Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

27 Temmuz '13

 
Kategori
Deneme
 

Çalışmak hayatın gereği değil; doğrusu işlerimizi aklımızla bulduğumuz alet ve makinelere yaptırmak

Çalışmak hayatın gereği değil; doğrusu işlerimizi aklımızla bulduğumuz alet ve makinelere yaptırmak
 

Benim beynim başka türlü işliyor; ya da işlemiyor. Şu her sabah evimizden kalkıp gittiğimiz ve akşamlara kadar uğraşıp yaptığımız işi, çalışmayı benim aklım almıyor doğrusu. Böyle bir yazı yazıyorsun, sanıyorlar ki Korkut ağır ve adaletsiz/düzensiz çalışmayı kastediyor. Haaaayyyyyıııırrr! Ben çalışmanın kendisini kastediyorum arkadaş. Çalışma olamaz, olmamalı!

Ya kötü mü? Konu kötü ya da iyi olması değil, gerekip gerekmediği. Çamaşır makinesi yapıyorsun çamaşırını yıkıyor mu arkadaş; duvar makinesi yapacaksın, duvarını da örecek. Ben aklımızın bize bunun için verildiğini düşünüyorum.

Böyle salakça bir şey olur mu ya! Allah bana yaşayım diye gündüzü ve geceyi vermiş, birinde çalışıyorum, diğerinde uyuyorum. Size deyom heeeeeyyyy kabak kafalı proflar, sözüm yanlış mı? Öteden beri böyle gelmiş. Bana ne, birileri aptalsa ben de mi aptal olacağım!

1000 yıl sonra çalışma diye bir şey olmayacak. Tamam, bilim ve teknoloji ancak bu kadar gelişmiş, yapamayız, yapamıyoruz ama kardeşim siz daha düşünceye onay vermiyorsunuz ki; haklısın böyledir demiyorsunuz ki. Bir zamanlar çamaşırı kendin yıkıyordun; bulaşığı da. Demek ki oluyor; yapacağın işi de makine yapsın. Bilim ve teknoloji gerçeği gözünün içine sokuyor hala kabul etmiyorsun. Bu kadar geri düşünce özür sayılır.

Çalışmak kutsalmış, vücut için spormuş, insan nasıl vakit geçirecekmiş. İnsan anatomisi de buna uygunmuş, sanki uzuvlarımız çalışmak için yaratılmışmış. Ne biliyorsun, belki dans etmek için böyle. Ellerin varsa verileni almak için. Dağlara çiçek toplamaya sürünerek mi gideceksin; elbette ayakların olacak. Ya bu kaslar, pazular neymiş. Ne pazusu ya, affedersin ayı gibi yersen pazu olur tabi. Hamal dursun gibi çalışırsan kas da yaparsın. Bırakmıyoruz ki etçiklerimiz rahat rahat gelişsin. Çalışmak vücudumuza yaptığımız zulümdür ve aslında hiçbir şekilde gereği ve lüzumu da yoktur. İnsanoğlu dünyaya çalışmak için gelmemiştir. Bugün çalışmak zorunda oluşumuzun nedeni işlerimizi görecek araç, gereç, alet ve makineleri henüz yapamamış olmamızdır.

Bilimin ve teknolojinin bu düzeni getirmesini beklerim ama bir yandan da bilincimi geliştirir kendimi buna hazırlarım. Bu konuda yazdığımız yazılarda bizi okuyanların hiç birisinden “haklısın” şeklinde destek almadık. Biz biliyoruz ki yazılarımızı ülkemizin kalburüstü elit insanları okuyor. Demek ki bu saygı değer zatlar insanların hala bu çağda sırtında 50–100 kilo yük taşımalarını normal görüyorlar. Hamallık çağdışı bir meslektir beyler, bayanlar!

Çalışmanın gerçekte olmaması gerektiğine insanları ikna edemeyişimiz sizce nelere mal oluyor olabilir? Vatandaş işlerini bedeni ve beyin olarak yapabileceğini, buna mecbur olduğunu, başka çaresi olmadığını düşündüğü için bununla ilgili teknolojinin ilerlemesi yavaş oluyor desem. Kişi bahçesini eliyle ya da kazma kürek ile temizleyince çim biçme makinesi almıyor ve satılmadığı için de bu alet üretilmiyor, üretimi gelişemiyor. Her şeyde böyle. İnsanlarımızın bu konudaki bilinçsizliği teknolojinin önünü tıkıyor.

İnsanlar hamallığı bırakıp teknolojik araç, gereç, alet ve makinelere yönelse dünya bir böyle daha olurdu. İnsanların işlerini kolaylaştıran veya tamamen onlardan alan alet ve makinelerin tanıtımı ve insanlarla buluşturulması üretenlerce yeterli olarak yapılmıyor.

Bir de asıl mesele insanların “makine ve aletler işimizi elimizden alır” korkusu var. Haklı bir korku, bugün teknolojik işsizlik insanlığın önemli sorunlarından.Ama bir gün teknolojik alet ve makineler bedeni ve beyinsel çalışmanın yerini tamamen aldığında ne olacak?

Kerim Korkut ideolojisine göre ülkenin vatandaşı olman sana bu ülkenin varlıklarından yararlanma hakkı verir. Yarın öbür gün senin yerine ülkenin işlerini teknolojik alet ve makineler gördüğü zaman ülke kaynaklarının değerlendirilmesinden hakkına düşeni alman gerekir. Yani çalışmasan da sahip olduğun ülkenin varlığı seni geçindirecek.

Alet ve makinelere zenginler sahip olduğu zaman, ülkenin kaynaklarını da onlar işletip senin yapacağın işi de makinelere yaptıracaklarsa sen bittin demektir. Ya savaş, ya ölüm. Dubai ayılarının sırtlarını keseleyip geçinmeyi mi düşünüyorsunuz yoksa zenginlerden sadaka toplamak için mendil mi açacaksınız? 50 milyon Türkiyeli, sözlerimi bir yere yazın; dünya buraya doğru gidiyor! Dünya tarihinde eşi emsali olmayan Kerim Korkut “Dağıtım Birimi” felsefesini iyice öğrenin. Bu ülkenin taşının toprağının bir gramını dahi 76 milyon arasında bölerim! Türkiye Türkiyelilerindir; bu topraklarda yaşayan insanların hakkını kimseye yedirtmem!

 
Toplam blog
: 6332
: 653
Kayıt tarihi
: 21.09.08
 
 

Sadece sayfalarda kalan yazılar şaheser olsalar bile önemsiz ve anlamsızdır. İnsanlara ulaşan ve ..