Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

09 Temmuz '12

 
Kategori
İzmir
 

Çamlıktan ses var: "Kararmış tahta masamızda bir şişe şarap"

Çamlıktan ses var: "Kararmış tahta masamızda bir şişe şarap"
 

Doktor Bilge Yamen ve eşi Dr. Gülgün Yamen, İleride burada, Roma Devri, kıyafetlerle yaşatılacak.Lir çalan kzılar olacak.


Şarabın kökeninde ilk Gürcistan, sonra da İran’da şarap izleri ortaya çıktı. Bak hele sen. Ya İrana ne demeli?

Asma kütüklerinin başına da kumandan gibi bir gül bitkisi dikerlermiş  eskiden “Erken uyarı sistemi olarak düşünülüyor hastalıklara karşı. Nerden nereye değil mi?

Bir şarap kupasında şunlar yazılı bulunmuş. (MS. I. yy’da) “Hayat kısa, umut zayıf, haydi kandiller yandığı  sürece içelim dostlarım” Hımmm!  Asırlar boyu değişen bir şey olmamış. Bu dizeler sizce Hayyam’ı andırmıyor mu? Demek ki o zamandan beri hayat kısaymış. Etrafı hafakanlar basarmış. Gün ışıyıncaya kadar içiliyormuş. Ve bu günleri yansıtmıyor mu? Demek ki o zaman beri insanlar “dertli ve de içiyor.”

Toprağın güneşi görme açısını, rüzgarların geliş yönünü, denize uzaklık ve yakınlığı, bağdaki nem oranını  içeren, aslında ‘Bir bir başka bağda bulunmayan özellikler’ olarak açıklanabilecek bir kavram.”

“Şarapları bütün özellikleriyle algılayacak şekilde tatmanın ilk koşulu, uygun bir tadım ortamı…Duyuların en hassas olduğu bu saatler içinde de, öğle yemeği öncesi olan 10.30, 11.00 gibi saatler ideal”

Bütün bu anlatılanlar nerede konuşuldu biliyor musunuz? Üzüm bağları içinde 7 odalı bir Şarap otelinin açılışındaki kokteylde söylendi durdu.

Karı koca doktorlar, bağlarında  şaraplık üzüm ürettiler. Çamlıktaki üretim 30 tonu aşınca, içine  bir de otel yaptılar.

Türkiye’de ilk butik şarap oteli olan tesise de “7 bilgeler” adını veren genç doktorlar, “Anaxagoras, Thales ve Solon”ismini verdikleri şarap çeşitleriyle de, Yunanlıları, yattıkları yerden sevindirmişlerdir.  Geri kalan dört bilge’nin başı  kel mi?  Bölge İdare Mahkemesine gitmeden, tez elden isimleri, yazılmalıdır etiketlerine. Kim onlar?  “İspartalı Hilon, Lindoslu Kleobulos, Lesbos’lu Pias ve Periandrros.”

Bilmiyoruz Tesisin sahibi Dr. Bilge Yamen ne der?  Eşi Gülgün  Hanımla el ele, gönül gönüle vererek bu tesisi kurmuşlar. İleride bu isimler de marka olur mu? Adamları yattığı yerden şimdiden sevindirmeli ki, tarihe karşı vazifemizi yapalım di mi? Adamlar, zaten ömür boyu şarapçıydı. Su bile içmemişlerdi.

Aynı çevre yakınında, Kuşadasına giderken, bir de 7 uyuyanlar var. Onlarla karıştırmamak lazım bu bilgeleri. Geçenlerde yazmıştık. Adamlar asırlar sonra uyanıyorlar. Karınları aç. Oto stopla  Selçuk’taki  bir bakkala girip alışveriş yapıyorlar. Verdikleri para, o zamanın kraliyet parası. Bakkal  uyanıyor nice sonra. Onlar gibi uyumuyor, polise telefon ediyor. “ Sahte para ile dolandırıldım-“ diye. Polisler geldiğinde adamlar karınlarını doyurup, bir güzel  aynı yerde uyumağa devam ediyorlar.

O günkü bu açılışa Kuşadası ve Selçuk kaymakamları da katıldı. Geç vakte kadar şaraplarını yudumladılar. Kurdeleler kesildi.

Öğreniyoruz ki, yılda 150 bin şişelik şarap kapasitesi var. Tesisin yapımı iki yıl sürdü. 5 Milyona maloldu. Karıkoca doktorlar, Kuşadasında çalışıyorlar.

İçinde restoranı da var. Nefis bir yemek ve arasında da içilen şarap. Sindire sindire.Asırlardır o yörenin  doğan güneşinden aldıkları kızıllıklarıyle dolu tanelerden yapılan  üzümlerle mest olmak.

İçeceğiniz genç bir şarapsa orta boy hazneli olması yeterli ama, yıllanmış bir şarap için mutlaka daha geniş hazneli, yüksekçe ve ağzı mutlaka içeri doğru kapalı bir kadeh…” Bu da bizim “Tüyo’muz”

Gel de Münir Nurettin Selçuk’u  anma. “Kararmış, tahta masamızda  bir şişe şarap / Gecelerden bir gece bezginiz  / Üstelik,  adamakıllı sarhoşuz, ellerin ellerimde…

De ki, gel de içme! Üstelik şarap tarlasının ortasında, kristal bardaklarla. Bardaklar kristal olmasa ne yazar?

Ört ki, ölem!

 

İşte bu projenin sahipleri Dr. çiftler: Dr. Bilge Yamen lie  eşi Dr. Gülgün Yamen (Alttaki resim)

 

 

 

 

 

 

 

  

 

 

 

 

 
Toplam blog
: 1616
: 918
Kayıt tarihi
: 13.08.06
 
 

Hayatın dikenli yollarından geçmenin  sırrı, aralarından çabuk geçmektir. Ümit, naylon çorap giyd..