Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

27 Mayıs '14

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Çanakkale Kepez güreşleri

Çanakkale Kepez güreşleri
 

Foto:Ş:ODABAŞI


Çocukluğumdan hatırlarım, köyümüzde her düğünde mutlaka güreşolurdu. Kar kışdemeden insanlar sabaha kadar güreşe bakarlardı. Pehlivanların ödülü bir avuç kuru yemiş(incir) olurdu. Başpehlivanlar ya bir koç alırlar, ya da biraz para. Her köyün genci çıkardı meydana. Köyler arasında tatlı bir rekabet olurdu.

Pehlivan çoktu.

Seyirci de çoktu.

*

Şimdi, yağlı pehlivan güreşleri her yıl belirli yerlerde yapılıyor. Düğünlerde yapılan güreşler çok oldu kaybolalı. Köylerde eskiden güreşen, pehlivanlık yapmışkişiler, köy kahvelerinde bol bol künde atmaktalar, sözle. Elde hatıralardan başka hiçbir şey kalmamış.

*

Çanakkale merkeze en yakın güreşnerede yapılır?

Kepez’de.

Birde Lapseki’de, Çardak’ta ya da Umurbey’de. Yenice Kalkım’ı unutmamak lazım. En önemlisi, Çan İlçemizde, bir ara kesintiye uğrayan güreşler yeniden canlandı. Şu anda da Çan İlçemizin belediyesi, ilçedeki güreşçileri desteklediğinden, yeni güreşçiler güreşmeydanlarında, “Çan”adını birinciliklerle taçlandırıyorlar. Seyirci bile; “Bu Çanlıla, yeniden canlandılar ya. Çok eyi pelevanları va” diye konuşmaktalar.

Çanakkale’nin en yakınındaki güreşler Kepez’de. Başka yerde yok. Kepez güreşlerinin başlama tarihine baktığımızda bir ömrü içine alıyor.

Tam 46 yıldan beri, Kepez’de güreşlerin yapıldığını güreşafişlerinden öğreniyoruz. 46 yılın içine girildiğinde, Kepez’de doğmuşbüyümüşolanların hatıralarında o kadar güzel şeyler var ki, insan dinledikçe bir hoşoluyor.

1968 yılında köy muhtarı Muhlis İbrahim Aytopdöneminde başlamışgüreşler. Şimdiki Düğün Salonunun önündeki meydanlıkta. Düğün Salonunun önündeki meydanın adı o zamanlar “Harmanyeri”olarak bilinirmiş. Köylüler burada harman yaparlarmış. Buğday harmanı, nohut harmanı… Kısacası köyün can bulduğu yermiş“Harmanyeri.”Hıdrellez’de de bir güreşpatlatırlarmış, harman yerinde. Köy hayatı bir başka canlılık kazanırmış. Hamidiye’de.

Kepez güreşlerinde, üç yıl üst üste başpehlivan olan güreşçiye, bir zamanlar Kepez’de Reno Servisi işletmecisi, güreşağası olan Seyran Çebi”  tarafından, İşbora”  traktör bile verilmiş.

Üç dönem kadar muhtarlık yapmışolan, Uzun Ahmet (Ahmet Kapucu)döneminde de çok güzel güreşler yapılmış.

*

Şimdi yaşları elliyi bulmuşbirçok insan güreşleri anlattıkları kadar, güreşbaşlamadan önceki sosyal ilişkileri anlatırken de hala o günkü gibi heyecanlanıyorlar.

Güreşlerin yapıldığı dönemlerde yaşadıkları çocukluk anılarını anlatırken, peşine düştükleri köftelerin, pamuk helvalarının tadını anlatıyorlar. Birisi; seyyar köfteci İbrahim Tunca’dan bahsedip ”ne köfte yapardı”deyince, birisi “Bahriyeli”diye lakabını hatırlatıveriyor. Bir başkası; “Çerezci Bahri Dayı vardı, bildiniz mi?”deyince. Bir başkası, “Sıtkı Dayı’da vardı sağdıç,”diye atılıyor ortaya. “Pamuk Helvacı İbram Dayı’yı unutmayın ha!”diye atılıyor bir başkası. Köfteci İbrahim Tunca (Bahriyeli), Çerezci Bahri Sevinç, Pamuk Helvacı Şişman İbrahim Türker olmazsa tadı çıkmazmışgüreşlerin.

Bütün çevre köyler gelirmişgüreşlere. Eskiden kadınlardan çok seyirci olurmuşgüreşlerde. Köy kadınları sonuna kadar izlerlermişgüreşleri. Şimdi yine kadınlar var güreşlerde. Eski toprak analarımız oturmuşlar en ön sıralara, bağırıp güreşçilere moral verenler bile var.

*

 2010 yılında, Kepez güreşleri basında iyi yer aldı. Güreşağalığını bir Yunanlı alınca, eleştirilerin odağı olmuşKepez. (Bilhassa başkan) Niye bir Yunanlı güreşAğası olmuş? Hiç Yunanlıdan, Türk olmayan birisinden güreşağası olur muymuş? Ata sporuna bu yapılır mıymış, gibi laflar…

Laf üretmeye gerek yok aslında, her şey meydanda. Çanakkale’de, Kepez’de parası olmayan mı vardı da ağalık, Yunanlı birisine kaldı? Gocunanlar paralarına kıyıp ağalığı alsalardı, niye almadılar? Bağırmak, daha kolaylarına geldi demek ki.

Şimdi durum değişti. Kepez’den bir efe çıktı. “Ağalıkta ben varım”dedi. 2002 yılında yapılan ağalık ihalesinde, Kepezli işadamı  “Yahsem Korkmaz”  ağalığı aldı. 2014 yılında da ağalığı kimseye vermedi. Rakibi de yoktu. Niye rakibi olsun ki! Ağalığın hakkını veriyor, güreşmeydanına gelenlere saygıda ikramda kusur yok. Ağalığın karizmasında ne varsa hepsini yüklenmiş. Yahsen Korkmaz, iki oğlunu da, “küçük ağa” yapmış.

Kepez Güreşleri en sonunda ağasını bulmuş.

Kepez Güreşlerine, hafta içi olmasına rağmen ülkemizin birçok başpehlivanı gelmiş. Mehmet Yeşilyeşil, Recep Kara, Fatih Atlı, İsmail Balaban, Ali Gökçen… Güreşmese de Gökhan Arıcı bile vardı.

En önemlisi; Çanakkale Valisi Sayın Ahmet Çınar, milletvekilleri, belediye başkanları, işadamları, güreşağaları… Güreşlere gösterilen ilgi çok fazlaydı. Yerel televizyonlar, naklen verdiler güreşler.

Bu işin iki mimarı vardı. Belediye Başkanı Dr. Ömer Faruk Mutan. Birde ev sahibi, güreşin ağası Yahsem KORKMAZ.

Bu yıl ülkemizde, talihsiz olaylar yaşadık. Her yıl 19 Mayıs günü yapılan güreşler iptal edilince, 26 Mayıs günü yapıldı. Soma’da maden kazasında ölen maden işçilerine saygımızdan dolayı, ülkemizde bütün etkinlikler ertelendi ya da iptal edildi.

Pehlivanlık eskiden olduğu gibi bir avuç yemişe, iki kilo zeytinyağına olmuyor. Güreştertip etmek de kolay değil. Kepez, güreşlerine sahip çıkmalı. Hep birlikte desteklemeli bir geleneğini. Belki eski seyyar köfteciler olmayacak, pamuk helvacı da gelmeyecek eskisi gibi. Bugünün insanlarının da, kendilerine özgü yaşam biçimleri olacak, sonraki yıllarda hatırlanıp özlenebilen. Yaşamadan hiçbir şey, anlam kazanmaz. Anlamlı olmak, yaşadığınız yerde varlığınızı ortaya koymak istiyorsanız, hayat sahnesinin ortasında olacaksınız. Rolünüzü iyi oynayacaksınız.

2014 yılının başpehlivanı 32 başpehlivanın birbiriyle mücadelesi sonucunda Mehmet Yeşilyeşil oldu. Yine güreşağası yine Yahsem Korkmaz.

Başcazgır Şükrü Kayabaşaçıkladı. Rakipsiz olarak ağalık, 5 bin lira arttırılarak 55 bin liraya, yine Yahsem Korkmaz’ın oldu. Ortaya getirilen koç “Kepezspor’a” bağışlandı. Ortada söylenen bir para var. “Bu para gerçek midir, değimlidir”  bilmiyorum.

Güreşyapılırken yapılan ikramlar var. Gelen misafirlere verilen hediyeler var. Konukların misafir edilmesi var. Bunlara para lazım, hepsine eyvallah!

Ancak; Güreşlerin yapıldığı yeşil alanın dışında, farklı bir alan daha var. Pehlivanların güreşe hazırlık yaptıkları soyunma alanları ya da güreşten sonra temizlendikleri bir alan. 46 yıllık Kepez güreşlerinde böyle bir tesisin olması mümkün mü? Mümkün. Bu soyunma odaları, duşlar, tuvaletler seyyar olarak modern bir şekilde yapılabilir mi? Yapılır.

Yapalım o zaman.

Kepez Belediyesi, nasıl her yıl çevre ödülü alıyor, diğer belediyelere örnek oluyorsa, pehlivanlar için yaptıklarıyla da örnek olsun herkese. Birde pehlivanlara bir öğün yemek verilsin. Güreşen pehlivana bir kart verilsin, yemek yemesi için. Bunlar hep öneri elbette.

Ben Ömer Bey’le, Yahsem Ağa’nın bu işi çözeceğine inanıyorum.

En son söz, Kepez Belediyesi’nin minder güreşine verdiği destekle, Kepezli minikler ve gençler önümüzdeki yıllarda, ortalığı toza dumana katacaklar. Güreşustası Mehmet Pehlivan bu işi başaracak. Bize de alkışlamak düşecek.

2015 yılı 19 Mayıs günü, Kepez’e güreşlerine beklerim.

Pamuk helvalar benden. Köfte de ısmarlarım bak!

El ele tutuşup, omuz verelim birbirimize. Ata sporumuzu destekleyelim. Alkıştutalım pehlivanlara.

Hayatımız, anlam kazansın.

  

 
Toplam blog
: 420
: 1641
Kayıt tarihi
: 19.12.08
 
 

1957 Çanakkale/Yenice doğumluyum. Öykü ,deneme, şiir yazarım. Yazdığım bir çok şiirin bestesini d..