Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

23 Kasım '08

 
Kategori
Öğretmenler Günü
 

Canım Öğretmenim'e...

Canım Öğretmenim'e...
 

Öğretmenim...


Sevgili Öğretmenim:

Sen bu satırları okuduğun zaman ben nerde olacağım kim bilir...

Kim bilir belki yaralı bir kuş gibi salınıyor olacağım hayatın katı yollarında.

Elleri bomboş bir ömrün acısı kavuruyor olacak bağrımı belki de...

Kim bilir belki o eski günlerdeki gibi sınıfımda yanan sobanın etrafına toplanan,

küçücük yüreklerin çırpınışları gibi dolanıyor olacak yüreğim etraflarda...

O yürekler -bizler- gözlerinin içine bakardı değil mi ?

Ağzından çıkacak her satırı büyük bir özveriyle alır,

gene bir o kadar büyük bir iştahla defterimize oradan da hayatımıza geçirirdik...

Belki de öğretmenim...

Bana öğrettiğin alfabeyi anlamlı kılmak için sana türküler yazıyor olacağım...

Notasız ve boğuk sesimle içimdeki ses o türküyü haykırıyor olacak...

Kim bilir belki de milyonların sevgilisi bi sanatkâr olacağım...

Yüreğindeki hisleri fırça darbesiyle tuale sıvayan bir ressam örneğin...

Örneğin bir "İŞÇİ" olacağım babam gibi...

Ya da meslektaş oluruz seninle kim bilir !

Ayakları yalın ayak, esmer bir çocuğun gözlerindeki ürpertiye umut aşılayan bir ÖĞRETMEN !

Hatırlar mısın öğretmenim?

Resim yapma yetimin yalnızca cin ali ile sınırlı olduğu, bulutlarla dolu,

tek kapılı ve çitlerlerle çevrili evler çizdiğim;

her seferinde aynı şeyleri çizmeme rağmen büyük bir sevencenlikle

gözlerime bakıp gülümsediğin ve her seferinde üç tane kocaman yıldız

koyduğun o defterimi kaybettiğim zaman ne çok ağlamıştım...

Ağlamıştım öğretmenim, küçücük bir defter için !

Şimdi ise...

Gözlerimden akan umut gözyaşları bu satırları okurken sen

damla damla akacak beyaz kâğıdıma ve kalemime mürekkep olacak...

Canım Öğretmenim !

Kar tabakasının köyümüzü sarmaladığı keskin kış gecelerinde, kandilin altında

okuma savaşımı düşünüyorum...

Ne kadar da istekliymişim...

Şimdilerde bütün teknolojik gelişime rağmen öğrenmekten yoksunum...

Ezberliyorum, yazıyorum, anlatıyorum ama hiçbiri o eski günlerdeki tadı vermiyor...

Nedendir?

Öğretmenim:

Yürüdüğüm yollarda karşılaştığım engeller beni çok hırpalıyor...

Oysa sen bana azmi de öğretmiştin değil mi?

Tek göz odada kaldığın o günlerde, odanın bacası tütmezdi çoğu kez...

Oysa sen gene vazgeçmezdin !

Canım öğretmenim:

Bu satırları önemli biri olduğum hissiyle karşına geçip okumak isterdim...

Hayatı öğrettiğin için...

Hayata karşı dik durmayı benimsettiğin için...

İçi boş bir beynin üstü boş bir insandan farksız olmadığını aşıladığın için...

Ve giydiklerimizin bizi adam göstermediğini ancak ve ancak içimizdeki örtünün

bizi biz yaptığını benimsettiğin için...

Binlerce kez teşekkür ederim...

Sen bu satırları okurken duygulanacaksın belki ama;

ben hiçbir zaman vazgeçmeyeceğim öğrettiklerini öğretmekten...

Öğretmenler günün kutlu olsun !

SENİ ÇOK ÖZLEDİM !

Kemosmalist
İstanbul-Kasım 24/Pzts.

 
Toplam blog
: 54
: 1219
Kayıt tarihi
: 31.07.08
 
 

Yasamanın ve varolmanın en güzel kanıtı olan ALLAH'ın yeryüzündeki en güzel yansımasıyım... İdeal..