Cambazlara bak..!

Genel Başkanlığı süresince %26’yı görememiş adam buyurdu; “%26 çok az…” 

%26’yı göremeyen adamın, bir süredir arasının açık olduğu eski dostu Önder Sav’da %26’nın çok az olduğunu düşünüyor olmalıydı ki, bu söz buzları eritip, eski dostları tekrar bir araya getiriverdi… 

Eski dostlar sarılıp öpüşürken, ülkede yargı krizi çıkmıştı. İkisi CHP’li olmak üzere, tutuklu bulunan dokuz kişinin vekillikleri, yargı kararları sebebiyle tehlikeye girmişti. Fakat iki dost bunlarla zaman kaybetmeyip, CHP kurultayını toplamak üzere delege avına çıkarak imza toplamaya başlamışlardı… 

Yargı krizi büyüyerek TBMM çatısı altına sıçrama eğilimi gösteriyordu. BDP yemin törenine katılmayacağını açıklamış, bütün gözler CHP’ye çevrilmiş, tavrının ne olacağı bekleniyordu. Genel Başkan Kılıçdaroğlu, oturuma katılacaklarını, ancak yemin etmeyeceklerini açıklaması üzerine, herkes bundan sonra neler olabileceğini tartışmaya başlamış; CHP’liler ise, %26’yı görememiş adamın ayağa kalkmamasını konuşuyordu. 

Meclis açılışında, çok partili hayatımızda dair bir ilk yaşandı. Ana Muhalefet partisi, ilk defa milletvekilliği yeminini etmiyordu. BDP’liler de evvelden açıkladıkları gibi, yemin törenine katılmamışlardı. TBMM daha yolun başında sakat bir meclisle yola çıkmış, önümüzdeki günlerde yaşanacak derin çalkantılara doğru yol alıyordu. Bu detaylarla da zaman kaybetmedi %26’yı görememiş adam ve kadim dostu, onlar hala kurultay için imza toplamaya devam ediyorlar. 

TBMM bu son gelişmelerle ucu açık, sonu belirsiz bir sürece girdi. Bu son gelişmelerle Türkiye sonu belirsiz bir sürece girdi. Yemin etmeyen bunca vekilden oluşan bir meclisin durumunun ne olacağı belirsiz. Hükümetin yargı üzerindeki gücü, ve bunun muhtemel sonuçları ülkeyi tehdit ediyor. Ülke tarihi bir adım atarak, çok önemli bir karar vermek yeni Anayasa ile ilgili tavrını ortaya koymak durumunda. Cumhuriyet’i kuran partinin eski Genel Başkan’ı, %26’yı görememiş adam ve eski dostu Önder Sav ise, bu süreçte kurultay için imza toplamaya hala devam ediyor. 

Bu yazı asla CHP’nin mevcut Genel Başkan’ını kollamak maksadıyla kaleme alınmış bir yazı değildir. Aksine, CHP binasının üzerinde gerilen ipte oynayan o cambazları seyreden CHP’lilere seslenmektir maksat… Bırakın o ipten kim düşerse düşsün. Bu gün yaşanan kaos, bir süre sonra önümüze getirilecek olan Anayasa’dan bağımsız bir sorun değildir. Unutmayın ki o Anayasa’nın olası sonuçları, ipin üzerinden kimlerin düşüp, kimlerin kalacağından çok daha önemli olabilir…