Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

19 Mart '22

 
Kategori
Özel Günler
 

ÇANAKKALE' DE KINALI HASAN

ÇANAKKALE SAVAŞLARINDA

BİR KINALI HASAN VARDI 

                                                

 

Çanakkale Zaferi’nin 107.Yılının milletçe kutlamanın gururu ve sevinci içindeyiz.  Çanakkale Zaferi‘nin amacına uygun törenler yapıldı. Basın da geniş yer verildi.  Gazetemizin saygıdeğer yazarları Halil Güven, Yılmaz Salum, Ensar Turgut Tekin ve Konuk Yazar / Atatürkçü Düşünce Derneği Söke Şube Başkanı / Mevhibe İldiri günün anlamına uygun kayda değer yazılar yazmışlardır. Bu fakirin de bir yazısına yer vermişlerdir. Beni de unutmadıkları için ayrıca teşekkürler.  

Çanakkale Zaferinin 107. Yılı milletçe el ele, gururla kutluyoruz. Emeği geçenlere selam olsun…

Başta Gazi M. Kemal Paşa olmak onun tüm silah arkadaşları ve kahraman Mehmetçiklerimizle birlikte tüm şehitlerimizi, gazilerimizi minnetle ve şükranla yâd ediyor, mekânları cennet olsun diyorum.  18 Mart 1915 tarihinde kahraman ordumuzun el birliğiyle canları pahasına tüm uluslara karşı  “ Çanakkale Geçilmez “ dediler. Ve de bunu başardılar.  Cümlesinin ruhu şad olsun.

Ünlü şairlerimizden Fazıl Hüsnü DAĞLARCA bir şiirinde şöyle diyordu:

 

Çanakkale,

Çağlar üzre destanların özüdür.

Bayraklar dalgalanır ya,

Yer bayrakların hızıdır.

Yiğitlerin, sonsuzluk,

Gök uyur, ya buralarda, gök uyanır ya,

Yaşamın özüdür.

Hepsi de varır Ankara’ya ovalardan,

Kalanlar, ölenlerin izdir,

Deniz, deniz, dağ dağ,

Yazıdır

Çanakkale,

Yeni Türkiye’nin önsözüdür.( 1 )

                        Fazıl Hüsnü DAĞLARCA   

 

Eski Aydın Milletvekili M. Kemal Yılmaz beni Ankara’dan telefonla arıyordu. 17 Nisan 2003 tarihinde telefonda bana aynen şöyle dedi: “ Şairim, 18- 20 Nisan 2003 günlerinde Aydın Eski Eserleri Sevenler Derneği ile birlikte yaklaşık 45 kişilik bir otobüsle Çanakkale’ye gideceğiz. Ben onların rehberi olacağım. Sizi’ de davet ediyoruz.  Yalnız hazırlığını yaparken yanında kalem, defter getirmeği unutma”

Demesi üzerine ban de hazırlıklı olarak bu kafile ile Çanakkale’ye gittim. Adı geçen Dernek Başkanı Ertuğrul Özdemir idi.18-20 Nisan 2003 tarihleri arasında Çanakkale Şehitliklerini topluca gezdik. Kayda değer bir gezi oldu. Dönüşte aldığım notları Söke Ekspres’te yazdım.  Daha sonra yine M. Kemal Yılmaz ile birlikte iki kez daha gittim. Bu geziler dolayısıyla “Çanakkale İçinde Aynalı Çarşı” ( Gezi, Araştırma, İnceleme) adlı bir kitap hazırladım. Adı geçen eser 350 sayfa, 4 baskısı yapıldı. ( Aydın -Kolalı Matbaası- 2008)  Bundan dolayı Eski Aydın Milletvekilimiz Sayın M. Kemal Yılmaz’a sonsuz teşekkürlerimi sunuyorum. Sayın M.K. Yılmaz’ı 10 Mart 2013‘te öbür âleme dualarla uğurladık. Rahmet, saygıyla anıyorum. Mekânı cennet olsun.

Bizler 18- 19 Nisan 2003 tarihlerinde Çanakkale Şehitliğini gezerken Ezineli Yahya Çavuş’un Anıtı ( 10.08.1992’de yaptırılmıştır )  “ Seddülbahir Ertuğrul Koyunda 25 Nisan 1915 sabahı çıkartma yapan 2000 kişilik düşmana karşı Ezineli Yahya Çavuş 63 kişilik kahraman takımı ile karşı koymuşlardı. Dünya tarihinde görülmeyen bir kahramanlık örneği vermişlerdi. “ Bunlar adı geçen anıtta yazılı idi. Yaptığımız gezi sırasında Şehit ve gazilerin silah ve eşyalarının sergilediği bir binada şu satırlar yazılı idi. Bu özgün dizeleri not almadan geçemedim:

Bir kahraman takım ve de Yahya Çavuş’tular,

Tam üç alayla burada gönülden vuruştular.

Düşman tümen sanırdı, bu şahane erleri,

Allah’ı arzu ettiler, akşama kavuştular.(2)

                                             Vali Nâil MEMİK

 

  Çanakkale Savaşlarında Bir Kınalı  Hasan Vardı:

 Çanakkale Savaşları yanında Mehmetçiklerimiz arasında bir KINALI HASAN vardı. Gezimiz sırasında M. Kemal Yılmaz bundan söz ederken aynen şöyle diyordu:

“ Yüzbaşı Sırrı Bey cepheye yeni gelen askerleri bir yandan kontrol ediyor, bir taraftan da onlara, Adın ne, Nerelisin? Gibi sorular soruyordu. Gözleri bir ara, saçının kınalanmış delikanlılığa takıldı. Delikanlıyı yanına çağırdı ve sordu:

  • Adın ne senin evladım?
  • Hasan,
  •  Nerelisin?
  • Hasan cevap veriyor,
  • Komutanım, Tokat Zile’denim.
  • Peki, çocuğum bu saçının hali ne?
  • Anam cepheye gelirken, saçıma kına yaktı Komutanım.
  • Neden?
  • Bilmiyorum Komutanım…
  • Peki, gidebilirsin Kınalı Hasan…

Hasan’ın O günden sonra adı “ Kınalı Hasan “ oldu.

Sonra arkadaşları ona takılmaya başladılar ve “ Kınalı Hasan “ demeye başladılar.  Kınalı Hasan bunu merak etti ve annesine bir mektup yazdı.  “ Anacığım kafama neden kına yaktın, burada arkadaşlarım benimle alay ediyorlar?  Komutanım da merak ediyor” diye yazdı. Savaş hızıyla devam ediyordu. Yüzlerce askerimiz şehit oldu.  Bu arada Kınalı Hasan’ın annesinden bir mektup geldi.  Özetle şöyle yazıyordu:

 

“ Oğlum Hasanım,

 Oğlum nasılsın, kurban  olduğum, iyi misin? Gözlerinden hasretle öperim. Oğlum, öküzü sattık, paranın yarısını sana, yarısını da cepheye yeni gidecek olan kardeşine veriyoruz. Şimdi öküzün yenine tarlayı ben sürüyorum. Zaten artık zahire de kalmadı. Siz sakın bizi merak etmeyiniz. Oğlum mektubunda demişsin ki “saçıma neden kına vurdunuz”? Oğlum, senden sonra cepheye giden kardeşine de kına yaktım. Arkadaşlarına söyle ve seninle dalga geçmesinler. Bizim geleneğimizde üç şeye kına yakılır:

 

  • Gelinlik kıza kına yakarlar, gitsin ailesine, çocuklarına kurban olsun diye,
  • Kurbanlık Koça kına yakarlar, Allah’a kurban olsun diye,
  • Askere giden yiğitlerimize de kına yakılır, vatana kurban olsun diye… Gözlerinden öperim sevgili Hasan’ım. Sayın Komutanına da öyle söyle…

 

Mektubun alt bölümünde şöyle bir dörtlük de yazılıdır:

 

Anam yakmış kınayı adak diye,

Ben bu vatan için kurban doğmuşum.

Anamdan Allah’a son bir hediye,

Kumandanım ben Hasan doğmuşum… (3)

 

Bu güzel mektubu, Çanakkale Savaşları sırasında verilen mola saatlerinde komutanına da ulaştırır.  O da Kınalı Hasan’ı tebrik eder…

Bilmiyorum başka söze gerek var mı? Çanakkale Savaşları milli Mücadelemizin önemli bir anahtarıdır. Çanakkale Zaferi bir kahramanlık ruhu içinde kazanıldı. Bu ruh içinde birlik vardı,  sevgi vardı, fedakârlık vardı. Bu sevgi ve beraberliği gelecek kuşaklara da öğretmeliyiz. Bu konu de sevgili öğretmenlerimize büyük görevler düşüyor.

18 Mart Çanakkale Zaferimiz bir kez daha kutlu ve mutlu olsun diyorum.  Çanakkale Savaşlarında bu büyük zaferi bizlere kazandıran başta Gazi M. Kemal Paşa ve onunla birlikte bütün kahramanları şehit ve gazilerimizi saygıyla ve rahmetle anıyor, mekânları cennet olsun diyorum.

18 Mart günü yeni yapılan 1915 Çanakkale Köprüsü Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan tarafından görkemli bir törenle açılışı yapıldı. 1915 Çanakkale Köprüsü milletimize hayırlı ve uğurlu olsun, barışa ve berekete vesile olmasını diliyorum.

        1-Çanakkale Geçilmez, Şiir Antolojisi, Fahri Ersavaş, İstanbul 2000  

2-Çanakkale İçinde Aynalı Çarşı( Gezi, Araştırma, İnceleme, ) Abdülkadir Güler, 4. Baskı 2008

3-Onlar ki, Çanakkale’de Önce Yüreklerini Siper Ettiler,

Hüseyin Önder- Eğitim Ekin Dergisi ,Sayı: 259, Mart 2008 

 

 

 

 

Abdülkadir GÜLER 

20 Mart 2022-  SÖKE

 

 

 

 

 

 

 

 

  

 

 

 

 

 

 

 
Toplam blog
: 2227
: 832
Kayıt tarihi
: 27.06.09
 
 

1946 Mardin ili, Kızıltepe ilçesi'nin Esenli köyünde doğmuştur. İlk ve ortaokulu Kızıltepe'de bit..