Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

28 Nisan '08

 
Kategori
Siyaset
 

Çalışmanın anlamı da değişecek!

Çalışmanın anlamı da değişecek!
 

"Bizi Gün Doğumundan Gün Batımına Kadar Çalıştıramayacaksınız" belgisiyle başladı mücadele; daha kısa çalışma saatleri ve örgütlenme hakkı talep ediyordu, işçiler...

1800'lü yıllar boyunca çalışma saati "gün ışığı" esasına göre belirleniyordu. Sabahları güneşin doğuşuyla başlayan, akşamları ise güneş batmadan sona ermeyen bir çalışma zamanı uygulanmaktaydı. Yazları on sekiz saati bulan, kışları ise on beş saatten az olmayan bir işgünü uygulanıyordu.

Batılı ülkelerde 1830'lu ve 40'lı yıllarda işçi örgütleri genel olarak çalışma saatlerinin on saate düşürülmesi talebini ileri sürdüler.

"Sekiz saat çalışma, sekiz saat sosyal hayat, sekiz saat dinlenme ve uyku" sloganı Avustralya işçilerinin de kullandığı bir talebe dönüşmüştü. Avustralya işçileri bu hakkı 1856 yılında aldılar.

1 Mayıs'ın doğmasını sağlayan 8 Saat Hareketi oldu. 1884 yılında ABD'de yığınsal bir hareket olarak başladı. Amerika'nın her yerinde, farklı siyasal anlayışlara sahip işçiler bir araya gelerek "Sekiz Saat Hareketi" adıyla bir cephe kurdular.

İki yıl sonra 1 Mayıs 1886 tarihinde, sekiz saatlik işgünü talebini hayata geçirmek üzere başta Şikago olmak üzere ABD'nin pek çok ülkesinde grevler yapıldı, örgütlü, örgütsüz, vasıflı vasıfsız on binlerce işçi iş bıraktı.

3 Mayıs'ta grevdeki Mc Cormick fabrikasına polisin vahşice saldırarak altı işçiyi öldürmesini ve onlarcasını yaralamasını protesto etmek üzere, işçiler 4 Mayıs'ta Şikago Saman Pazarında bir protesto düzenlediler. Ancak, bu barışçı gösteriye polisin bir kez daha saldırması sonucunda kargaşa çıktı. Bu esnada, nereden geldiği bilinmeyen bir bomba kalabalığın ortasına atıldı ve yedi polisle dört işçinin ölmesine yol açtı. Bu olayın ardından düzmece bir mahkeme sonucu Parsons, Spies, Fischer ve Engel adlı dört işçi lideri idam edildi. Onlarcası tutuklandı ve hapse atıldı.

ABD sendikaları 1889 yılında her 1 Mayıs'ın 8 Saatlik İş Günü talebini hayata geçirmek için grev ve gösteri günü olmasını kararlaştırdılar.
1889 yılında Paris'te toplanan İkinci Enternasyonal 1 Mayıs'ı tüm dünyada işçilerin haklarını almak üzere grev ve eylem yapacakları gün olarak belirledi. Bu kararla 1 Mayıs ilk kez uluslararası hale geldi. 122 yıldır dünyanın her yerinde kutlanıyor. 135 ülkede resmi tatil. Bizde yasaktı, hükümet 24 Nisan 2008'de "Emek ve Dayanışma Günü" ilan etti! Taksimi vermedi.

Ülkemiz de 1 Mayıs alanı Taksimdir.
1977 yılında yüz binlerin katılımıyla tarihin en görkemli mitingi yapılırken, Kemal Türkler konuşmasına henüz başladığı anda, Taksim meydanındaki en yüksek bina olan o zamanki adıyla İntercontinental Oteli'nden (bugünkü adı The Marmara) insanların üstüne ateş açılmış 36 kişi hayatını kaybetmiş, yüzlerce insan yaralanmıştır.

Bu olayın failleri hâlâ meçhuldur. Kimlerin hangi görevde olduğu bilinmesine, oteldeki hangi odaların kimler tarafından kullanıldığının belirlenmesine, polis telsizlerinden geçen konuşmaların kaydının tutulmasına rağmen, hiçbir sorumlu yakalanmamıştır. Geçen otuz yıl boyunca soruşturma açılması talebi hep reddedilmiştir.

Özgürlük adalet ve demokratikleşme talebinin yükseltilmesi için, 1977 1 Mayısı kana bulayanlardan, 12 Eylül'den hesap sorulması için 1 Mayıs 2008'in milat olmasını dilerim. Yine dilerim ki sadece AKP karşıtlığı ile boğulup oyuna gelinmez.

Küresel anlamda ise küresel açlık, küresel ısınma sorunlarına dilerim değinilir. Yine küresel anlamda çalışmanın anlamının değişme sürecine ilişkin cümle kurulur. Umarım hamasi nutuklar az olur ve kimse şiddet uygulamaz.


http://www.referansgazetesi.com/haber.aspx?YZR_KOD=89&HBR_KOD=95970

 
Toplam blog
: 444
: 1284
Kayıt tarihi
: 13.09.07
 
 

MB zengin kültürel bir eksen; düşüncelerimizin buluştuğu, tartıştığımız, birbirimizi etkilediğimi..