Cangül Dağlaraşar

CakeShow un en Prestijli Kategorisi ve ‘Tarihteki Efsane Aşklar ‘ Temalı Düğün Pastası ile ikinci oldu.

 

İşine aşk’ı ilave etti.

 

“Güzel çok güzel bir aşkı anlatmalıyım düğün pastamda dedim. Salvador Dali ve Gala’nın Aşklarını işlemeliyim diye düşündüm.

 

Onların hikâyelerinin  tarihteki diğer efsane aşkların hüzün ve acı dolu sonları gibi bitmemesi, uzun yıllar tutkulu  bir aşk yaşamaları beni çok cezbetti.

 

Bu Aşk hikâyesini pastamda işlerken Sürrealist bir Ressam olan Dali’nin tablolarında verdiği mesajları, objelere, hayata bakış açısını yansıtmaya çalıştım. 

 

Referans olarak Barcelona’da Dali Müzesinde Mae West için ama aslında Galasını yaptığı,

 

“SURAT ODA” ve ”BELLEĞİN AZMİ”

 

Tablosunda yaptığı Eriyen ya da Akan Cep Saatleri ve tablolarında sıkça kullandığı Kelebekleri kullandım. 

 

Dali ye göre;

 

“Eriyen Saatler, zamanı hiçe saymak akıp gitsin. 

 

Bir gün ömrü olan Kelebeklerse ölümsüzlerdir” demekti.

 

Ben de “AŞK ZAMANSIZ VE SÜRESİZDİR “ diyerek Pastamı Tasarladım. Gelin ve Damat Figürlerimi de yüzlerini modellemeden  Gala’nın Dudaklarını- Dali’nin karakteristik Bıyıklarını ön plana çıkardım. Kendimce Sürrealist figür modelledim.”

 

Bu anlatının sahibi, Cangül  DAĞLARAŞAR Peyzaj Mimarı…

 

Emekli olduktan sonra sevdiği ve özlediği mutfağıyla zaman geçirmeye başlamış. Sonra bir gün mucizevi bir şey olmuş. Komşunun oğlunun yaş günü partisinde konsepte uygun olarak hazırlanan pastayı görünce,

 

“Ben yapabilirim” demiş.

 

Bundan sonra macera başlamış.

 

“Butik pastacılığın bu kadar yaygın olduğunu bilmiyordum. Çalışmaya, araştırmaya başladım.

 

Yaptığım pastalar bir hayli ilgi görünce kararımda haklı olduğumu anladım. Eğer bir işi yapmaya gerçekten isteyerek karar verdiyseniz karşınıza fırsatlar çıkıyor.

 

Brüksel’e gittiğimiz de profesyonel pastacılık malzemeleri satılan yerden 2 bavul malzeme aldım.

 

Sonrası daha hummalı çalışmalara dönüştü.

 

Videolar izliyor, pasta bloklarını okuyor ve kendimce denemeler yapmaya ve tattırmaya kararlılıkla devam ediyordum.

 

Daha da geliştirmeliyim kendimi dedim ve karar verdim.

 

İstanbul’da Arzu Narmanlı - Sihirli Pastane den Temel pastacılık ve Keskin Kenar pasta kursu almaya başladım.

 

Profesyonel pasta yapmanın birçok evresi, püf noktası varmış. Bunları öğrendikten sonra bana tekrar bol bol uygulama yapmak kaldı. Malzemenin doğru lezzette, sağlıklı üretimler yapmakta şart olduğunun da bilincinde olduğumdan kaliteli ürünler kullanmaya başladım.

 

Pastalarımda hiç bir katkı malzemesi kullanmadım ve asla kullanmayacağım.

 

Öğreneceklerim bununla da kalmadı.

 

Ayça Gürler den Figür ve Özlem Sur Yürekli – Pastölye’den Kremadan Çiçekler kursları aldım.

 

Bu iş bir Sanat aslında ve ucu bucağı yok.

 

Ufkunuz ne kadar genişse, olaylara, objelere farklı bakabiliyorsanız o kadar çok üretebiliyorsunuz.

 

Sonuçta her zaman içimde var olan sanatsal yanımı, el becerilerimi, Peyzaj Mimarı ve Kova burcu olmamın da katkısıyla ortaya çıkarmış oldum.

 

Hem eğleniyorum. Hem insanları özellikle çocukları mutlu ediyorum  yanı sıra hobim ile para da kazanıyorum. Artık workshop lar da yapmayı düşünüyorum.”

 

Böyle başlayan macera bir gün muhteşem bir ödülle taçlandırılmış.

 

Bu yıl 2.cisi yapılan Uluslararası CakeShow İstanbul 2016’da

 

(Bu yarışma aynı isim ile dünyanın birçok Ülkesinde gerçekleştirilen bir zincir Pastacılık Yarışması.)

 

Katılmış.

 

Cangül  DAĞLARAŞAR,

 

Bu yıl “Her Şey Cesaretle  Başlar” sloganı hoşuma gittiği ve kendime de inandığım için CakeShow un en Prestijli Kategorisi ve ‘Tarihteki Efsane Aşklar ‘ Temalı Düğün Pastası Kategorisine katıldım.

 

Yaklaşık 2 ay boyunca araştırma yaptım. Tasarladığım Pastamla ilk kez katıldığım bir yarışmada 2. oldum ve Gümüş Madalya kazandım.

 

Bu harika bir duygu... Çünkü Uluslararası bir yarışma olan organizasyonda bulunmak, Dünyaca ünlü pasta Cheflerinin ve Türk milli takım Chef lerinin Jüri olarak pastalarımızın değerlendirilmesi muhteşemdi.

 

Bu değerli Jüri üyelerinin benim pastamın hikâyesini anlayıp, teknik açıdan değerlendirmeleri ve beni 2.ciliğe layık görmeleri inanılmaz heyecanlıydı.”

 

Gelin de Cangül DAĞLARAŞAR’ı tebrik etmeyin.

 

Kararlı olmak böyle bir şey, emekli oldum artık evde oturacağım bütün gün televizyon izleyeceğim ya da sıkıntıdan patlayacağım demek yok. Önemli olan üretmek, önemli olan düşünmek ve karar vermek. Sonrası gelir elbette. Öyle de olmuş. Böyle bir organizasyonda ikinci olmak ne büyük bir başarı...

 

Gümüş madalyasını mutfağına astığında ve ona her baktığında pastalarının hikâyeleri her geçen gün daha bir değişik, daha bir esrarengiz olmayacak mı?

 

 

İşte başarılı bir Türk kadını.

 

Tebrikler Cangül  DAĞLARA ŞAR

 

 

 

 

 

Nazan Şara Şatana