Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

22 Haziran '11

 
Kategori
Deneme
 

Cami Kubbesindeki âlemci

Cami Kubbesindeki âlemci
 

Yazarın biri, bir gün “El âlemin derdi seni niye gerdi?” lafına takmaya başladı. Bu özlü sözün içeriğine, söyleyiş biçimine, kafiyesine, havada bıraktığı etkisine kadar bi düşünce aldı. Yazar resmen delirmişti. Aynen şunları yaptı: 

El âlem: Herkes, elgün, yabancılar…
Dert: Üzüntü, hastalık, ağrı, sorun, kaygı…
Germek: Sıkıntı vermek, sinirlenmek…
 

Bunları yazdığı kâğıdın başında pis pis düşünüyordu. Bir ilham ya da bir şeyler olmasını istiyordu. Sonra birden kelimelerin eş anlamlarıyla aynı cümleyi kurmaya başladı. 

Herkesin üzüntüsü seni niye sinirlendirdi?
Elin hastalığı sana niye sıkıntı verdi?
Yabancının ağrısından sana ne?
 

Son yazdığı daha modern geliyordu ama tam olarak aynı anlamda değildi. Hatta aynı havayı da hissettirmiyordu. Sıradan bir söz gibi duruyordu. Bir ömür söylenmezse, hatırlanmayacak hissi veriyordu. 

Kafası karışıktı. Bu sözün akılda kapladığı alanı düşündü. Niye, dedi içinden… Bi anlam veremiyordu. Hemen başucundaki sözlüğü eline aldı. El ve âlem sözcüklerine baktı ve aynen şöyle yazdı: 

El: Yabancı, yakınların dışında kalan kimse…
Âlem: Yeryüzü ve gökyüzündeki nesnelerin oluşturduğu bütün, evren…
 

O önündeki kâğıda tekrar ve aynen şu kelimeyi yazdı: 

EVRENsELlik… 

Tekrar daldı ama kafası halen “el âlem” deydi… 

Hayatında neredeyse sayılı kullandığı bir kelimeye takılmıştı kafası… O kullanmadığı kelime germişti yazarımızı… Sözlük açık duruyordu ve göz ucuyla bakıyordu. Şu iki kelime dikkatini çekti: 

Alemci: Camilerin kubbelerine, minarelerine alem yapan veya takan kimse…
Âlemci: Eğlenceyi seven, her fırsatta eğlenen kimse…
 

Cami kubbesine ay yıldız takan bir insanın âlemci olabileceğini düşündü. Ama nedense ters geldi yazara… Bir inceltme işaretinin bu kadar ayrı anlam taşımasına kafa yormaya başladı. Eğlenceyi seven bir insanın aynı zamanda Cami kubbesine alem yapması normal mi? Diye düşünüyordu. 

Dışarı çıkma vakti geldiğini düşündü. Çünkü kendini, çıkışı olmayan bir labirentte zannetti. Kâğıdı yırtıp attı ve dışarı çıktı. 

Mahir Temur 

 

 

 
Toplam blog
: 110
: 521
Kayıt tarihi
: 21.12.09
 
 

1979 Malatya doğumluyum... Evreni kendi gözlüğümden (0,50-0,75) görmeye çalışan bir yazarım... Dü..