Canım girişimcilik çekti…

Önünüze takoz çıktıysa

Önüme geçenlerde konuşan bir takoz çıktı. Tahta takozlardan farklı olan bu cisim, benim aşamayacağım bir engel değildi. Ancak çevresel şartlar ve içinde bulunduğunuz sosyo-ekonomik şartlar sizi bu takozun önünde bir süre bekletmeye mecbur bırakabiliyor. Maalesef benim durumumda öyle oldu.

Cisim hem takoz hem de rahatsız edici sesler çıkartıp kulak ve moral kirliliğine neden olabilecek kadar sinir bozucu. Ancak ömür boyu kullanabileceğim bir sinir ve sabır testinden geçmek zorunda kalıyorum.

Girişimci olabilmek…

Yukarıda anlattığım var olduğu kanıtlanamaz ama somut diyebileceğim misal gibi hayatın her aşamasında böyle duraklarda mola verme ihtiyacı hissediyor olabiliriz. Sonuçta bizim hayalimiz o takozun hayalinden yüksek ise ki bu yazı okuyanların bu durumda olduklarına inanıyorum, bir gün o takoz mutlaka aşılacaktır.

İnternette gezinirken, genç bir girişimci olarak Hasan Yaşar’ın şu tespiti dikkatimi çekti. ‘’Bir firmada yükselip gelebileceğiniz en yüksek yere geldiğiniz zaman bile mutlaka emir alacağınız birisi oluyor ve alacağınız maaşı onlar belirliyor. Hiçbir firmada hak edeceğim maaşı alabileceğimi düşünmüyorum”

Bu tespit aslında kanı kaynayan ve fazlasıyla idealist olanların dillerine doladıkları bir türküdür. Bu türküyü söyleyenlerden biri olarak bu düşünceleri taşırken girişimciliğin en önemli kurallarını akıldan çıkarmamak gerekir.

En önemli kural doğru zamanda, doğru sermaye ile doğru bildiğiniz iş alanında adım başlamaktır.

Girişimcilik tatlı, heyecanlı, dinamik, arzulu ama sıkıntılı bir harekettir.

Girişimcilik; tecrübe gerektirir.

Girişimcilik; hem finansal hem de bilgi sermayesi gerektirir.

Girişimcilik; cahil ve deli cesareti ile dolu bir harekettir. Akılla yarışmak zorunda kalan bir beyin ve kalp taşır içinde… Sonuçta devlet dairesinde bir memurda olabilirsiniz, 30 yaşında bir patron da…

Girişimcilik; riskin sırtında parmak uçlarında dans etmektir. Risk olmadan göremezsiniz, duyamazsınız ve işitemezsiniz… Zaten o riski almadıysanız girişimcide değilsiniz demektir.

Bu kısa tanımlamalar aslında bir kapıda buluşuyor… Akılla bir doğru ve karlı kapıya yöneldiniz kapıyı açmak için bilgi ve paraya ihtiyacınız var. Bu üç silahşör bir takımdır… Girişimci para eksik olursa zorlanır kapıyı açmaya ama sabreder, direnir, sürünür de pes etmez ise o kapıyı açar… Ama bilgi ve akıl olmazsa o kapıyı açması için çok küçük bir ihtimal…

Fortune Danışmanlık Yönetici Ortağı Ayşen Arıduru da kendi işinin sahibi olmak isteyenlere doğru zamanda, doğru yerde, doğru işi yapmalarını tavsiye ediyor. Arıduru’nun 10 önerisi şöyle:

1- Doğru yerde, doğru zamanda, doğru işi seçin.
2- Başarılı modellerden örnek alın.
3- Ne iş yaparsanız yapın, internette yer bulabilecek mal ya da hizmet üretin.
4- Ayağı yere basan projeler üzerinde çalışın.
5- Yeni bir girişime başlamadan risk ve fizibilite çalışmalarınızı iyi yapın.
6- İş planına göre hareket edin.
7- Asla vazgeçmeyin. Başarılı olmak için yenilginin ne olduğunu bilmek lazım.
8- Devletin desteklediği alanlarda yatırım yapmaya yönelin.
9- Çevrenizde nelerden şikâyet edildiğine bakın. Müşterileriniz ne istiyorsa ona odaklanın.
10- Sağlık her şeyin başıdır, sağlıklı olun, düzenli bir yaşamınız olsun.

Son bir tecrübe: Uzaktan ahkam keserek söylemiyorum. Yaşadığım için diyorum. Girişimci olmayı planlıyorsanız 1 yıllık işletme sermayenizi, minibüs paranızı, simit paranızı, fotokopi paranızı ayrı tutmaya çalışın (Çok zor ama deneyin)… 1 yıl para kazanmayı unutun… Borç para alabileceğinizi umuyorsanız yakın dostlarınızı aklınıza getirmeyin. Şimdiden hayal kırıklığı yaşamayın… Benzin paranız yoksa kontağı çevirmeyin…