Cana can kana kat katmak -3-

Duyarlı Gençlerin Çokluğu Sevindirirci:

Teşekkürler! Tolga, Özgür,  Mustafa, Burak, Fırat, Mehmet Cem, Onur…        Teşekkürler! Nilay, Nisan, Ebru , Fulya, Şebnem  ve daha nice isimler…

Aferez verenler, Kan verenler. Duyarlılığınıza, ilginize ve bağışınıza teşekkürler!

Kaybettiğimiz hastamız için çok üzgün, ancak, siz gençlerin duyarlılığına ise sevinçliğiz.

Bir de iyi niyetle Kan vermeye gelenler.” Kan değil  Aferez ihtiyacı” denince Aferezin ne olduğunu bilmeyen, bilmediğinden şaşırıp, ürküp gidenler.

En kısa tanımıyla Aferez ; Tam kanın bir kısmının (hastanın ihtiyacına göre)  özel bir cihazda ayrıştırılması. Sıklıkla Trombosit ihtiyacı için gerekli. Detaylı ve çok teknik bir konu olması nedeniyle,  sayfam sonunda, basit bir anlatımla bilgilendirecek bir kan merkezini link olarak vereceğiim.

Aferez gönüllüsünü ( Donör ) bulmak zor. Kan vermeye kıyasla, vericiden daha detaylı tahliller ve özellikli işlem için biraz daha uzun zaman gerektiriyor. Bu nedenle herkes donör olamıyor.

Bütün bu zorluklar yetmezmiş gibi hasta yakınları bazı Laboratuar görevlisine de Donör beğendirme zorluğuyla da karşılaşabiliyor. Laborant veya Laborant sorumlusu belki bilmediğinden belki keyfiliğinden, belki de” uykum var beni rahat bırakın” diyemeyeceğinden, her getirilen donör den aferez almamak için bahaneleri üretebiliyor.

Abartsız karşılaştığımız bazı bahaneler.

Bir gece yarısı kan vermek için gelen genç donörin 10 dk. ara ile ölçtüğü tansiyonuna  “çok düşük” ve “çok yüksek” değerleri ardı ardına söylemesi bunlardan biri. Ardından gönüllü  vericinin şaşkınlığı ve  şüphesi üzerine ,farklı servislerde yaptırdığımız üç tansiyon ölçümünün de  aynı değerde  ve normal çıkması, kan vermeyi zorlaştırıcı ve engelleyici etkenlerden birisiyle karşılaştığımızı aklımıza getiriyor.

İtirazımız ve tartışmamız sonucu sorun çözülüyor.

Bir başka gün;

Milli basketçi bir genç kız. Sağlıklı bir sporcu Aferez vermek istiyor. Laboratuar görevlisi “ Bayanlardan almıyoruz” diyor. Bayanlardan neden aferez alınmadığını soruyorum. Gerekçe; “damar yapılarının inceliği”. diyor. Oysa; Sporcunuzdaki cüsse ve damar yapısı erkeklere eş değer hatta birçok erkeğe kıyasla daha da üstün özellikte olduğu tartışmasız bir gerçek.

Aynı gün;

Amerika da okuyan, izin için geldiğinde kan ihtiyacımıza duyarlılıkla koşan bir genç, (dürüst davranıp) bundan bir ay kadar önce Amerika da  birkaç saniye ot (kokain) kokladığını söyleyerek, sakıncası olup olmadığını Laboratuar görevlisine soruyor. Yanıt “ Kesinlikle kan-aferez veremezsiniz” Yine araştırıyorum ki; eroin kullanmak sakıncalı, kokain kullanmanın ise,  vereceği günlerde almaması halinde hiç sakıncası yok.

Bir diğer etken Ramazan ayına denk gelen kan ihtiyacında oruç ve kan verme ikilemi.

“Kan verebilirdim ancak oruçluyum”

Oruç bir ibadet! Oruç tutanların inanç ve manevi hazzına da saygım büyük elbet.

Ancak, duyduğum söz beni şaşırtıyor. Bir ibadetin insan hayatının önüne geçmesi düşündürücü.

Mantık ve vicdan bu kadar uzak olmamalı görev ciddiyetinden, dinden ve ibadetten..

www.kanmerkezi.ege.edu.tr/index.php?lid=1&SayfaID=297..

nevinkurular@hotmail.com