Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

16 Mart '15

 
Kategori
İlişkiler
 

Çantada çalan cep telefonunun bulunamaması

Çantada çalan cep telefonunun bulunamaması
 

Anlaşılamayan kadın davranışları-3


Dikkat çekici ve hemen herkes tarafından anlaşılabilecek bir diğer davranış biçimi ise çantalarının büyük olması ve o çantanın içinde aranılan herhangi bir şeyin asla bulunamaması..

Genelde bulunamayan metalar cep telefonu, içinde daha küçük bir çüzdan barındıran diğer bir çanta ve onun içindeki kredi kartları olarak sayılabilir..

Öncelikle sözgelimi cep telefonu çalmaya başladığında büyük bir panik yaşayan kadınlar o kocaman çantanın içinden telefonu bir an önce bulmak için inanılmaz sıkıntılar yaşamaktalar..

Bu sıkıntılar öncelikle   a) niye daha kolay bir yere koymuyorum ki şu telefonu   b)şu anda herkes bana mı bakmakta    c)uzun süre çalmaya devam eder ve ben onu bulamazsam etraftakiler benim için  ne der..   d)acaba kim arıyor ve bana ne diyecek     e)gerektiği anda gereken cevabı veremezsem başıma neler gelebilir..    şeklinde sıralanabilir..

Oysa bir yere gidildiğinde telefon ellerinin altında bir yere konulabilmiş olsa yukardaki şıklardan doğan sıkıntıların tamamı telafi edilmiş olacaktır..

Çantada gerektiği anda bulunamayan diğer metalara gelince..

Kredi kartları genellikle alış veriş yapılan mağazaların kasaları önüne gelince büyük bir sıkıntı yaratan objelere dönüşmekte..

Çünkü tam orada hangi kartın ne kadar limiti kaldığı sorgulanmakta, genellikle bu durum karıştırılmakta ve geçen  zaman hem kasiyerlerin hem de sırada beklemekte olan diğer kişilerin kınamalarına neden olabilmektedir..Bu da kadınlar üzerinde inanılmaz bir baskı yaratmakta ve zaman zaman da iddialaşmalardan ötürü tatsız tartışmalar sonucunu dahi doğurmaktadır..

Gece yarısı veya günün herhangi bir saatinde eve gelindiğinde çantada bulunan anahtara ulaşamama da başka bir sorun yumağıdır..

Tam o esnada  gereksizce ellerine takılan cüzdanlar, cep telefonları ya da makyaj malzemeleri, anında bütün önceliklerini kaybetmişlerdir. Telaşın yarattığı kitlenme mülkiyetin gerçek sembolü haline gelmiş bulunan ev anahtarlarıdır ve  birinci derece önem arzeden metalara dönüşmüşlerdir…

Yukarda saydığımız durumlarda bir türlü bulunamayan bu metalar aslında sakin bir organizasyon ve gergin olmayan bir refleksle çözülmeye çalışsa sorunlar bu kadar  ağır olmayacaktır haliyle..

Bu durumlarla  sıkça karşılaşan kadınlarda gelişen reaksiyonlarsa, öncelikle terleme, sonra en yakınındakine şiddetle hakarette bulunma ve gözleri dolma şeklinde olmaktadır..

Bütün bunlara çözüm getirmeye yönelik tedavi ise eski bir öğretiden gelmekte..

Mülkiyet ve aidiyet kavramları biraz daha törpülenebilse,

Hayat daha sorunsuz olacak galiba..

Bütün bu baskı ve korkunun bilinçaltı, o iki kavramda gizli…   

 
Toplam blog
: 38
: 191
Kayıt tarihi
: 23.01.15
 
 

Hayat üzerine aklımdaki her şeyi buraya yazıyorum. ..