Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

05 Nisan '09

 
Kategori
Güncel
 

Camiilerimiz ve baz istasyonları

Camiilerimiz ve baz istasyonları
 

Camiilerimiz, ibadet edilen sosyal mekanlar olmak kadar hepimizin kendimizi evimizde hissedebileceği belli zamanları paylaştığımız ortak yaşam alanlarıdır. Elbette çevresiyle, donanımıyla, ortaya çıkabilecek ihtiyaçları bakımından bir bütünsel yapı olarak korunmalı ve yaşatılmalıdır. Ancak camiilerimizin bu "canlılığı" sağlayabilmek için, insan ve canlı sağlığını adeta hiçe sayan baz istasyonlarının bünyesinde kurulmasına olanak tanınması kabul edilebilir bir yaklaşım olmasa gerektir.

Ülkemiz genelinde mealen söylersek, kimi camii "koruma, yaşatma, geliştirme" derneklerinin, ilgili olduğu camiilerimizde baz istasyonlarının kurdurularak, gereksinme duyulan fonların belirli bir bölümünün bu yolla karşılanmasına yönelmesini bir vatandaş olarak yadırgıyorum ve camiilerimize yakıştıramıyorum. Süreç geçmişte Diyanet'in belli bir deneme periyodunda esneklik sağlamasıyla başlamış olabilir ama baz istasyonlarının olası zararlarının her geçen gün daha iyi kavranıldığı bir ortamda bu konunun yeni bir yoruma muhtaç olduğu açıktır.

Düşünün ki, siz orada ibadet ederken, saatler boyu bu tür istasyonlardan çıkan ve "zararı" çok açık olup, ancak mesafe konu olduğunda tartışılan, ışınlarla "zehirleniyor"sunuz, öte yandan yirmi dört saat yöredeki halk da çoluk çocuk son derecede zararlı akımlarla karşı karşıya kalabiliyor. "İnsan'ı yaşatma en küçük bir canlıyı bile esirgeme" anlayışına dayanan yüce din'imizin buyruğuna biat eder ve insanca dualarımızı ederken, siz bilemeden ve belki de onların oraya konulmasına izin verenlerin de bilmediği şekilde bir tür yıkımın, yok etmenin, ölümün sinsi saati işliyor.

Bu konuda Diyanet'in ilgilileriyle görüştüm. Hemen teşekkür etmeliyim ki benim de saygı duyduğum Başkan Dr. Bardakoğlu'nun makamı da konuya oldukça duyarlı. 25 Mart günü 11.30 sularında telefonla yönlendirildiğim Dini ve Sosyal Hizmetler Vakfı yetkilisi bana bazı camii derneklerinin kendilerinin bilgisi dahilinde şirketlerle anlaşarak baz istasyonlarını kurdurduğunu ve bu durumda elde edilen yıllık gelirin yarısını kendilerinin diğer yarısınının da ilgili camii derneğinin aldığını söyledi. İkincisi buna örnektir..

Önce birinci somut örneği yaşadığım mahalleden vereceğim: Ankara, Balgat'da Ziyabey caddesinin başında, Hazine arazisinin içinde yer alan Barbaros camii tepesinde AVEA ve VODAFONE şirketlerinin ortak yararlanımındaki baz istasyonunun Dini ve Sosyal Hizmetler Vakfı'nın dahli olmadığı anlamında; tamamen "usulsüz" şekilde camii derneğiyle bir protokol neticesinde kurulduğu ve yıllık dolar bazında ödeme gerçekleştiğini öğrendim. Bu camiinin karşısında yer alan Dostlar sitesinin blokunda yaşayan pek çok insanın ise amansız hastalıklarla pençeleştiklerini duymaktan büyük bir üzüntü içindeyim.

Gelelim ikinci örneğe: Yani Dini ve Sosyal Hizmetler Vakfı'nın "dahli" ile yapılan anlaşmanın sonucu olarak kurulan ve yine mahallemiz hudutları içinde yer alan baz istasyonuna: 22. sokak no 30'da bulunan Hacı İsmail Camisi VODAFONE şirketiyle yaptığı anlaşmaya göre yılda 4500 dolar gelirler bu dernek ve ilgili camii derneği tarafından paylaşılmaktaymış!

Ne acı! Ne dramatik! En kutsal mekanlarımız bile birkaç kuruş dolar uğruna insan ve çevre sağlığını tehdit edebilecek yapılanmalara açılabiliyor. Gönüller kararıyor. Yüzler hiç mi kızarmıyor? Oysa, cemaat ve yöre halkı bilgilendirilse, kendi camiilerinin gereksinmelerini seve seve karşılarlar eminim. Bazı ihtiyaçlar hemen karşılanamasa bile bunu gidermenin yolu baz istasyonlarına izin mi vermektir?

Baz istasyonlarının varlığı nedeniyle ibadetini, özellikle de Cuma Namaz'ını yerine getirmek için camiilere giderken insanlarımızdan huzuru, mutluluğu, güveni esirgemeye kimin ne hakkı vardır. Bu elde edilen gelirler nereye harcanmaktadır? Öğretisinde barış ve esenlik, özünde insan olan, Din'imizin şartlarının yerine getirildiği mekanlara "para hırsından gözü dönmüş düzeneklerin" ilişmesine izin verilmemesini dilemek o arada yörede yaşayan tüm canlıları esirgemek inanmışlığın ve vatandaşlığın bir gereğidir.

 
Toplam blog
: 374
: 491
Kayıt tarihi
: 16.08.06
 
 

Merhaba! Toplumsal, siyasal, ekonomik ve kültürel olgularla ulusal ve evrensel düzlemde ilgilenme..