Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

04 Ocak '08

 
Kategori
Felsefe
 

Carmina Burana'nın Türkçe versiyonu

Carmina Burana'nın Türkçe versiyonu
 

Güzellikler garip şekilde kullanıldığında ortaya çirkin kompozisyonlar çıkabilir.


Nereye kadar.

Bir sevgili dostum “yeşillik olsun” niyetine MP3 göndermiş. Dinledim. Ve aşırı tahrike duyarlı ilham perim bana sormadan fazla mesai yapmaya başladı. Hem de hiç düşünmeme fırsat vermeden ve tamamen natürel olarak.

Bu yazdıklarım “akıllı uslu bana” ait değil. Bir fırttırma anımda soğukkanlılığımı kaybettiğimi fark eden “perimin” fırsatçılığının ifadesi. İlgilenenlerle paylaşayım. Belki ara sıra “raydan çıkınca da” yol alınabilirmiş iddiasında olanlar da bulunabilir.

Soru: Karl Orff'unuzu nasıl çıldırtırsınız?
Cevap: Carmina Burana’nın Türkçe versiyonunu yaparak.
Nasıl mı? Dümbeleği ritm sazı olmaktan çıkartılıp "yola çıkmış küheylan" havasına sokulduğu, yaylıların alabildiğine vıyaklatıldığı", tellilerin (sazın) "çiftetelli sendromundan" kurtulamadığı bir topluluk kurar, buna bir de "Mahmut Künefe" tipinde yanık ses çıkartan bir bıyıklıyı solocu / gazelci olarak eklediniz mi? Kesin fırttırır...

Light'laşmakla Arabeskleşmek arasında karar verememiş görüntüsü veren bu "koromsu" ve "orkestramsı" oluşumu meze yapacak bir kaç da “homo sapiens” ya da “neandartel” buldunuz mu? Gelsin çiğ "küfte"ler der "lahmaacun"la katledilen "beyaza" (rakı) da yattınız mı?... Sonuç kesindir. Bir daha iflah olmaz. Çünkü dileyicilere de Carmina Burana'dan "kal" gelmeye başlar.

Siz taraftar bulur musunuz? Olabilir. "Sivas Sivas olalı böyle zulüm görmedi" krizini aşmaya çalışan durumdan vazife çıkarma meraklıları dört elle sarılır... Hatta bedava reklam yapmaya bile başlarlar. Bak gördün mü? Yapınca oluyormuş “geyikleri” eşliğinde bilirkişiliklerini de ilan ederek…

Bunları niye yazdım?. Klasiklerimize yeni yorumlar getirme, güncelleştirme, çağdaşlaştırma meraklılarının yapmakta oldukları tahribata karşı yüreğimi soğutmak, öfkemi tatmin etmek, hıncımı almak için. Taraftar bulacağımdan emin olarak.

Haydi izleyin, “dönmekten maksadın etek yelpazelemek olduğunu” zannedenlerin “sema” katleden semazenlerini, haydi dinleyin “Itrinin” naatlarının, “Dede”nin bestelerini yetersiz bulup, onlara, kendi gırtlağından fışkıran garip çığlıklarla anlam kazandıran "ayaklı borazanları"nı…

Sonra hepsi için çekin “sifonları” temizlik niyetine… Bu konuda su tasarrufu da göz ardı edilmesinin sevap olacağı bilinciyle…

Not: İsteyen e-mailini verirse bu “başyapıtı” gönderebilirim.

 
Toplam blog
: 193
: 1045
Kayıt tarihi
: 01.08.07
 
 

Bilecik doğumluyum. Emekli Eğitimciyim. Ankara'da ve yazları Kuşadası'nda yaşıyorum Günlük uğraşl..