Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

15 Ocak '17

 
Kategori
Çalışma Yaşamı
 

Çalışma deyince insanın hayatta yapmak istediği şey anlaşılmalı; gerisi ona buna uşaklık

Çalışma deyince insanın hayatta yapmak istediği şey anlaşılmalı; gerisi ona buna uşaklık
 

Ülkemizdeki eksikleri anlatmıyoruz, yeni bir dünya düzeninden bahsediyoruz. Ama yazılarımızı okuyanlar böyle zannediyor ve “Haklısın Kerim Bey, burada eksiğimiz var, dediğiniz gibi olması lazım” falan diyorlar; yeni ve olması gereken bir sistemden bahsettiğimizi anlamıyorlar.

Gerek dünyadaki gerekse ülkemizdeki “çalışma-çalıştırma” rejimi bilime uygun değil, ücret karşılığında bir şeyler yapıyorsun; böyle çalışma olmaz. Köleler de boğaz tokluğuna bir şeyler yapıyorlardı arada ne fark var!

Şu anki cari çalışma rejimi, birinin fabrikasında işyerinde sana verilen işi yapmak… Biz işte yazılarımızda böyle bir çalışmayı kastederek çalışmanın gereksizliğini anlattık. İnsanlar emekleriyle/becerileriyle bir şeyler yapıyor karşılığında para alıyorlar ve bunun adına da “çalışma” deniyorsa en azından böyle olmayacak.

Çalışma yok kardeşim! Kişinin sevdiği hoşlandığı şeyi yapması var. Gücü, yeteneği ve çalışkanlığı sayesinde yeni ve farklı şeyler üretip kendisiyle gurur duyacağı işi mesleği var. “Çalışma aynı olsun ama içeriği böyle olsun” Olmuyor kardeşim, çalışma rejiminin değişmesi gerekiyor. Belli bir iş yeri ya da belirli bir mesai, şu kadar para verirsen çalışırım gibi şeyler bile buna aykırı.

Ya ben senin fabrikanda yine çalışayım ama kendi işimi yapayım. Kendi işim derken mesleğim diye seçtiğim, hayatım boyunca yapmak istediğim işi kastediyorum. Severek yaptığım ve uzmanı olduğum bir mesleğim sanatım var. Bununla kendimi ispat edecek, başarılı oldukça da mutlu olacağım; artı çok para kazanacağım, böylece ailem ve çocuklarımla mutlu yaşayacağım.

Şu anki çalışma rejiminde böyle bir şey yok… Adını bile değiştirmemiz gerekir; “çalışma” deyince benim aklıma sırtında taş taşıyan, ter affedersin kı… dan çıkan insanlar geliyor. Böyle değil ama böyle biliniyor, bu algının da yıkılması lazım.

Ahmet Mehmet her kimse, mesleğini biliyorum, benim senin mesleğin sanatınla ilgili işyerim var. Gel sanatını orada icra et, bir şeyler üret yarat meydana getir. Satalım paraya çevirelim, sen emeğinin ben de girişimimin karşılığını alayım. Budur işte!

Ama noluyor; “Heeeyyy ameleler, bakın bu iş yapılacak… Hepiniz sabah servislere bineceksiniz… Saat 08.00 iş başı… Öğle yemeği bir saat… Paydos 17.00’de…” Ne iş yapacağız? “Size ne iş verilirse…”

Değiştireceğiz arkadaşlar… Böyle olmaz! Ne demek size ne iş verilirse! Ben misalen ressamım, başka bir iş mi yapacağım? Böyle şey olur mu, ne demek başka iş! Ressamsam resim yaparım. Herkes kendi işini yapacak, herkes sevdiği gerçekten yapmak istediği işi yapacak! Üç kuruş para için sevmediği hoşuna gitmeyen iki yapan kimse mutlu olamaz ki. Yaşamak için yüzlerce ürün iş meslek gerekli, herkesin yeteneğine ihtiyacımız var. Yapılacak şey yenidünya düzenini kurmak.

Kerim Korkut’u anladığın gün hayatın değişecek.

 
Toplam blog
: 6332
: 653
Kayıt tarihi
: 21.09.08
 
 

Sadece sayfalarda kalan yazılar şaheser olsalar bile önemsiz ve anlamsızdır. İnsanlara ulaşan ve ..