Çankaya Köşkü mü Türk Ulusu'nu itibarsızlaştırdı?

Çankaya Köşkü mü Türk Ulusunu itibarsızlaştırdı?

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, 'Ak Saray, uçak vegösterişi'  'sübjektif' değer yargılarıyla ile savunma çabası içinde bu kez 'yalnızlaşmaya'  başladığını hissettim.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ak Saray konusunda, 'Büyük Millete yakışır yer' derken, 30., 35.-TL.- yevmiyeli mevsimlik işçiler ile 800.-, 1000.- TL.- aylıkla çalışan maden emekçilerini Saray'da konuk etmeyi mi planlıyordu?

Cumhurbaşkanı Erdoğan alay etmediğine göre; 'yakışır' demekle ya sözünün nereye gittiğini bilemiyor veya Türk Milleti'ni 'aptal' yerine koyuyordu.

Ayrıca Ak Saray'ı gündemde tutan ve gündem yaratan yerli ve yabancı unsurlardan bildik 'paralel yapı' dışında medya ve sosyal medyanın Saray'a dönük eleştirilerini şiddetle kınıyordu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan eski Türkiye-Yeni Türkiye karşılaştırmasında Cumhurbaşkanlarını Çankaya Köşkü'nde yaşamakla Türkiye'yi modern dünyadan uzaklaştırmış ve Türk Ulusunu 'itibarsızlaştırmış' olmakla eleştiriyordu.

Halbuki demokrasinin beşiğinde 214 yıldır ABD Başkanları John Adams'dan beri Beyaz Ev'de yaşamanın mutluluğunu Ulusu ile paylaşırken; bizler onları saraya layık görüyorduk.

Günümüz küresel dünyasında hükümdarların yaşadığı görkemli, gösterişli yapılar çağın gerisinde kalmış olmasına rağmenCumhurbaşkanı Erdoğan’ın 'saray tutkusu' baskın çıkıyordu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 'Buralar ülkenin itibar makamlarıdır. Herkes buraya bakarak kararını verir' sözleriyle; bugüne dek T.C. Cumhurbaşkanları Köşkte ülkenin itibarını mı düşürdü?

1932-38 yıllarıarasında Mustafa Kemal Atatürk, yabancı devlet başkanlarını, başbakanları, büyükelçileri, medyayı küçük Müze Köşkte kabul eder, ağırlarken T.C. 'itibarını' Atasının şahsında mimarı belirsiz, maddi ve fiziki büyüklüğü olmayan, gösterişten uzak Çankaya Köşkü'nde kazanmıştı.

1923-1938 döneminde Türkiye ekonomisinin ortalama yıllık % 7,5 büyüme oranı ile genç Cumhuriyet küresel dünyada bir kat daha ‘itibar’ kazanıyordu. Türkiye’nin GSMH’si dünya toplamında binde 3,62’den binde 6,52’ye yükselmiştir. Atatürk döneminde T.C. dünyanın en hızlı kalkınan ülkelerinden biri olmuştur.

Eğer ‘saray tutkusu’ ülkenin PR (halkla ilişkiler) projesinde farkındalık yaratacak ise küresel fenomen Dolmabahçe Sarayı hangi güne duruyor?

Örneğin; ‘50’li, ‘60’lı yıllarda Dolmabahçe Sarayı’nda Almanya Cumhurbaşkanı Gronchi, Irak Kralı Faysal, Endonezya Başbakanı Sukarno, Fransa Başbakanı General de Gaulle şerefine sunulan ulusal ağırlama türleri konukların beğenisini ve saygısını kazanmıştır.

Atatürk’ü izleyen İsmet İnönü’den Abdullah Gül’e onbir Cumhurbaşkanı da Pembe Köşk’te her dönemin kendi özelliğini yansıtan tefrişat değişiklikleri ile Atatürk’ün tarzını sürdürmüşlerdir.

Diğer yanda Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın gösterişe değer vermesi aysbergin görünen yüzü idi.

Onun tek hedefi Mustafa Kemal Atatürk’ü her yönü ile tarihin derinlikleri içine gömmek, yani tak’-iye yöntemiyle Yeni Türkiye’nin ‘tek adam’ lideri olmaktır.

12.11.2014

Not: Fotoğraf Alıntıdır.