Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

18 Aralık '06

 
Kategori
Kent Yaşamı
 

Can gözüyle - 3

Artvinliler Magandalaşmadan Kalmışlar

Evet, bir önceki yazımda anmıştım; Bu kentin merkezinde aralarında birer sıra bina olan, üst üste üç cadde var. ‘’Üst üste…’’ diyorum, çünkü birinden diğerine, bağlantı noktalarındaki küçücük alanlar dışında, daracık, kırkar-ellişer basamaklı merdiven-sokaklardan çıkılıp iniliyor; Caddeler arası kot farkı o denli fazla… Çok dar alanda yükselmek zorunda kalınca insanlar, geniş caddeler yapamamışlar. Belediye başkanları çalışmadığından değil.

Caddeler bir sıra araba park ettiğinde ancak tek sıra aracın gidebildiği kadar dar olunca kaldırımlar ne kadar olabilir? Evet, bir buçuk metre… Caddelerin iki kenarında kaldırımlar o kadar ve kent merkezi olduğu için boylu boyunca dükkanlar, lokantalar, bankalar… Aklınıza hangi çeşit iş yeri gelirse hepsi bu altı sıra kaldırıma bakıyor.

Bu tanımı neden mi yaptım? Az sonra yazacaklarıma ‘’Ne var bunda yani?’’ demeyesiniz, Artvin’ de yaşayan Artvinlilerin ayırdımını yapabilesiniz diye…

Herkesin rahatsız olduğu, hoşlanmadığı birçok şey vardır. Benim de var… Hiç hoşlanmadığım şeyler de var üstelik; Sağımdan solumdan geçen insanların omuzlaması bunlardan birisi.

Artvin’e gelişimden üç-beş gün sonraydı, bir değişiklik, bir tedirginlik duyumsadım; O daracık kaldırımda hem yürüyor, hem de ayırt etmeye çalışıyordum nedenini. Bir sıkışıklık oldu, labirentte yol ararmışçasına devindi insanlar ve çok kısa bir süre sonra da duralama sona erdi, hatlar çizildi, herkes devam etti yoluna, ama ben aradığımı bulmuş, içimdeki sorunu çözmüştüm; Bu kentte insanlar birbirini omuzlamıyordu. Akrobatik kıvrılışlar, çok sıkışınca inanılmaz yanlamalarla, çarpışmadan, hatta hiç dokunmadan daracık kaldırımlarda yürüyorlardı.

Alışmamışım ya öyle bir ortama, bilinçaltım tedirgin olmuştu demek ki. Ben hangi kentte olursam olayım, caddeler, kaldırımlar ne denli geniş olursa olsun üstelik, çok içerlediğim, öfkelendiğim için, karşımdakinin de benim gibi düşündüğü sanısıyla, her zaman dikkat durumunda yürümeme karşın omuzlanmış, ya da göz göre göre göğüsleneceğimi sezince omuzlamak zorunda kalmışımdır.

Evet… Bunu ayırt edebildikten sonra özellikle gözledim; Üç buçuk aydır hiç omuzlanmadım, devamında özür dilemek bile olsa, istemeyerek de olsa omuzlaşan iki insan görmedim. Hem de az önce anlattığım daracık kaldırımlarda, hem de metrekare başına düşen insan sayısının İstanbul’un Sirkeci’si kadar olduğu çevrede…

Artvin’de yaşayan Artvinliler magandalaşmadan kalmışlar.

Çok dil bilen, işi gereği dünyada neredeyse görmediği ülke kalmayan bir yakınım bir zamanlar ‘’ Dışarıda böyle omuzlayan hiç olmuyor. Bence kendinden başkalarına saygının, dolayısıyla da medeniyetin en önemli göstergelerinden birisi bu… ’’ diye anlatmıştı, onu anımsadım.

Artvin dışında yaşayan Artvinliler! Nerede olursanız olun, gözleyin bakalım oranın yürüyenlerini…

Artvin’de yaşayan Artvinliler! Ayırdımında mıydınız bu özelliğinizin?

Artvin’de yaşadığınız için gülümseyin, yeniden buluşuncaya dek içinizde gülümsemeler çoğalsın.

. . Eylül, 2006

 
Toplam blog
: 237
: 361
Kayıt tarihi
: 22.11.06
 
 

1949 Antalya doğumlu, ANSAN üyesi Orman Yüksek Mühendisi, ressam ve öykü yazarıyım. KAKTÜS MEDYA ..