Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

05 Haziran '11

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Çapkın kadınlar (!)

Çapkın kadınlar (!)
 

:)


Peşinen belirtmeliyim ki; kadınların çapkınlığı ne erkeklerinki kadar yaygındır ne de uluortadır. Aslına bakarsanız, kadının doğasında çapkınlık da yoktur.

Erkek egemen dünya, kadına “Senin yerin kocanın yanıdır” rolünü biçerken, kendisine “Ben nerde olsam olurum” rahatlığı belirleyip; komşunun tavuklarını da kaz gözüyle görebilme özgürlüğüne sahip olmuştur.

Yukarıdaki cümleyi destekleyen doğa kanunları da bonus(!) Neden? Çünkü dişi, gelecek nesillerin sağlıklı olabilmesi için, yumurtasını dölleyecek en sağlıklı spermi seçmek ve ona bağlı kalmak içgüdüsü ile yaşar.

Kadınlar, eşlerine / sevgililerine neden ‘aslanım benim, koçum benim’ derler hiç düşündünüz mü? E, bir zahmet düşünün. Düşünürken dağ koyunları ve kedigiller sülalesine ait belgesellere de bakının derim. Göreceksiniz ki; doğada seçimi dişi olan yapar! Oysa tarihsel sürecinde giderek doğadan uzaklaşan insanoğlunun erkek tayfası, “Hoyt! Sen seçemezsin! Ben seçerim!” diyerek; doğallığın önünü kesmiştir. Nasıl mı? Dinler ve onlara bağlı geliştirilen normlar ne güne duruyor?

‘Egemenlik kayıtsız şartsız erkeğindir’ bilincinin hakim olduğu, geri kalmış toplumlara bakınız! Sürü mantığı ile hareket eden, milyonlarca aptal vardır! Nedenini hiç düşündünüz mü? Neden olacak, kadıncağız doğru spermi kendi seçemiyor da ondan! Genetik bozuluyor, genetik!

Kendisi adına seçilene razı olup; “Vermeyince Mabud, neylesin Mahmut” diyor. İçgüdüsel olarak da elindeki uyuz Mahmut’a “Aslanım benim, koçum benim” deyip; üstüne “gözlerimi kaparım vazifemi yaparım” anne öğretisiyle, aptallar sürüsüne bir iki daha ekliyor! Oysa kendisi seçim yapsa, içgüdüsel olarak; hayata karşı dirençli, zorlukların üstesinden gelebilen, zeki nesiller doğuracak. Fakat öyle olmuyor. Diyelim ki kendisi vasat bir yumurtaya sahip, büyükleri de ona sünepe birini buluyorlar, ne oluyor? İki uyuzdan başka bir duble uyuz çıkıyor. Anlattırmayın bana şimdi Mendel'in bezelyelerini!

Ciddiye kaymaya başladı yazı. Hemen toparlayalım.

Hâsılı, bu tip toplumlarda kadın olmak zordur. Fakat ben yine de kadın olarak dünyaya geldiğim için şükrediyorum. Kazara erkek olarak dünyaya gelmiş olsam eminim hiçbir kadına yaklaşamaz, müzmin bekar ve bakir olarak ölür giderdim. Mezar taşıma da “Aslı gibidir” yazılırdı.

Öyle ya, kolay değildir bir kadını anlamak!

Romantizm yapayım diye; “Çok güzelsin karıcım” desen, “Musluk damlıyor! O da bir güzelleşse hani!” diyerek seni iğneli bir realizmle karşı karşıya bırakıverir. Kendi kendine ‘Ulan benim hatun ne kadar realist’ diye düşünerek, romantizmden vazgeçip, münasip bir zamanda, “Sevişelim mi?” diye doğrudan sorsan, bu kez de; “Hiç romantik olamadın gitti, Allahın öküzü!” suçlamasıyla paylanman işten bile değildir! Yok yok, gerçekten baş edemezdim. Çünkü ayarı yok kadın denen varlığın!

Fark ettiyseniz lafı geveliyorum, çünkü kadın çapkınlarla ilgili fazla veri yok elimde. Ama bir anımı anlatmadan geçemeyeceğim.

Eskimiş yılların birinde, Türkiye’de çok az sayıda açılmış, özel kurumlardan birinde çalışıyorum. Toplamda on üç arkadaşız ve müzmin bekar, kırkına yaklaşmış bir bayan arkadaşımız var. Uzun saatlerini bilgisayarının başında geçiren bu arkadaşın internette fink atığını biliyoruz, çünkü veriler her Cuma karşımıza çıkıyor. Her hafta başka biri ile tanıştırıyor bizi.

Yine bir Cuma günü, mukallit bir arkadaşla odasının önünden geçerken, müzminimizin yanında yeni bir yüz gördük. “Birini daha bulmuş bizimki” dedim. Arkadaş “O değil de, bunları indirmek için hangi download programını kullanıyor, ben onu merak ediyorum?” demez mi? Zor attık kendimizi dışarı.

Yazıyı burada kesecektim. Yaklaşık bir saat önce Mizah Yaşar aradı. Hal hatır soracakmış. “Seni Allah arattı zahar!” deyip; hemen çapkın kadınlara dair düşüncesini sordum. Ne dese beğenirsiniz? “Kadının çapkını olmaz! Çapkınlık yapanına da başka bir şey denir zati!” Tepem atıvermiş! “Ne diyorsun oğlum sen hemcinslerime?” diye gürleyiverdim! “Ama öyle” deyip, devam etti: “Kadın duygusaldır, incedir, naiftir. Kendine göre en doğrusuna karar verdiği gün, bir başkasına bakma gereği bile duymaz! Ama bizler en doğrusu ile birlikteyken bile, güzel bir kadın görünce iç geçiririz.”

Konuşmanın sonunda bana yine, “Hımmm” demek düşmüştü…

Hımmmm…

 
Toplam blog
: 135
: 3170
Kayıt tarihi
: 23.07.08
 
 

Eğitim sürecinin bazı bölümleri Almanya ve İngiltere'de olmak üzere en son PAÜ'den eğitim uzmanlı..