Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

20 Eylül '15

 
Kategori
Basın Yayın / Medya
 

Can Dündar gazeteciliği

Can Dündar gazeteciliği
 

Bir tek gerçekler kalır bizden geriye. Doğruyu söyleyenlerin değerini bilmek lazım.


Malum nedenlerden, bir süre yazamadı Can Dündar. Muhalefete düşman düşünce; kağıdını, kalemini alınca, susturabileceğini sandı yazarı. İnsani romantizmden, toplumcu gerçekçilikten, dünyaya yarar sağlama bilincinden yoksunlar; onun sesinin kısılabileceği, okuruna unutturulabileceği yanılgısına düştü. Mustafa filmi de söylediğinden farklı anlaşılınca… Mecburi inzivaya mahkum edildi belgesel gazeteciliğimizin en başarılı temsilcilerinden biri…

Ne olursa olsun doğrunun ardında koşan, her haberini belgeye dayandıran gazetecilik; çok makbul değil şu sıra. Bunca susturulmuşluğuna, sindirilmişliğine, baskının ve şiddetin her türüne uğramasına rağmen; Türk aydınının uğradığı zulüm; birilerine yetmemiş olmalı ki; iş, milletvekili öncülüğünde, gelip ülkenin en saygın gazetelerinden birinin camını, çerçevesini indirmeye kadar dayandı.

“Haber kutsal, yorum hür” anlayışından nasipsizler, gerçek habercilik yapan Can Dündar modeli gazetecilerin peşini bırakmazlar bir türlü. Çünkü bilirler ki, işledikleri günahların hesabını ancak onurlu insanlar sorabilir. Diyet borcu olmayan, kimseden çekinmez. Yalnızca işini yapar namuslu adam… Şimdilerde böyle davranmanın geçer akçe olmadığını bile bile…

Toplumsal olaylara, siyasi gelişmelere, doğaya, evrene insanca bakabilmek; ürkütür durur birilerini; dünya kuruldu kurulalı… İsterler ki, herkes bizi alkışlasın! Çıplaklığımızı kimseler görmesin!

Ama yağma yok! Öyle kolay değil o. Ülkem, yakında uyanacak. İnsanım, kısa vadeli çıkarına fazla düşkün davranmanın geleceğini nasıl kararttığını öğrenecek mecburi… Cesur davranmak, doğru bildiğini söyleyip yapmak zorunda bırakacak yaşadıkları… O günlere dek biraz daha sabretmek lazım. Bu topraklarda güneş kolay doğmuyor maalesef! Korkutulmuş, ürkütülmüş, açık ya da gizli tehdit edilmiş bir millet; aydınına, sanatçısına sahip çıkamıyor bir türlü.

Ama en azından, bu kutsal mücadeleye bir katkım olsun diye, Can Dündar orada yazmaya başladığından beri, Cumhuriyet almaya başladım. Geçmişte genel yayın yönetmenliğine getirildiği Milliyet’in, ilk günlük ekini çıkarmıştı. Aynı dinamizmi, yeni gazetesine de taşıyacağından eminim.

Yani diyeceğim şu: “Can Dündar gazeteciliğine” sahip çıkalım. Aydınlık geleceğimiz orada saklı… Ümitsizliğe, karamsarlığa düşmek yersiz… “Güneş balçıkla sıvanmaz!,” çünkü.

Onlar ne kadar yırtınsa da, son bulur karanlıklar… Yeter ki güneşi görmeye inancın bitmesin.

Not: Yazıda kullanılan görsel internetten alınmıştır.

 
Toplam blog
: 1349
: 1777
Kayıt tarihi
: 30.01.11
 
 

İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesi Halkla İlişkiler veTanıtım, A.Ö.F. Adalet Yüksek Meslek ..