Çanakkale Kabatepe

Bu seneki tatilimin ilk etabını Çanakkale’ye ayırdık. Sevgili okurlar, tatil öncesi içinizdeki sese kulak verin, o ses sizi nereye götürürse siz de oraya gidin. Pişman olmayacaksınız ( O ses duyulmuyorsa seçim size kalmış).

Plan, Çanakkale’nin Eceabat ilçesine bağlı Kabatepe mevkide 5-6 gün kalmak, oradan bir saat yirmi dakikalık feribot yolculuğu ile Gökçeada’ya geçmekti. Fakat havaların yağışlı ve serin gitmesi Gökçeada’yı gelecek senelere ertelememize neden oldu. Beş günlük tatil, her şeye rağmen oldukça güzel idi. Kabatepe’nin beş kilometre güneyinde denize sıfır, havuzlu, şehir hayatından uzak sessiz sakin bir ortam. Sessizliği sadece kuş sesleri bozuyor.

Sevgili okurlar, kafa dinlemek için ideal bir yer. Tesisin içinde karavanlar, çadırlar için ayrı bir yer ayrılmış. Avrupa’dan gelip Ege ve Akdeniz bölgesine giden karavancılar, bir iki günlüğüne konaklıyorlar. Belçika’lı, Hollanda’lı, Alman’lar dikkat çekiyor. Doğu blokundan, Ukranya’dan da misafirler vardı. Gelibolu yarımadası tarihi olduğu kadar doğal güzelliği de çok güzel. Arabanızla yarımadayı gezmek, insanı dinlendiriyor. Arıburnu (Anzak koyu), Conkbayırı, Alçıtepe, Seddülbahir, Abide bölgesi, Kilitbahir gezdiğim yerler. Yolda giderken o güzel çam ağaçlarına bakıyor, on sene önceki o büyük yangın aklıma geliyor, üzülüyorum.

Yarımada’nın boğaz tarafı da bakir, yeni tatil siteleri daha çok Gelibolu tarafında. Güney ve kuzey rüzgarı alan Ege ve Saroz körfezi tarafının kumsalı harika. Kumsalda yürümenin zevkini anlatmaya gerek yok. İnsan kendini ister istemez Survivor ortamında hissediyor, deniz, yengeçler, kuşlar ve yağmur…

İşgalci uluslara karşı var olma savaşının verildiği bu dünya güzeli yarımadada tatil yapmak inanın çok hoş.