- Kategori
- Güncel
Çanakkale sadece bir Şehir değildir...
Çanakkale basit bir savaş hikayesi değildir.
Çocuklara anlatılacak bir masal değildir.
Çanakkale; başka memleketlerde sadece "mitolojik" öykülere konu olabilecek, bir efsanedir. Mehmet Akif bu yüzden demiştir:
Şu Boğaz harbi nedir? Var mı ki dünyâda eşi?
En kesif orduların yükleniyor dördü beşi.
Çanakkale; Haçlı savaşlarından sonra, ümmetin ilk defa bu kadar birlik olduğu destandır.
Binlerce kilometre ötelerden gelen, Türk, Kürt, Laz, Çerkez, Arap, Afrikalı, Kafkas, Azeri ve daha bir çok milletin; ırkını unutup, geri dönmeyi düşünmeden savaştığı cephedir Çanakkale.
Bir hilal uğruna yüzbinlerce güneşin battığı cephedir.
O şehitler, o "bir hilal uğruna batan güneşler".. Ne anlatmaya kelimeler yeter, ne dinlemeye yürekler dayanır.
Hepsinin acıları, mutlulukları, bekleyenleri, hayalleri, özlemleri vardı.
Dağ gibi yürekleriyle hepsine set çektiler gönüllerinde. Önce vatan, önce namus dediler.
Bizlere Allah'ın izniyle bugünlerimizi verdiler.
Sen ki, son ehl-i salibin kırarak savletini,
Şarkın en sevgili sultânı Salâhaddin'i,
Kılıç Arslan gibi iclâline ettin hayran...
Sen ki, İslam'ı kuşatmış, boğuyorken hüsran,
O demir çenberi göğsünde kırıp parçaladın;
Sen ki, rûhunla beraber gezer ecrâmı adın;
Sen ki, a'sâra gömülsen taşacaksın...Heyhât,
Sana gelmez bu ufuklar, seni almaz bu cihât...
Ey şehid oğlu şehid, isteme benden makber,
Sana âğûşunu açmış duruyor Peygamber.
(M. Akif ERSOY)
Mahşerde bekleyen nice evliyalar kıskandı şehidini..
Ölüm bilmediler, vuslat bildiler şehadetini..
Kimi talebe, kimi doktor, kimi bir garip yetim,
Vatan için orda kaldı şehidim..
Ben sana layıksam eğer, n'olur eyle bana şefaat
Yok layık değilsem, cehenneme kendi elinle at..