Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 
 

CENGİZ ÇETİK Yazar Şair

http://blog.milliyet.com.tr/cengizcetik

17 Mart '18

 
Kategori
Deneme
 

Çanakkale Destanı ve Vatan

Çanakkale Destanı ve Vatan
 

Bu destanla tarihe "Çanakkale geçilmez" dedirterek, iz bıraktınız dünyaya


 

“Can yoldaşım dedi topa…
Yalvaran gözlerle baktı.
Yeter dedi ve kükredi…
Oyşın’a bacadan çaktı.
Vurdum dedi, Koca Seyit.
“la havle”yi çektim, vurdum.
Yenildi kaçıyor düşman.
Kurtuldu öz yurdum.”

   Bu şiiri her okuyuşumda, orada yaşananları gözümün önünde canlandırdıkça, ürperirim. Vatan sevgisinin ne kadar kuvvetli ve içten olduğunu hissederim. Gerekirse vatan uğruna can verilebileceğini anlarım.

  Öyle bir komutan ki Çanakkale’de yürüttüğü, insanüstü komutasıyla yıldızlaştı. Bu Mustafa Kemal Atatürk’ten başkası olamazdı. Çünkü savaşta öyle bir an gelmişti ki mermi bitmiş, düşman saldırıya geçmişti. Askerler geriye doğru çekilirken birden  “neden kaçıyorsunuz?” “düşman geliyor. Atacak mermimiz yok.” “Düşmandan kaçılır mı? Atacak merminiz yoksa süngünüz var. Süngü tak. Biz ölünceye kadar yerimizi koruruz..”

Yüz binlerce şehit, bu topraklar için kanını akıttı. Can verdi. Kazanılan onur ve gurur anıtı oldu. Çanakkale geçilmez. Adını tarihe yazdırdı.

 Kim ki bu vatan için göğsünü siper etmezse bilin ki o, en küçük harekette saf değiştirir.

 Emperyalizme kazanılan ilk zaferdir bu savaş. Ama savaşın başlangıcında 5. Türk ordusunun komutanlığına Alman Mareşal Liman paşa getirilir. İşte en büyük talihsizlik burada başlar. Bir yabancının emrinde çok büyük hatalarla, nice canlar heba edilir. Yanlış taktiklerle verilen savaş cepheleri acı bilânçolar vermiştir. Düşman cephesi tepeleri ele geçireceğini kesin gözüyle bakarken; Türk komutanları unutmuştur. Özellikle 18 Mart 1915 deniz savaşında 58 şehitle büyük bir zafer kazandıysak; bunu Türk komutanlarının üstün askeri dehalarıyla başarmışızdır. 25 Nisan 1915 te başlayan kara savaşlarında da aynısını daha az kayıpla yapabilirdik. 18 Mart ta yedikleri tokadı unutamadılarsa, Gelibolu koyunda da yedikleri darbeyi unutamazlardı Alman gençlerin kanının akmaması için, Türk gençlerini harcayan Alman subayları kumandasında olmasaydık, kimbilir belki o zamankinden çok daha az kayıpla, çok kısa sürede sonuç alabilirdik. 260 gün süren kara savaşları çok daha kısa sürede bitebilirdi. Düşmanlar, gerçek çıkarmalarını Seddülbahir ve Arıburun’a yapıp, burayı kontrol edip; boğazı ele geçirmeyi hayal ediyordu. Başlangıçta bu taktikleri başarılı olur gibiydi. Ama Çanakkale’de sadece Alman subaylardan oluşmadığını geç fark etti.. bu yurdun gerçek sahipleri olan Türk komutanları hesap etmemişti. Bunun faturasını da ağır ödedi. Bunu ilk fark ettiğinde iş işten geçmişti(10 Ağustos 1915). “ Çok mükemmel komuta edilen ve cesaretle dövüşen Türk ordusuna karşı savaşıyoruz.  Conkbayırı’nda Türkler çok iyi bir bir kumandaya sahipler, başlarındaki generaller, bizi baskınla bastırmadıkça yenemeyeceklerini biliyorlar. Durmadan baskın taarruzu deniyorlar. “ baskını yapan general, Anafartalar Grubu Kumandanı Albay Mustafa Kemal’dir.  Çanakkale Cephesindeki savaşı sona erdiren olay; Anafartalar Grup Komutanı Albay Mustafa Kemal’in 10 Ağustos 1915 sabahı askerin baskın taarruzla düşmanı denize kadar kovalayıp, İngilizlerin kazanma ümitlerini suya düşürmesiyle sonuçlanır. Bu savaştan bir sonuç çıkarılacaksa o da; bir ülkenin savunması asla yabancılara teslim edilmemelidir. Edilirse, Çanakkale’de yaşanan acı olayların bir benzerini kabul etmiş oluruz ki bu ülke bunu asla hak etmemiştir. Ve etmeyecektir. Bu savaş tarihe acı bir bilânço bırakarak, destanlaşmıştır gönüllerde. 400 bin Türk askerinden 213 882 kayıp ve şehide mal olarak geleceğe anıtlaşmıştır. 30 yaşından 15 yaşına kadar olan gençlerimizi Çanakkale’ye gömdük. Birçok üniversiteli gençlerimizde burada yok olmuşlardır. Bu yurdun çelikten geçilmez bir kalesi olduğunu kanıtlamak için.

 Bizler o atalarımıza layık gençler olarak yaşamanın onurunu yüreğimizde duymalıyız. Çünkü gelecek ancak o atalarımızın asil davranışıyla ayakta kalabilir. Yoksa o zamanların vatanı düşünmeyip karşı cephede yer alanların torunları olma ezikliğini yüreğimizde taşırız. İki yol var. Ya onlar gibi asil bir insan olmanın şerefini yüreğinizde taşırsınız ya da diğerlerini. Seçim sizin. Ben, bana layık gördüğümü seçiyorum. Atatürk ve silah arkadaşlarının yoludur.

   Bu destanla tarihe "Çanakkale geçilmez" dedirterek, iz bıraktınız dünyaya. Çanakkale’de savaşan şehitlerimiz, gazilerimiz; ruhlarınız şad olsun…

Cengiz ÇETİK

 
Toplam blog
: 119
: 455
Kayıt tarihi
: 07.02.08
 
 

2017 Aralık ayında ilk romanım "POKENTRANLI GÖKMEN" okuyucusuyla buluşmuştur. Deneme- şiirler- öy..