine yeteceklerine inanıyorlar. Haksız da değiller, bence de kadın erkek eşitliğinde ve geleceğinde ekonomik yapının dengeli olmasında yarar var…

Bizim ülkemizde erkeklerin kadınlar üzerinde kesinlikle otorite kurma arzuları medeni hiçbir toplumda görülmeyecek kadar fazladır. Bu ülkede erkekler kadınların başarılarını falan kıskanmıyorlar bu ülkede erkekler kadınların para kadınların kendilerini daha güçlü daha güvende hissedip otoritelerinin aksayacağından korkuyorlar, yani aslında kendilerine güvenmiyorlar.

Dini eğilimli bazı kesimler kadınların kesinlikle erkeklerine saygı duymalarını önermekte ama ben kadın ve erkeğin karşılıklı saygı duymaması halinde 21 Yüzyılda bile tartışılan kadın erkek eşitliğinin her türlü yasaya rağmen çözüm bulacağına inanmıyorum. Sevgi ve saygı mutlu yaşamın ana damarlarıdır.

Görünüşe bakılırsa 21'inci yüzyılda cinsî cazibe hâlâ 20'nci yüzyılda kabul görmüş kalıplardan besleniyor. Tahsil ve işgücü piyasasında erkeklere yetişen veya onları geçen kadınlar, iki cinsin tarihî rollerini de tepetaklak ediyorlar. Benim gönlüm her zaman kadınlardan yanadır, çünkü bugüne kadar başta benim canım annem olmak üzere, her türlü haksızlığa uğrayan güçsüz beden yapılarından çaresiz kalışlarından yararlanıp ezilenler hep kadınlar olmuştur. Ben dünyayı güzelleştirecek, savaşları durduracak barışı ve özgürlüğü tesis edeceklerin “kadınlar “olduğuna kesinlikle inanıyor ve destekliyorum…

Sevgi bir dolu dünya ve sağlıkla huzur ve mutlulukla geçen uzun bir ömür diliyorum efendim…

Erdoğan Özgenç

 
Toplam blog
: 846
: 425
Kayıt tarihi
: 26.06.12
 
 

Emekli banka müdürüyüm ama kart vizitimde "insan" yazıyor. Adana'da ikamet ediyorum. Herk..