Cari işlemlerde açığın en kötü olduğu ülkeler arasına girdik. Dr. Ali Topçubaşı

2010 ve 2011 yıllarında cari açığımızdaki büyüklüğü; hızlı büyümemize ve dünya petrol fiyatlarının  şu anki durumumuzdan yaklaşık 2 kat fazla olmasına bağlanırken, 2016 yılındaki açığımıza bahane bulunacak durumda olmadığımız anlaşılmaktadır. 2016 yılının 3. çeyreğinde başlayan ekonomideki gerilemeye karşın, cari açığımızın artma eğilimde olması, alarm zillerinin sonuna kadar çalıştığını anlamamızı gerektirmektedir. 

 

Eylül ve Ekim 2016 aylarında 1,6 milyar dolar olan cari açığımız, Kasım ayında daha da artarak 2,27 milyar dolara yükselerek, dövizin artışını tetiklediği anlaşılmaktadır. Ocak 2017'de tırmanışa geçen ve diğer ülkelerden hızla olumsuz yönde ayrışan ülkemizdeki döviz artışı, hiç bir bahaneye sığdırılamayacak kötü yönetimin etkisi mevcuttur. 2014 ocak ayında 2,34 olan dolar kurunun, 4 tl' ye dayanmasının başka bir izah tarzı olmayacağı açıktır.

 

Sıfıra yakın büyümeye karşın cari işlemler açığımızın yüzde 4,8' e dayanması, döviz rezervlerinde hızlı azalmanın etkisiyle merkez bankasının döviz satarak kurdaki artışı engelleme çabalarını boşa  çıkaracağı bilinmelidir. Avrupa Birliğinde cari işlemlerin yüzde 3,2 fazla vermesinin yanı sıra, 2 yıl evvel ümitsiz vaka olarak kabul edilen Yunanistan'ın ancak yüzde 0,1 açık vermesi dikkati çekmektedir. Sık sık isyanların çıktığı G. Amerika ülkelerinden Venezüella' nın yüzde 2,8, Arjantin'in yüzde 2,5, Brezilya'nın bile yüzde 1,1 oranında açık vermesi, durumumuzu anlamamızı, üst akıl ve dış mihraklar bahanesine sığınmamızı boşa çıkarmaktadır. Derecelendirme kuruluşlarından tek olumsuza döndürmemiş olan Fitch'in  bu ay içinde ekonomimiz için vereceği muhtemel olumsuz notu da, cebine üç beş kuruş konan kuruluşlar olarak görmemiz gerektiği anlaşılmalıdır.