Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

13 Ekim '14

 
Kategori
İnançlar
 

Camiler ve mescitler bizleri çağırıyor

Camiler ve mescitler bizleri çağırıyor
 

Yeryüzünün en şahane ve en nadide yerleri olan camiler ve mescitler tüm insanlığı ibadet ve taate çağırıyor. İnsanlar; bu çağrıya acaba ne kadar cevap verebiliyor. Bu durum  bizler ve tüm insanlık için gerçekten çok düşündürücü bir merhaledir. Bu vaziyet üzerine biraz fikri veya içtimai çalışmalar yapmak şarttır.  

İnsanlar bu kutsal yerlerde Yüce yaradana ibadet ve dua etmek için toplanmaya çalışırlar. Bu kutsal mekanlarda toplanma halleri, insanların birbirlerine daha çok bağlanmalarına ve toplumda kardeşlik bilincinin en üst seviyede artmasına sebep olmaktadır. Bunda düşünen ve idrak eden insanlar için çok ibretler vardır. 

Cami ve mescitlerde çok itinalı davranarak, oralarda elimizden geldiği kadar sessiz olunmalıdır. Camilerden mümkün mertebe en iyi şekilde faydalanmak gereklidir. Camileri her zaman doldurmaya oraları cemaatsiz bırakmamaya çalışmalıyız. Camiler ve mescitler her zaman insanların sığınacakları çok özel yerler olmuşlardır. Bu mekanlarda insanlar; yalnızlıklarına,çaresizliklerine, üzüntü, dert,keder ve tasalarına bir nebze olsun çare veya çözüm aramaya çalışırlar. Bunda da genellikle ALLAHÜ TEALA'nın izni ile başarı elde ederler. 

Ülkemizde çok nadide çok görkemli harika güzellikte muhteşem camilerimiz vardır. Bu camilerimiz kültür ve turizm açısından da çok önemli değere sahiptir. Bu camilerin başlıcaları Ayasofya camii, Eyüp Sultan camii, Sultan Ahmet camii, Selimiye camii ve daha bir çok şahane camilerimiz mevcut olmakla birlikte bunların varlığı ile her zaman iftihar etmişizdir.

Camilerin çok değişik mimari özellikleri vardır. Bu özellikler islamın ilk yıllarından günümüze kadar dönemin yapısına göre değişiklik göstermiştir. Özellikle Selçuklu ve Osmanlı dönemi daha çok önem arzeder. Özellikle Osmanlı İmparatorluğunun yetiştirdiği, parmakla gösterilecek ve tarihe altın harflerle yazılmış eserlere imza atan MİMAR SİNAN gerçekten hepimiz için bir övünç kaynağıdır. Mimar Sinan kendi açısından üç döneme ayırdığı evrelerde, yani   Çıraklık, Kalfalık ve Ustalık evrelerinde çok muhteşem tarihi  eserler meydana getirmiştir. Bu durum o dönemde ve halen günümüzde bile insanlığı hayrete düşüren bir muazzam haldir. Onun çıktığı seviye gerçekten tüm insanlık için bir örnektir. Tabii Mimar Sinan sonrası da daha bir çok önemli mimarlarımız olmuştur. Burada gelmiş geçmiş tüm mimarlarımızı hayırla yad ediyoruz. Onların açtıkları yolda ilerleyen mimarlarımızı canı gönülden destekliyoruz.

Tüm insanların bir gün okunan Ezanımız ile birlikte günün 5 vaktinde ve diğer namazlar ile ibadeti taat için  Camii ve Mescitlerimize akın akın gittiği günleri hep birlikte görmek dileğiyle. Hiç bir zaman Ezanımız dinmesin ve camilerimiz boş kalmasın İNŞAALLAH....
         
          Ruhumun senden, İLÂHİ, şudur ancak emeli:
          Değmesin mabedimin göğsüne nâmahrem eli.
          Bu ezanlar-ki şahadetler dinin temeli-
          Ebedî yurdumun üstünde benim inlemeli.

    

 
Toplam blog
: 94
: 1680
Kayıt tarihi
: 20.06.14
 
 

Üniversite, Kamu Yönetimi, Yerel Yönetimler, Çalışan, İyi bir kariyer sahibi olmak, Kitap okuma, ..