Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

03 Ağustos '15

 
Kategori
Deneme
 

Canlılara ihsan edilen İlahi bir varlık

Canlılara ihsan edilen İlahi bir varlık
 

Görsel alıntı


Yüce yaratan tarafından yüreklere özenle ihsan edilmiş görünmez bir varlıktır. 

Yaşamı umutlandıran, hayatı güzelleştiren bir duygudur. Bazen gerçektir, bazen yalandır, bazen de hayaldir. İşte onun için ben ona yalan diyorum.

Görünmeyen bir canlıdır, membası yürektir. Bir bakmışınız abdal misali yolcu olmuş ıraklara gitmiş, birde bakarsınız mola vermiş. 

Bazen anında gider, anında gelir, deli doludur, romantiktir. Aslında o hep yerindedir. Gece ile gündüz, arasında daimi bir aydınlıktır. Yakınlıktır, şefkattir.

Kar içinde filizlenen kardelen gibidir, Zemheri ayında ayaz içinde esen sıcak yel gibidir. Ne soğuk dinler, ne rüzgâr dinler, ne de sıcak dinler. Daha doğrusu kendi başına bağımsız bir varlıktır.  

Kalpten kalbe akan şerbet damlasıdır. Gözlerden, gözlere yansıyan ışıktır. İnsanlık mecrasına giden pınar suyudur.   

Hem İlahidir, hem beşeridir. Bu âleme gelmenin, başka bir âleme gitmenin öyküsüdür, Yaşam ile ölüm arasında geçen bir hikâyedir,  

Sevgiyle ilgi arasında kurulan köprüdür. Mutluluğun, sevincin, sevginin membası eşmesidir. Umutların, hayallerin deryasıdır, acıların, hüzünlerin devasıdır.

Bülbülün har dikenine ettiği sitemdir. Gül ile bülbülün sönmeyen alevli özlemidir. Dünyanın en tatlı mutluluğu, en derin üzüntüsüdür.

Değişik bir hazdır, dostlukla duyu hazlarından yoğrulmuştur. Nefes ile mantık arasında demir ile çimentodur. Kızamık gibidir, çok ağır geçer, içe ve dışa nakış gibi işler çok zor sökülür.

Zaman, zaman kusurludur, zaman, zaman suçlu olarak kadı'nın( Hakim'in ) karşısına çıkar, verilen her türlü cezaya razı gibi başını eğer.

Sevginin yıkılmaz bir kalesidir. Yaşam belirtisinin kökeninde duygulanmanın temelidir. Erkeğin yaradılışında sevme hissi var olunca kadın yaratıldı. 

İşte ondan dolayı yarısı kadın, yarası erkektir. Duyguların en hasıdır, bedenin, tenin sadakatli hizmetkârıdır.

Denizde, deryada su gibidir, ister kirli olsun, ister temiz olsun yüzen balıkların yurdudur. Engindir, kıyıları vardır, lakin ucu, bucağı yoktur. Can tenden, ruh bedenden ayrılınca o da ayrılır.  

Yalnızlık duvarlarını yıkar, geçişlere sağlam köprü olur. Aşırı  sevgidir, bağlılık duygusudur. Tüm varlığıyla sevme durumu. Görünmez ancak onu önce gözlerde anında hissedersiniz.

Gözlere, bakışlara baktığınızda mesele mahiyeti hemen anlaşılır, bir hareket duyulur. Kalp atışları hızlanır, yüz pembeleşir, göğüs kafesi yumrulaşır, karın burkulur, içinde kelebeklerin uçtuğu hissedilir.

Yani işte öyle etki giderek güçlenir, dizler zayıflar, el, ayak, diz takatsiz ve mecalsiz kalır. Keşke bunlarla kalsa insanı terletir, gözbebeklerini büyütür. 

Kesinlikle kalp ile ilgili bir duygu değildir ve diğer bütün duygular gibi, sadece ve sadece beyinde meydana gelmektedir. O da her duygu gibi istinasız beyinde üretilir, beyinde algılanır, beyinde sonlanır.

Anlatmaya çalıştığımız, yüreklere özenle ihsan edilen görünmez varlığa " AŞK " diyoruz. Türkçede biz bu duyguyu iki seviyede incelersek SEVGİ VE AŞK anlamı ortaya çıkar. Başka dillerde  ise böyle bir ayrım söz konusu değil.   

Kesinlikle Aşk erkeklerle dişiler arasında zorunlu olan bir duygu değildir. Yazarlar aşkın şiirlerini, hikâyelerini romanlarını ve kitaplarını İLGİ- SEVGİ- AŞK üzerine anlatmışlardır.  

Aşk İnsanoğlunun yaradılışından itibaren beyinde başlayan ve beyinde biten güçlü bir bağlılık hissi ve kişisel bağlanma duygusudur. Aşkın hamurunda İlgi, sevgi, şefkat yoksa o aşkın hamuru mayasızdır.

 

Kıymetli okurlarımıza saygılar sunuyorum.

Mehmet BURAKGAZİ / MERSİN    

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 
Toplam blog
: 608
: 2204
Kayıt tarihi
: 12.04.12
 
 

Bingöl'de, Baharın son ayında, ikindi üzeri un ambarı (kiler) arkasında, ebesiz, hemşiresiz, Emin..