Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

19 Haziran '09

 
Kategori
Babalar Günü
 

Canım babam

Canım babam
 

Bir babalar günü daha yaklaşıyor içim tarifsiz hüzünlerle dolu. Zamansız gidişinin izlerini bir türlü içimden söküp atamadım. Ne bayramlar bana keyif veriyor ne de babalar günü hiç bir anlam ifade etmiyorlar küçücük dünyamda. Hüznü kucağıma bir kez daha veriyor bu özel günler. Çünkü her zaman bir yanım eksik bir yanım kırık dökük. Benim babam yıkılmaz gücümün temsilcisiydi, sırtımı yasladığım koca çınarımdı. Her zaman arkamda olduğunu bildiğim, en sevdiğim güvendiğim tek adam gibi adamdı. Gittiğinden bu yana her şeye küskünlüğüm var, meğer ne zormuş hayata acılarla bakabilmek, meğer ne zormuş yeni doğan güne gülümseyememek.

01/07/2008. Hayatımda ki en acı gündü. Ölünceye kadar benimle yaşayacak olan sonsuz hüzün tarihi. Siyami Ersek kapısında ameliyattan çıkmasını beklerken bir anda dünyanın başıma yıkıldığı tarih. Çığlık çığlığa isyan ettim, '' neden neden neden'' daha çok erken diyerekten. Doktorlara bağırıp çağırmak hastaneye dava açmak istedim. İmanım kinimi yendi. Ecel vakti gelmişse bir sebep muhakkak oluyor, bunun önüne geçilemiyor diye düşündüm. Onu beklerken ameliyat masasında kalacağı kimin aklına gelebilirdi ki. Ne yazık ki ölümden kaçış yok. Ne bir gün öncesi nede bir gün sonrası...

Oysa daha çok erkendi ya da zamansız ölmemeliydin. Sessizce gittin veda etmeden ne çok canım yanıyor biliyor musun? Kimseyle paylaşamıyorum, kimsenin omuzuna yaslanıp ağlayamıyorum, dört duvar arasında duvardaki resimlerinle başbaşa kalıp, hala yıkayamadığım kıyafetlerine sarılıp teselli bulmaya çalışıyorum. Biliyor musun baba ne zaman içim yansa hastanede giydiğin pijamanı giyip senin yastığına baş koyarak sana olan özlemimi dindiriyor huzur buluyorum; sanki yanımdaymışsın gibi defalarca kokluyorum... Seni düşünmek için gözlerimi her kapadığımda sabah işe giderken arkamdan el sallayışın, akşamsa hala o pencerede beni beklediğin sahne geliyor aklıma. Her defasında da içimi derin bir hüzün kaplıyor ne zormuş sensiz olmak be babam. Yaşayacak çok şeyimiz vardı aslında, görmen gereken acaba ben mi geç kalmıştım? Yoksa sen mi erken gitmiştin? Bunu bir türlü anlayamadım. Hayata gözlerini kaparken kimse yoktu yanında sessiz sedasız gidişindi beni bu kadar çok yıpratan, hayata küsmeme neden olan. Sen benim herşeyimdin, sen bu acımasız yalan dünyada sığındığım tek limandın, yanında bulduğum sonsuz güveni, sıcaklığı kim verebilirdi ki artık bana. Ne zormuş senin dönmeyeceğini bile bile yaşamak, ne zormuş her acıda gölgene sığındığım çınarımın olmayışı.

Beni hep çocuk görürdün ya babacığım, benimde büyümeye niyetim yoktu zaten senin yanında, ama seni kaybettikten sonra tek gecede büyüdüm ben. Hayatın ne olduğunu senden sonra anladım. Senden sonra daha farklı merhaba dedim yeni doğan güne. Senden sonra beni seven ikinci bir adam olmadı, olmayacakta. Kim canının canı kadar sevebilir ki beni senin gibi. Kim cesurca kol kanat gererek her türlü kötülükten korumak için çırpınır ki. Hiç kimse. İhtiyacım da yok artık fedakarlığın yok olduğu, çıkarcı ilişkilerin hakim olduğu yalancı dünyadaki sahte sevgilere.

Benim güçlü bir kız olduğumu her zaman bilirdin bunu asla bana belli etmezdin ben yokken başkalarına anlatırdın. Ben yine aynı benim gözlerimde hüzün olsada, yüzüm gülmesemesede, gücünden bir şey kaybetmeyen o güçlü kız çocuğu.. Zaman zaman gücümü yitirmiş olsamda, zor dönemlerimi aşarak, dimdik ayakta durmayı başardım. Kendime olan güvenimi, umuduımu hiçbir zaman yitirmedim. Beni haketmeyen insanları çıkardım hayatımdan ve yolumu yeni baştan çizdim senden öğrendiğim değerlerle. Sana söylemek istediğim tek şey bana katmış olduğun bu değerler için teşekkürler seni asla unutmayacağım Koca Çınar..

 
Toplam blog
: 53
: 2313
Kayıt tarihi
: 30.01.07
 
 

Hayat herşeye rağmen o kadar güzel ve sevgi doludur ki. Benim için hayat kimi sevdiğim ve kimi in..