Camiye "hayır", gökdelenlere "evet" derseniz...

Çamlıca Tepesine bir cami yapılması için kamuoyu oluşturulmaya çalışılıyor.

Bu caminin yapılmasını başbakan da istiyor.

Anlaşılan bu.

İstanbul' un her tarafından görülmesi...

Sinan' ın eserlerini bile gölgede bırakacak olması...

Adının  ne olacağı..

Mimari tarzının ne olacağı...

Burada bir camiye ihtiyaç olup olmadığı...

Ulaşımın nasıl olacağı...

Herkes bir şeyler söylemek için bin dereden su getirip göl yapmak istiyor.

İstanbulun doğasını korumak isteyenler farklı düşünüyor.

İnananlar farklı düşünüyor.

Camiye karşı olup "yapılmasın"  diyemeyenler farklı düşünüyor.

Neticede ihtişamlı bir cami yapılması için finansının hesaplarını yapanlar farklı düşünüyor.

Oysa her şey başbakanın iki dudağı arasında bitecek.

Yapın diyecek yapılacak.

İtirazların hiç birisi para etmeyecek.

Bildik cevaplar:

"Siz camiye karşı mısınız"

"Halkımın istediğni yapıyoruz."

"Halka hizmet, hakka hizmet değil mi?"

Sonuçta:

Çamlıca tepesinde antenler İstanbul' un güzelliğine ne kattı?

Gök delenler ...

Camileri hakir hale getirse de dibine yapılan residanslar...

Başlangıçta, bu kirlenmeye kazan kaldırmak varken...

Halkın tamamına yakını müslüman olan bir ülkede, yapılacak bir caminin İstanbul'un dokusunu bozsa bile bakan göze şirin geleceği de hesap edilmeli.

İstanbulun o kadar kangren sorunları varki...

Mesala; köprü trafiğinde dünyanın incisi Boğazı seyretmek çok mu zevkli?

Bu camiyi seyrederken mi rahatlıyacağız?

İş başka ...