Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

09 Aralık '11

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Canım anacığım

Aaaah! Ah…! Seni nasıl özledim bir bilsen, nasıl özledim. Biliyorum cennettesin, babamla, canım yavrucuğumla berabersindir, orada rahmetli kızım Osen’ime bakıyorsundur herhalde, canım kızım Osen’ime…

Bir lokma haram yemediniz, bizlere de yedirmediniz. “Yavrularım, komşunun tarlasından kendi tarlamıza geçerken ayağınızın tozunu, çamurunu gene komşunun tarlasındaki bir taşa silin ki, tarlamıza haram toprak girmesin” derdin. Babamla kavganıza değil bir tartışmanıza bile tanık olmadım, ağzından zikir, salat-salavattan başka bir şey duymadım. Her lafın başında, ellerimi avuçlarına alır, “guzucuğum, canım guzum” derdin de başka bir şey demezdin anacığım.

Çok idareliydin anacığım, “yılan bile toprağı gıdayla yemiş” derdin. Hani bir gün komşuda pişen et yemeği bize kokmuştu da ben; ”Anneciğim, babama söyle de bize et alsın, komşuda pişen et burnuma öyle koktu ki” dediğimde, sen: “Tamam tamam guzucuğum, biz sizi etsiz bırakır mıyız hiç, şurda kurbana üç aycık kaldı, o zaman sana kavurmalar bile yedireceğim” demiştin, yaaa!

Anacığım biliyor musun dünya çok değişti. Sen azıcık radyo gördün, televizyon nedir, telefon nedir bilmedin. Televizyon diye bir aygıt icat ettiler anacığım. Hani o bir zamanlar “radyoda kızlar da mı şarkı söyler, ayıp ayıp” derdin ya anacığım, şimdi biz o şarkı söyleyen kızları görüyoruz bile.

Güneşi hep gördün de enerjisini hiç bilmedin anacığım. Sen abdestini demir ırbıklarda, odun ocağında kaynattığın sularla aldın. Anacığım şimdi bir çeşmeden soğuk, öteki çeşmeden sıcak su akıyor. Suyu, tepeden aşağı dökme zahmeti bile yok.

Belki yanan bir elektrik ampulü gördün de elektrikli aletleri hiç görmedin anacığım. Anacığım şimdi klima dedikleri bir aygıt var, bizim evin duvarındaki bir kırmızı düğmeye basıyorum, oda ısınıveriyor. Dağdan eşekle odun getirme yok, soba tüttü derdi yok. Koca kazanlarda kaynattığın suyla yıkadığın çamaşırlar, şimdi makinelerde yıkanıyor anacığım, makinelerde.

Keçi kılından dokuduğun çullarımızın yerini halılar, toprak damlı evlerimizin yerini yalılar aldı anacığım.

Sen kamyonu gördün, şimdiki model model taksileri bir görsen anacığım, bir görsen…

Şimdi her şey var anacığım, her şey var. Ama o her şeyin içinde kaybettiğimiz değerlerimiz, insanlığımız, içtenliğimiz, sevgimiz ve saygımız yok anacığım, yok anacığım, yok…

Yaaa! bu dünya böyle işte anacığım, bu dünya böyle…

 

 
Toplam blog
: 165
: 646
Kayıt tarihi
: 16.02.09
 
 

Recai Şahin: 1941 yılında Fethiye- İncirköy'de doğdum. İlkokul köyümde, ortaokulu Fethiye'de okud..