Çanakkale ruhu yakalanır mı ?

Çanakkale zaferi yüzüncü yılına yaklaşırken sessiz bir şekilde kutlanıyor.

Başta google olmak üzere sosyal paylaşım sitelerinde 1-2 kısa ve öz paylaşımdan öteye gitmiyor.

Bilmem kimin 500. doğum yılı anısına giriş sayfasını değiştiren  google'ın Çanakkale savaşını es geçmesi aslında tam Türkiye'lik bir durum.

Herşeyin yasaklandığı internet dünyası da sanırım tercihini hükümetten tarafa kullanıp sessiz kalmış.

Çanakkale savaşı yoklukta kazanılan bir kahramanlık destanı.

Türkiye'de yaşayan her ailenin bir ferdinin şehit ya da gazi olduğu olağan üstü bir cesaret abidesi.

Çanakkale savaşında rakamsal olarak 250.000 insanımız öldü deyivermek ne kadar kolay ve basit bir rakam.

Fakat 250.00 insanımızın can verdiği kanın derelere dönüşüp oluk oluk deniz aktığı, sşlahsız savaşmak kavramının öne çıktığı, aç susuz savaşma gücünün ortaya çıktığı bir savaş.

Nasıl bir güç ve imandır ki elinde savaşacak hiç bir şey olmadan düşman hatlarına karşı saldırıya geçebilmek.

Büyük Çanakkale destanı ve ruhu maalesef günümüzde laftan öteye gitmiyor.

Aslında Çanakkale ruhu demek, yokluktan var olma, birlik olma, cesaret, fedekarlık, iman, güç, kuvvet, yaşamdan feregat etme gibi pekçok kavramı bünyesinde barındıran bir olgu ve günümüzde kaybolup gitmesi aslında pek de anormal bir durum değil.

Tüm dünyayı korkutan Türklerden kendini bile yönetemeyen bir Türkiye'ye dönmüş ülkemde aslında Çanakkale ruhunu kaybetmekten daha doğal ne olabilir ki ?

Türkiye bakanlarının yarısı yabancı pasaport taşıyan bir hükümet tarafından yönetilen bir ülke ve sağlam karakterli, güvenilir, dürüst insan ve birey sayısınınneredeyse hiç kalmadığı bir ülke.

Çanakkale ruhu demek; çalışkanlık, iyilikte cesaret, kötülükte birliktelik, geçmişe saygı , geleceğe güvenle bakabilmek demek, her şeye rağmen umudunu yitirmeme , üretme, güçlenme, eğitim ve bilimde üretmek, teknoloji geliştirmek, en önemlisi de sağlıklı ve aklı başında bireylerdne oluşan bir toplum yaratabilmek demek.

Çanakkale ruhunun Ç'sini bile yakalayabilsek şimdi çok daha ileride olurduk.

Belki bir gün Örnek ülke olarak Amerika'nın bilimini, Japonya'nın çalışkanlığını, dürüst insan yapısını ve Çinlilerin karınca gibi bitmek tükenmek bilmeyen enerjisini alırsan ilerleyebiliriz.