- Kategori
- Tarih
Çanakkale savaşları
Çanakkale Savaşları sadece Türk Tarihinin değil, Dünya Tarihinin önemli savaşları arasındaki yerini almıştır. Sonuçları itibariyle sadece bir milletin değil, pek çok devletin kaderini etkilemiştir. I. Dünya Savaşını uzatmış, Rusya’da Bolşevik İhtilalinin çıkmasına zemin sağlayan faktörlerden birisi olmuş, yenilemez denilen devletlerin de yenilebileceğini göstermiştir.
Çanakkale Savaşları, bir anlamda varlık ve yokluğun savaşıdır. Tam teçhizatlı üstün düşman kuvvetleri karşısında savaşmak zorunda kalan Türk Ordusu, cesaret ve kahramanlığı ile bir destan yazmıştır.
Öyle ki, bu savaşlarda savaşabilmek için yaşı tutmamasına rağmen pek çok genç, pek çok öğrenci gönüllü olmuş ve o dönem pek çok okul mezun verememiştir.
Çanakkale Savaşlarında Mustafa Kemal Paşa, Anafartalar Kahramanı olarak tanınmıştır. Mustafa Kemal’in, ''Size ben taarruz emretmiyorum, ölmeyi emrediyorum. Biz ölünceye kadar geçecek zaman içinde yerimize yeni kuvvetler ve başka komutanlar gelebilir'' emri bu savaşlardaki cansiperane mücadeleyi gözler önüne sermektedir.
Burada yeri gelmişken Mustafa Kemal’in ağzından onun bir anısını sizlerle paylaşmak istiyorum.
"10 Ağustos 1915. Conkbayırı' nı almak ve bütün boğaza hakim olmak için İngilizler 20 000 kişilik bir kuvvetle günlerce kazdıkları siperlere yerleşmişler, hücum anını bekliyorlardı. Gecenin karanlığı tamamen kalkmış, tan ağarmak üzereydi. 8. Tümen Komutanı ve diğer subaylarını çağırdım.
Mutlaka düşmanı mağlup edeceğinize inanıyorum. Ancak siz acele etmeyin, evvela ben ileri gideyim, size ben kırbacımla işaret verdiğim zaman hep birlikte atılırsınız. Bu durumdan askerlerini de haberdar etmelerini istedim. Hücum baskın tarzında olacaktı. Sakin adımlarla ve süzülerek düşmana 20-
Her taraf duman içinde ve heyecan her yere hakim olmuştu. Düşmanın topçu ateşi gülleleri büyük çukurlar açıyor, her tarafa şarapnel ve kurşun yağıyordu. Büyük bir şarapnel parçası tam kalbimin üzerine çarptı, sarsıldım, elimi göğsüme götürdüm, kan akmıyordu. Olayı Yarbay Servet Bey'den başka kimse görmemişti. Ona parmağımla susmasını emrettim. Çünkü vurulduğumun duyulması bütün cephelerde panik yaratabilirdi. Kalbimin üzerinde cebimde bulunan saat paramparça olmuştu. O gün akşama kadar birliklerin başında daha hırslı olarak çarpıştım. Yalnız bu şarapnel vücudumda kalbimin üzerinde aylarca gitmeyen derin bir kan lekesi bırakmıştı.
Aynı gün gece, yani 10 Ağustos günü, beni mutlak ölümden kurtaran ve parçalanan saatimi Ordu Komutanı Liman Von Sanders Paşa'ya hatıra olarak verdim. Çok şaşırmış, heyecanlanmıştı. Kendileri de altın cep saatini bana hediye ettiler. Bu hücumlarda İngilizler binlerce ölü bırakarak tamamen geri çekildi ve Çanakkale'nin geçilemeyeceğini iyice anlamış oldular.”
Çanakkale Savaşlarında üstün kahramanlıklar göstererek, bu topraklar için canını feda eden şehitlerimizle birlikte; bugüne kadar verdiğimiz tüm şehitlerimize bir kez daha şükranlarımızı sunuyoruz. Vatan size minnettardır.